• bir hikmet birand kitabı.ilk kez 1957 yılında yayınlanmış su, toprak ve bozkır üzerine harika bir kitap.
  • (bkz: anadoludan)
  • kitabı günümüzde tübitak popüler bilim kitapları yayımlamaktadır. hem de çok iyi bir baskı ve çok uygun bir fiyat ile. söğütler, ankara çiğdemi, palamut meşesi, akasyalar... onlarca çiçek, onlarca ağaç anlatır... hem de hiç öyle "bahar geldi, çiçekler böcekler lay lay lom" havası yoktur. tertemiz bir dil de cabasıdır.

    bir diğer hikmet birand kitabı için (bkz: alıç ağacı ile sohbetler)
  • (bkz: turk manzaralari)
  • 3,5 yaşında eli yüzü morluklar içinde, bi sürü yerinde diş izleri olan cocuk, ana babasıylan hastaneye getiriliyo tedavi edilsin diye. cocuğun psikolojisi bozulmuş. başını okşamak için elini kaldırıyosun, çocuk pusuyo "aha! vurucak" diye. doktorlar şüpheleniyorlar tabi, anasına babasına soruyolar "noldu bu çocuğa" diye. "merdivenlerden düştü" şeklinde yanıt alıyolar.

    ulan o nasıl merdivenmiş öle, 32si tekmili birden dişli dişli, tam gözüne yumruk atan cinsten.

    doktorlar tedavi sırasında inceleme falan yaparken çocuğun üç-beş gündür de aç olduğunu anlıyolar. artık sormuyolar "eee bu çocuk aç, merdiven mi aç bıraktı" diye.

    aslında sonrası daha trajikomik; doktorlar daha fazla dayanamayıp ihbar ediyolar anne babayı. polis göz altına alıyo çifti. "ayıp deil mi kardeşim niye dövüyonuz, işkence ediyonuz küçücük cocuğa" diyolar. baba hemen atlıyo "yok valla komiserim, ben eve geldiğimde böleymiş anası düştü dedi aldım geldim hastaneye" diyo ve "hem komiserim benim iki çocuğum var dövcek olsam üvey olanı döverim niye kendimkini döviyim"...

    artık daha ne denir üzerine bilemicem. hah şu iyi gider;

    "güleriz ağlanacak halimize"
    imza; aziz nesin
  • (bkz: orta anadolu/#30712709)
  • (bkz: humus/#30712800)
  • (bkz: tezek/#30712908)
  • üzerinde yaşadığı toprağın; ağacını, çiçeğini, dağını, ırmağını , denizini, denizinde yüzen balığı, semasında uçan kuşu, dağında gezinen kurdunu, köylü, kasabalı, şehirli insanının tüm sabahlarından habersiz nesillerin siyaset ve ekonomi diyerek büyük cümleler kurmasına şaşıyorum. tanımadığın insanlara, tanımadığın coğrafyaya neyi anlatıyorsun. gidemesen de, göremesen de bir anlama gayreti olarak okumalı ve bu kitap şüphesiz büyük bir başlangıç olacaktır.
hesabın var mı? giriş yap