• bir sonraki a$amasina ilk a$amanin kar$i tarafta yaratacagi tepkiye gore yon veren, kar$ilikli etkileme hali..
  • bir olayın, bir kimsenin, bir herhangi bir şeyin diğerleriyle olan münasebeti sonucu etki altında kalması ve o doğrultuda ilerlemesi (ya da belki gerilemesi), vuku bulması.
  • interaction'ın türkçesi.
  • buyulu bir hadisedir. nesne ve ozne yoktur sadece birlik vardır burada. askınsal deneyimdir, kelimeler kifayetsiz kalır anlatmakta bu sureci.
  • nişantaşı'nda yer alan bir psikolojik danışmanlık merkezi.
  • interplay'in karşılığı da etkileşim.

    sanırım interaction insanlar arasındaki, interplay ise roller, kurumlar vs. arasındaki etkileşim anlamına geliyor.
  • (bkz: yaşantı)
  • cisimlerin veya düşüncenin, ayrı ayrı ya da birlikte, birbirleri üstündeki karşılıklı etkime süreci, cisimlerin veya düşüncelerin içinde bulundukları durumların değişime uğramasının daha genel, evrensel biçimi.

    etkileşim; herhangi bir maddi sistemin varoluşunu ve yapısal örgütlenimini, bu maddi sistemin temel özelliklerini, daha yüksek düzenden bir sistem içindekilerle birliğini belirler. etkileşim gücü olmaksızın varoluş olamaz.
    herhangi bir bütünsel sistemde etkileşimle birlikte cisimlerin veya düşüncelerin birbirlerinin özelliklerini karşılıklı olarak yansıtması yer alır ve bunun bir sonucu olarak, bunlar değişime uğrarlar.

    ve nesnelliği yadsınamayacak olan bir dünyada, buna örnek teşkil edecek birçok etkileşim biçimi vardır.
  • uzun zamandir yasadigim durum.

    gunesten gelen fotonlarla, havada bulunan molekullerle hep etkilesim halindeyim. bunun sonucunda isiniyir veya serinliyorum.
hesabın var mı? giriş yap