bedir
-
bir isim.
ayrica bi sava$ adi.
ve bi de kubat tarafindan yakin zamanda album icine dehil edilerek repertura alinmi$ bi turku. -
-
(bkz: turkulerin hikayeleri/12)
-
ugrunu ugrunu gelir dereden,
benlerini sayamadim kareden.
sevdigimi bana yazsa yaradan.
$en ol yaylam $en ol bedir geliyor.
$u dereden civil civil ku$ gelir,
armaganlar dolu gider boş gelir.
sevda bilmeyene hayal du$ gelir.
$en ol yaylam $en ol bedir geliyor.
bogazinda lira alninda altin
bedir'i vermiyor şu gurucu hatun.
param cok degil ki alayım satin.
sen ol yaylam sen ol bedir geliyor.
konak bogazinda ardindan yettim,
kizyandi’ya kadar beraber gettim,
bedir’i yaylaya emanet ettim.
$en ol yaylam $en ol bedir geliyor.
sivas-$arki$la / ihsan ozturk -
her ne kadar erkek ismine de benzese de bahsi gecen turkude bir kizin ismidir. cok ilginc cok.
-
kurtlar vadisindeki palanin tetikcisi. has adami.
-
pala: bedirr, atlatt!!
bedir: hurf hoarff
heyt be...o takip sahnesi unutulur mu?hele o direksiyonu kırışın..tam da kanım ısınmaya başlamıştı sana.mekanı cennet olası, ebediyete intikal etmiş güzel bir kurtlar vadisi karakteri.. -
en kral ekibin en kötü harcanmış elamanı.. yakışıyomu, bediri ağaaa diye hürmet gösterdiği palayı arkadan vurma teşebbüsüne sokmak.. senaristin allah belasını versin bu ne yaw hep sevdiğimiz karakterleri bööle ucuza kızağa çekiyolar nepçim iş, anlıyamadık olaki palayı harcamasalar. off be bedir bundan sonra içimizde yaşıcan artık yolu yok..
-
dursun ali erzincanlı nın bir şiiri.
her dinlendiğinde, insanı derin düşüncelere sevk eder....
hazırlanın uzunca bir yolculuk var şimdi.
asr-ı saadete cezîretül araba gidiyoruz.
bismillah diyin
bedir’e öyle girin
gökte melekler, yerde siz
ve bekleyin sessiz...
gelince
iyi bakın onlara;
hem kendi zamanlarının
hem tüm zamanların en cesur yiğitleridir onlar
gökte yıldız; yerde arslandır onlar
yüz yirmi beş bin beden
ama bir tek ruh,
muhammedî ruhtur onlar
aslanlar çıkmıştır medine’den
şimdi yoldadır bedrin arslanları
işte bakın şu hz.umeyr
aslan yavrusu.
yaşı küçük diye geri çevirecek rasulullah
ama öyle ağlıyor ki umeyr izin veriyor nebi
ey sad bin ebi vakkas!
sen bağla kardeşin umeyr’in kılıcını
boyu kısa bağlayamıyor.
hz.hamza’nın belinde iki kılıç duruyor.
attığı her adım bir kalbi durduruyor.
ey hamza
gördüğün hiçbir şeyden korkmazsın bu doğru
ama heybetini gizli tut
yürüyüşün ölümü korkutuyor.
dinleyin âlemlerin sultânını
o konuşunca rüzgar bile susuyor;
“ey ashap! hazır mısınız?”
sad bin muaz ayakta:
“ya rasulallah!” diyor
“seni hak dinle gönderen allah’a andolsun ki,
sen bize şu denizi gösterip dalarsan,
biz de seninle birlikte dalarız.
allah’ın bereketiyle yürüt bizi!”
tebessüm buyuruyor habîb-i zîşan!
o, gülünce suya kanıyor susamışlar.
güller açıyor yüreklerde.
kederler unutuluyor.
o gülünce, cennetler yaratılıyor.
gülüyor nebi ve yürüyorlar!
mekke’de çekilen acılar dinmiş
yürüyorlar!
sanki yıldızlar yere inmiş.
önlerinde kâinatın güneşi
işte hz.ömer ve hz. ali
biri hattaboğlu!
biri haydâr-ı kerrar!
ve kolkola
ölümün ağzına giriyorlar!
bedir’de baba oğul,
bedir’de kardeş kardeşe...
mekke müşrikleri üç yiğit istiyorlar önce
üç yiğit gösterin aranızdan bize.
melekler alemlerin sultanına bakıyor
kimi işaret edecek sultan-ı rasul.
çünkü o işaret edince ay ikiye bölünüyor.
acaba mübarek elleri kime uzanacak;
“kalk ya ubeyde! kalk ya hamza! kalk ya ali!”
gördünüz mü yiğitleri!
hamza’yı gördünüz mü?
nasıl da salına salına gidiyor.
ya ali?
sanki gökten iniyor, velilerin babası!
ubeyde ayağından yara alıyor
efendisine gidiyor hemen
“ya rasulallah, ben şehit miyim?” diyor
“evet sen şehitsin”
ve dua ediyor efendiler efendisi;
rabbi rahimine uzatıyor ellerini
“allah’ım bana yaptığın va’dini yerine getir.
allahım bu bir avuç insanı helak edersen,
artık sana yeryüzünde ibadet edecek kimse kalmaz.
bir fırtına kopuyor bedir’de...
hz.mikail’in komutasında bin melek rasulullah’ın sağında!
bir fırtına kopuyor bedir’de
hz. israfil’in komutasında bin melek rasulullah’ın solunda
ve bir firtina daha!
hz. cebrail,
bin melekle rasulullah’ın önünde
üç bin melek alaca atlarla.
ey ebu cehil!
ne oldu?
düğüne gider gibi çıkmıştın mekke’den
bedir’e çalgılarla, güle oynaya gelmiştin.
sen allah’ın rasulünü
ve o’na sevda çekenleri
sahipsiz mi sanmıştın?
dönüyorlar bedir’den.
esirler arasında peygamber amcası hz.abbas!
vakit gece...
esirlerin elleri bağlı
abbasın elleri sıkıca bağlı
bir inilti yayılıyor geceye.
uyuyamıyor rahmet peygamberi...
ya rasulallah niçin uyumuyorsunuz?” diyor sahabiler.
“amcamın iniltisi uyutmuyor beni”
ve hemen ashâb-ı güzin
çözüyor peygamber amcasının ellerini.
rasulullah öğrenince durumu emir veriyor:
“tüm esirlerin çözün ellerini!”
dönüyorlar bedir’den,
esirler arasında peygamber damadı var.
fidye karşılığı serbest kalacak.
allah rasulüne bir gerdenlık uzatılıyor
kızınız hz.zeynep göndermiş,
beyinin fidyesi olarak...
şefkat peygamberinin gözleri doluyor.
çünkü bu gerdanlık,
kızının düğününde hz.hatice’nin taktığı kendi gerdanlığıdır.
yaşlı gözlerle konuşuyor nebi;
“ o’nu salıverseniz, gerdanlığı da zeynep’e gönderseniz olur mu?
“olur ya rasulallah sen üzülme!
sen bize canlarımızdan daha azizsin!
buyur, canımız feda sana yeter ki sen üzülme!”
dönüyorlar bedir’den
sevgilileri dua ediyor
peygamber duasıyla dönüyorlar;
“kuluna yardım eden, dinini üstün tutan allah’a hamdolsun.”
hamdolsun âlemlerin rabbi’ne
hamdolsun âlemlerin sahibi’ne. -
(bkz: talaal bedru aleyna)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap