• johnny guitar ve rebel without a cause filmleriyle tanınan amerikalı yönetmen.
  • ray fimlerinde kahramanlarının freud'un pozitif odipus diye nitlendirdiği heteroseksüel evi bulmalarını arzular.ataerkil güce inanır, aşkın üçgen romansını dörtgene çevirir. biri ceketini diğerine verirken..
  • öldüğü yıl olan 1979'da gösterime giren hair müzikal filminde, generali canlandırdığı küçücük rolünde bile "ben buradayım" diyen, abd'nin asi ve muhafazakarlığı bandaklayan çocuğu.
  • nabokov'un rus edebiyatı dersleri kitabında tolstoy üzerine bir tespiti vardır. "tolstoy'un anlattığı hikayenin zaman akışıyla okurun zamanını en iyi denk getiren yazar olduğunu" söyler nabokov. bu, tam da nicholas ray için düşündüklerimin tek cümlelik ifadesi. nicholas ray filmlerinde saat izleyicinin saatine öyle denk işler ki "hadi bir olay olsun artık" gibi bir cümle film boyunca bir defa ağzınızdan çıkmaz. ama "bu ne ya, hızdan başım döndü, hikayenin yarısını kaçırdım" gibi bir şey de demezsiniz. sanki nicholas ray filmlerindeki hikayenin saati insanın biyolojik saatine denk çalışır. bu, özellikle eski filmlerde çok görülmeyen bir özellik. sinemanın başlangıcından beri hikaye anlatma teknikleri ve en temelde hikayelerin anlatım hızı oldukça değişti. hikayenin pek çok özelliğiyle oynanıp her konuda çok uç denemeler yapıldı. bugün mad max gibi dur durak bilmeyen bir filmden çıkıp nuri bilge ceylan'ın uzun salınımlı bir sedatif özelliği gösteren kış uykusu filmine girebiliyorsunuz. hepsi temelde hikayeyi daha etkileyici kılma amaçlı yapılan deneylerdir. bunun kararını tutturan adamlar da vardır, beceremeyip doz aşımı yapıp hikayelerini mahvedenler de vardır. ama hikayenin ritmini insan beyninin görsel ritmine uydurmayı başarmak gerçekten çok ama çok zor, belirli bir tarifi olmayan, tamamen yönetmenin içgüdüsüne kalmış bir olay.

    bir yönetmenin auteur özellikler göstermesi günümüzde matah bir şey değil, hatta bir auteur jargonu oluştuğunu ve pek çok vasat yönetmenin bundan nemalanmaya çalışan berbat filmler yaptıkları bir dönemdeyiz. ama nicholas ray gibi adamlar her zaman istisnai tiplerdir. işini ayakları yere basan bir şekilde yapan, o işe ait doğuştan sağlam bir içgüdüsü olan, hakikaten dayanıklı ve kolay eskimeyen şeyler üreten adamlardan biri nicholas ray. devamlı sinemaya dair güzellemeler yapıp insanlara subliminal olarak kendisinin ve yaptığı işin benzersiz olduğu imajını veren, her saçma şeye bir orjinallik yüklemeye çalışıp sanatçı tripleri bitmek bilmeyen yeni nesil zıpır tiplerin böyle adamları kaale almaları lazım. hem anaakım bir anlatım dili kullanıp hem auteur özellik taşıyan filmler çekeceksiniz; hem klasik, hatta klişe olay kalıplarını kullanıp hem de bunları yeni psikanalitik yorumlarla bambaşka noktalara taşıyacaksınız, bunlar kolay işler değildir. böyle melez işlerle başarıya ulaşmak için hakikaten hitchcock ya da nicholas ray gibi istisnai bir adam olmak lazım. auteur sinemanın peygamberlerinden godard bile boşuna demiyor, "sinema nicolas ray'dir" diye.
  • "başarının formülü yoktur. ama başarısızlığın formülü vardır ve herkesi memnun etmeye çalışmaktan geçer." n. ray
  • oyuncu gloria grahame hallward ile evlenmiş ve boşandıktan bir süre sonra kadın üvey oğlu olan anthony ray ile evlenmiştir.

    bu arada bu adamın filmlerindeki yardımcı erkek oyuncular iki saniyede ölmektedirler, hiç kimse de adam akıllı yaslarını tutmamaktadır.
  • jim jarmusch'un kendisinin yonetmen ve insan olarak gelisiminde onemli bir yeri olan nick ray'le ilgili bazi seyler anlattigi interview aklima geliyor. kisaca cevirirsem eger, asagi yukari soyle seyler soyluyordu: "aradigin ilhami bakmadigin yerlerde bulacaksin, bunun icin surekli acik olmalisin. gidip de ilhami yalnizca filmlerde, filmcilikte arama cunku aslinda onu (inspiration) kulak misafiri oldugun bir konusmada, yuruyus yaparken karsina cikan duvardaki catlakta, bir agacta dolasan gunes isiginda bulacaksin veya okudugun bir seyden, edebiyattan, bir resimden bulacaksin. yani, film-making'de tum bu formlarin cakistiginin oldukca farkindaydi."
hesabın var mı? giriş yap