• yapıçözümperver nuri altuzer beyin, çekirge'nin kendi önüne sıçramasıyla elde ettiği, şimdiden bir ahir zaman tefekkürü olmaya namzet daseinfeld'i, üçün üçü, üçün biri ve en nihayetinde üçün dördü olarak yine üç bölümde incelenebilir..
    sevgideğer nuri beyin sein und feld adlı başyapıtında da belirttiği üzere, elimizde-kullanılmaya-hazır-varlıklar olarak bulduğumuz seinfeld şenyaylı çalgılar dörtlüsü, birisinin-kendi-biri-için-varlık-olma durumundan da yararlanarak, dasein'ın orada-tarlada-varlık olarak atılmışlığının bir simgesidir efendiciğim..

    dediklerinden ziyadesiyle hiçbir şey anlamadım evlât; imdi efendiciğim yampirik felsefecilerin* kartezyen kümelerine uyuz olan herkes gibi heidegger de, hababam bir ordayım bir burda diyen dasein'ın kararsız atomluğundan dem vurmuştur.. bu bağlamda, daseinfeld, kendini-tarlada-zanneden-varlık'ların oluşturduğu ontolojik bir topluluktur.. e hani elimizde-hazır-olarak-bulduğumuz-oh-ne-âlâ-suyundan-da-koy-varlık idi bunlar evlâdım, bu halleriyle biraz ontik gibi geliyorlar* bana doğrusu; hayır efendiciğim, ontikten ziyade biraz antiktir bu daseinfeld-mahşerin-şenyaylı-dörtlüsü..

    misal şöyle ki, tamamiyle ontik olan kramer*, kendinde-hiç-olmayan-varlık olarak, jerry*'nin kendinde-çok-fena-olan varlık'ının bir dengeleyicisidir.. george* ise, bu devrandaki en çok orada-olup-da-olmamış-gibi-yapan-varlık'tır.. peki ya elaine* evlât; işte efendiciğim, nuri beyin hep bir muamması olarak kalan elaine, üçün dördü suretinde, bu üç oralı-bile-olmayan-varlık'ın, varlık-için-olanaklarını-değerlendiren-olasılık'ıdır.. ne yani evlâdım, koskoca elaine bir olasılıktan mı ibaret, çok acayip atıyorsun he evlât; hayır efendiciğim öyle olasılık değil, böyle olasılık: yani oralara-gitme-buralar-sana-hayde-hayde-yeter-varlık'ın orada-olmayıp-burada-olmasını-sağlayan-varlık'tır elaine..

    haa bu iyi bir şey sanırım evlât; daseinfeld dörtlüsü toptan iyi-bir-şey'dir zaten efendiciğim.. nazi çorbacı'ya ne diyorsun evlât; ah efendiciğim yine turnanın gözünü çıkardınız, işte nazi çorbacı da, bu işlemde heidegger'in ta kendisidir.. lâkin yine bir ironi vesilesiyle, fena halde dostumuz husserl*'e benzemektedir; ben pek benzetemedim ama evlât; benzemez kimse sana zaten efendiciğim..
  • heidegger der ki dasein'in bütün olması, bütün olma yolu ya da dasein'in varlığı, üç ayrı ama aynı zamanda bitişik olma yolunun birlikteliğidir. ilk olarak, dasein zaten-hep dünya-içinde olur. ikinci olarak dünyadaki şeylerin yanısıra olur. üçüncü olarak ise kendi önünde(ilerisinde) olur. üçüncüyü biraz açarsak dasein, varlığında hep kendini, kendinin bir olasılığı ile karşılaştırır. hep kendi önündedir dasein.
    bu açıdan bakılınca seinfeldin george costanzası, zaten-hep dünya-içindedir, kramer, dünyadaki şeylerin yanısıra vardır, jerry ise hep kendi önünde(ilerisinde) olur.
hesabın var mı? giriş yap