bigger than life

• aile mitinin alasagi edildigi bir nicholas ray filmi.. the shining'in atasi sayilabilir mi? belki.
• james mason'ın (her zamanki gibi) muhteşem bir biçimde oynadığı film. bağımlılık yaratan haplar, katlanılmaz ağrılar, acıların beyine işlemesi, kişiyi dönüştürmesi, içindeki şiddeti ortaya çıkarması. mason'ın hz. ibrahim'i feyz alarak, söz dinlemeyen! çocuğuna kurban edecekmiş gibi saldırdığı sahne en etkileyici anlarındandır filmin. incil'in yaratılış bölümünde yer alan, hz. ibrahim'in oğlunu kurban etmeye çalıştığı kısımı okuyan mason ve onu durdurmaya çalışan karısı arasında şu müthiş diyalog geçer:
  
  ed: and abraham stretched
  forth his hand......and took the knife
  to slay his son.
  
  lou: ed, you didn't read it all.
  god stopped abraham.
  
  ed: god was wrong.
• aynı zamanda imdb'ye göre filmin hastane sahnelerinden birinde marilyn monroe hemşire olarak cameo yapmıştır. ancak bu sahne stüdyonun talimatıyla filmden çıkarılmıştır.
• tarafımdan türkçe'ye yavaş ama emin adımlarla çevrilmekte olan şaheser film.
• yönetmeni nicholas ray olan 1956 yapımı amerikan filmi. 1001 movies you must see before you die listesinde yerini almış olan filmde james mason'ın oyunculuğu aşmış vaziyettedir. 1950'li yılların muhafazakar aile filmleri formatına uygun düşen bu film
  the criterion collection'dan yayınlanmış olup meraklısını beklemektedir.
• rich gang'in aynı adı taşıyan albümünde yer alan tyga, chris brown, lil wayne ve birdman düeti.
  
  https://www.youtube.com/watch?v=gb7lwjk0zo0
• yer yer spoiler içeriyor
  
  son 1 dk'sı haricinde kusursuz bir film. hakikaten the shining'in atası denebilir. benzerlikler de mevcut ama tabii ki the shining fantastik türündeyken nicholas ray'in filmi drama-gerilim türlerinde. james mason'ın yapımcılığı da üstlenecek kadar inandığı bu film çektiği acılardan sonra hastaneye kaldırılan aile babası/öğretmen mason'ın doktorların talimatıyla kullanmaya başladığı ilaçlara bağımlı hale gelip yavaş yavaş delirmesini konu alıyor. hastalık sonrası önce aşırı mutlu, hiçbir şeyi umursamayan birisiyken daha sonra sıkça öfkelenmeye başlayan birisine dönüşür mason. sonrası gerilim tabii ki. mason'ın iyice tırlatıp ibrahim'in oğlunu kesmesine öykünüp kendi oğlunu kurban etmek istediği an filmin zirvesi olmuş. godard boşuna "sinema nicholas ray'dir" dememiş. hakikaten döktürmüş ray. tartışılır tabii ki ama bence en iyi filmi, bigger than life -finaline rağmen-.
  
  the shining'e dönersek... hatırlarsanız the shining'te jack otele taşındıktan sonra hızla kafayı sıyırmaya başlar. sonrasında elinde baltayla karısının ve oğlunun peşinden koşturur. stephen king romanı kaleme alırken bigger than life'tan esinlenip esinlenmediğini bilmiyorum ama jack'in baltayla koşturmasının benzeri filmde de mevcut. finaline gelirsek. hays yasaları yüzünden mutlu sonla bitiyor ama sonu aşırı mantıksız, ha yönetmen bunu bilmiyor muydu? tabii ki biliyordu ama yasa işte. delemiyorsun, etrafından dolanamıyorsun. saçmasapan bir kanun nedeniyle o dönemlerdeki filmleri mutlu sonla bitirmek zorundaydılar. bu filmde mason'ın birden iyileşmesi, her şeyi hatırlaması, sonra her şeye rağmen ailenin birbirlerine sarılması çok anlamsız, öyküye uymayan bir finaldi ama yasa işte deyip üzerinde durmadım.
• nicholas ray'in bence de en iyi filmi. kusursuz işliyor adamın filmleri.
  
  bu arada sherlock'un the shining benzerliğine istinaden araya girip bir ilave getirmek isterim ki. aslında the shining'teki baltalı sahnenin atası, hayalet araba olarak bilinen körkarlen isimli sessiz dönem iskandinav gerilimindedir. birebirdir neredeyse. bence amerikalılar açık açık oradan aldılar sahneyi.
• "hayatımızın üçte birini uyuyarak harcıyoruz. bu da yetmezmiş gibi uyku hapı almak için doktorların kapısına koşuyoruz. hayatı önemsemiyor olabilirler; çünkü hayatın değerini anlamıyorlar. tamam. ölüm oranını azalttılar. bizi nasıl yaşatacaklarını biliyorlar, ama bunu neden yaptıklarını bilmiyorlar..."
  
  (bkz: nicholas ray)
  (bkz: bigger than life)