dayamak
-
bir nesneyi bir başka şeye, destek amacıyla yaslamak...
-
(bkz: payanda)
-
sırt sırta vermek suretiyle dayamak, sırtını dayamak.
-
(bkz: dayanmak)
-
(bkz: yaslamak)
-
(bkz: basmak)
-
antalya $ivesi veya ona yakin yerlerde agirliga dayanmak, ta$imak anlaminda da kullanilir. ornegin ben kendisine guvendigim bir merdivene dogru adim atarken "bu beni ta$ir mi ki?" ya da "benim agirligima dayanir mi?" derken antalyali kisa yoldan "bu beni dayar mi?" diyecektir (dikkat edin, bana dayar mi ile kari$tirmayin).
-
(bkz: berber dayaması)
-
yazdıklarım genelde kurgu olmayan ama karışık, saçma, iç ve dış gözlemsel, didişmeci, iddialı mozaik gibidir. bi boka benzemez, kafası karışık ve kafa karıştırıcı, kendini zor, dolaylı ifade edicidir. tek ki, içlerinde can ve çekim gücü olmasını istiyorum, can var zannettiğimde dangıl dungul, kendi titizliğime göre, kendi bildiğim gibi yazıyorum. hatta yazma yollarımdan biri yazışmalarımda ortaya çıkan bana ait yazı parçalarını, ilgili saydığım başlıklara, bağlamını hem belirtmeden hem saklamadan koymak, dayamak. yani gündelik yaşamdan yazmak, kum kum ufak ufak birikmek. (bkz: konuştuğu gibi yazanlar/@ibisile)
(bkz: dayanışmak), dayanışma
(bkz: dayanmak/@ibisile)
(bkz: dayı/@ibisile)
(bkz: dayak/@ibisile), dayanak, senit/@ibisile -
berberler çok seviyor.
not : berber değilim
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap