• dış dünyadaki olguların nedenleri olarak düşündüğümüz her şeyin aslında gerçek nedenler olmadığını savunur bu öğreti. tek gerçek neden tanrı’dır. tanrı oluşturduğu yasalarla evreni yöneten hakiki nedendir. diğer neden olarak gördüğümüz her şeyse birer araneden, vesile vs.
  • evrende gerçekleşen tüm olayların, bütün olan bitenin gerisinde yatan "gerçek neden"in tanrı olduğu kabulünden ya da öğretisinden yola koyularak, zihin ile bedenin birbirini nedensel olarak etkilemediğini, ikisi arasındaki nedensel gibi görünen ilişkinin gerçekte tanrı tarafından kurulduğunu savunan görüş, okasyonalizm.

    ilk kez ortaçağ felsefesinde islam tanrıbiliminin büyük düşünürü gazali tarafından dolaşıma sokulan ancak maimonides ile thomas aquinas'ın sert eleştirilerine maruz kalıp hristiyan tanrıbiliminin etkisindeki ortaçağ felsefesinde kendine pek yer bulamayan aranedencilik, modern felsefe döneminde kartezyen (descartesçı) ikiciliğin ürettiği beden-zihin ayrımının bir sonucu olarak ortaya çıkan beden ile zihin arasındaki ilişkinin nasıl kurulduğu ya da bu ikisi arasındaki etkileşimin nasıl gerçekleştiği sorunlarının aşılması amacıyla başta arnold geulinex (1624-1669) ile nicolas malebranche (1638-1715) olmak üzere johannes clauberg (1622-1665), géraud de cordemoy (1626-1684), louis de la forge (1632-1666) gibi 17. yy. felsefecileri tarafından yeniden ortaya sürülmüştür. bu düşünürler maddi olmayan bir tözün güdülenimlerinin maddi olan tözün güdülenimlerinin nedeni ve etkisi olamayacağının çok açık olduğunu öne sürerek zihin ile beden arasındaki ilişkinin neden-sonuç zincirinden bağımsız olduğunu varsaymışlardır.

    aranedencilikte bir tözdeki olayların işleyişi ile başka bir tözdeki olayların işleyişi arasındaki nedensel ilişki tanrı'nın müdahalesiyle açıklanır. tanrı beden devinimleri ile onlara karşılık gelen zihin durumları arasında bir araneden durumundadır. geulinex'in sözcükleriyle söyleyecek olursak "bir şey yapma, onun nasıl yapılacağını bilmeyi gerektirdiğinden, tek başlarına hiçbir şey bilmeyen tözler eylemde bulunamaz; dolayısıyla tözlerin görünüşteki birbirlerini etkileyişlerinin gerçek nedeni tanrı'nın eylemi olmalıdır". bu bağlamda aranedencilerin iki yaratılmış varlığın (özellikle de zihin ile bedenin) birbirini hiçbir zaman etkileyemeyeceğine ve tek gerçek nedenin tanrı olduğuna inandıkları açıklıkla söylenebilir. tanrı'ya böyle bir nitelik yüklenmesi onun evrenin düzenleyicisi olduğu düşüncesini de güçlendirmektedir.
  • aranedencilik bir paralelizm çeşididir. paralelizmden farkı, tanrı’ya daha etkin bir rol vermesidir. aranedencilik bütün olayların tek gerçek nedeninin tanrı olduğunu öne süren, insana neden gibi görünen bütün öbür şeylerin, tanrı’nın istencini yansıtan birer araneden olduğunu savunan, bir düalizm çeşididir. 17. yüzyılda yaşamış olan fransız düşünür nicolas malebranche tarafından savunulmuştur. malebranche, bedenlerin zihinleri, zihinlerin de bedenleri etkileyemeyeceğine, ama yine de hem zihinlerin, hem de bedenlerin var olduğuna ve hiçbir bedenin zihin, hiçbir zihnin de beden olamayacağına inanır. malebranche’ ın görüşüne göre, ne zihin bedene bağlı olarak var olur, ne de beden zihne bağlı olarak var olur, ancak her ikisi de tanrı’da var olur. zihinsel ve fiziksel süreçlerin, birbirine paralel var olmalarının sebebi ve bu paralelliğin devamı tanrı’ ya bağlıdır. paralelizm, zihinsel ve fiziksel süreçlerin birbirinden bağımsız bir şekilde, birbirine paralel gerçekleştiğini savunurken aranedencilik, zihinsel ve fiziksel olayların, birbirine paralel olarak var olmalarından tanrı’nın, aktif bir şekilde sorumlu olduğunu savunur. aranedenciliğe göre, bir çivinin üstüne oturduğunuzda tanrı, zihninizde bir ağrı hissi duymanıza sebep olur. aynı şekilde yerinizden sıçramanız da tanrının istencinin bir sonucudur.

    edit: düzeltme.
  • (bkz: occasionalism)

    (bkz: okasyonalizm)

    aranedencilik bir paralelizm çeşididir. farkı, tanrı’ya daha etkin bir rol vermesidir. aranedencilik bütün olayların tek gerçek nedeninin tanrı olduğunu öne süren, insana neden gibi görünen bütün öbür şeylerin, tanrı’nın istencini yansıtan birer ara neden olduğunu savunan, bir düalizmdir. 17. yüzyılda yaşamış olan fransız düşünür nicholas de malebranche tarafından savunulmuştur. malebranche, bedenlerin zihinleri, zihinlerin de bedenleri etkileyemeyeceğine, ama yine de hem zihinlerin, hem de bedenlerin var olduğuna ve hiçbir bedenin zihin, hiçbir zihnin de beden olamayacağına inanır. malebranche’ ın görüşüne göre, ne zihin bedene bağlı olarak var olur, ne de beden zihne bağlı olarak var olur, ancak her ikisi de tanrı’da var olur. zihinsel ve fiziksel süreçlerin, birbirine paralel var olmalarının sebebi ve bu paralelliğin devamı tanrı’ ya bağlıdır. paralelizm, zihinsel ve fiziksel süreçlerin birbirinden bağımsız bir şekilde, birbirine paralel gerçekleştiğini savunurken aranedencilik, zihinsel ve fiziksel olayların, birbirine paralel olarak var olmalarından tanrı’nın, aktif bir şekilde sorumlu olduğunu savunur.

    malebranche ile leibniz’ in paralelizm görüşleri arasındaki fark şu şekilde ifade edilebilir: leibniz’ e göre tanrı, iki nedensel zincirin hareketini başlatır ama, sonradan onların hareketine karışmaz.

    zihin beden etkileşiminin, bir yanılsama olduğu fikrini bir adım daha ileri götürdüğümüzde, bütün fiziksel dünyanın aslında bir yanılsama olduğu fikrine varırız ki bu da idealizmdir.
hesabın var mı? giriş yap