• derdini anlatmayi becerememis bir loach filmidir. sandinist hamleyi maymun etmekten öteye gidememis siradan bir ask filmidir her ne kadar konuyu siyasi bir eksene oturtmaya çalismis olsa da..
  • ingiliz aksanının duyulmaya değer olduğu film...
    (bkz: ken loach)
    (bkz: nikaragua)
    (bkz: kontr gerilla)
    (bkz: sandinista)
  • filmde george karakterini robert carlyle canlandırmıştır. tarih 1996.
  • (bkz: ken loach)
    (bkz: robert carlyle)
  • 1996 yapımı, yönetmenliğini ken loach'ın yaptığı; başrollerini oyanka cabezas ve robert carlyle'ın paylaştığı film.
    güney amerika'daki (nikaragua) askeri diktalara karşı verilen savaşın, abd'nin ve avrupalı egemenlerin entrikalarının insanların hayatını nasıl zehir ettiğinin hikayesidir. yönetmen loach, hikayeyi aşk üstüne kurmuştur; ingiltere'de yaşayan sıradan bir otobüs şoförünün bir kadının arkasından kilometrelerce uzağa gitmesini anlatır. loach, carla'nın hikayesini ingiltere'de başlatır ve nikaragualı gerillaların arasında bitirir.
    .
  • seksin hayvani tarafini dengeleyen sevimli (bkz: anlatacak kelime bulamamak) kismini iceren, sevismeye hazirlik yani kiyafetleri cikarma sahnesiyle bizi bizden alan filmdir.
  • yarın akşam 20:45'de kanal 24 tematik film kuşağında gösterilecek olan film.
  • ne anlattığı pek de belli olmayan ken loachun 96 yapımı filmi. loach eğer hikayeyi glasgow'da devam ettirseydi güzel bir aşk filmi çıkarmış olurdu, ama nikaragua'ya geçtikten sonra vermek istediği politik mesaj da, anlatmak istediği aşk hikayesi de vasat bir hal almıştır kanımca.
    nikaragua'ya gittikten sonra filmin ilk yarısında gördüğümüz, içi içine sığmayan deli dolu george gidiyor, yerine herkesin bişeyler satmaya çalıştığı klasik bir turist geliyor adeta.
    kötü bir film diyemem, sadece ken loach'un diğer eserleriyle kıyasladığımızda fazlaca düz ve vaaz dolu geliyor. oyanka cabezasın performansı ise çok iyi, çok masumca duruyor filmde. aslında filmin bazı yerlerinde bir mesaja, bir sonuca gidilecekmiş gibi oluyor, ve o mesajı da seyirci carla'nın (oyanka'nın) dilinden bekliyor, ama sonra yine aynı tas aynı hamam, bir yere bağlanmıyor.
    ken loach hatrına izlenilebilecek bir filmdir, raining stones`:(bkz: #30960183)` hakkındaki yazımda da belirttiğim gibi, iç savaşları konu eden filmlerinde o alıştığımız ken loach'u göremiyoruz bence.
    filmin sonunda carla'nın söylediği enfes parçaya `:http://www.youtube.com/…ailpage&v=t6b34suiah8#t=51s` hayran kalmamak elde değil. tavsiye ederim.
    genel kültür ödevi için de (bkz: irangate)
  • her ne kadar sandinista'ları maymun etse de; harika bir aşk ve fedakarlık filmi.

    --- spoiler ---

    glasgow'lu otobüs şoförü george'un başta yardım için yaklaşıp zaman içinde tutulduğu; uğruna bir an bile düşünmeden işini, kardeşini, ülkesini terk edip carla'nın peşinden nikaragua'ya carla'nın sevgilisi antonio'yu bulmaya gidişini anlatıyor.

    filmin iskoçya'da geçen yarısı harika ilerliyor fakat nikaragua'ya gidince sıkıcı bir hal alıyor maalesef.

    ken amca ucundan kıyısından insanların sıkıntılarını göstermiş ama sanki çalgı çengi işine daha çok ağırlık vermiş gibi.

    somoza yanlılarının nasıl da cia desteğiyle sivilleri hedef aldığını; kendi vatandaşlarını katlettiğini doğrudan söylemiş yine de.

    bu filmdeki george karakteri; my name is joe'daki joe kavanagh karakteri ile birlikte en sevdiğim adam.

    uğruna hayatından vazgeçtiği kadını; üstelik kendisini terk edeceğini bilerek diğer erkeğin kollarına götürebilecek kadar fedakar bir adam.

    sonunda carla şarkısını antonio için söylese de; george seyircinin gönlündeki yerini kapıyor kesinlikle.

    ''yaptıklarını ben de yapar mıydım?'' diye sorun kendinize. ben yapmazdım mesela.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap