• (bkz: leh)
  • bazı bağlamlarda "aleyhu" yani "o*nun üstüne" anlamında kullanılır.

    (bkz: rahmetullahi aleyh)
    (bkz: lanetullahi aleyh)
  • bizim aleyhimize derken bizim icin kotu -iyi olmayan- durumdur.

    bizim lehimize derken ise bizim icin iyi ve ho$ olan durumdur.

    kısacası;
    leh: kişinin kendi çıkarlarının doğrusu

    aleyh: kişinin kendi çıkarlarının doğru olmaması -yanlışı veya kötüsü-.
  • (bkz: binaenaleyh)
  • etimolojik bir araştırma yaptığımda kelime anlamının "onun üzerine, üzere, karşı" olduğunu gördüğüm sözcük. evet, birçok kişi gibi ben de etimolojik araştırmamı doğrudan nişanyan sözlükten yapıyor ve her zaman olmasa da çoğunlukla tatmin oluyorum.

    şimdi, bu sözcüğün ekürüsi leh ile birlikte türkçede ismin hem -e halinde (aleyhine) hem de -de halinde (aleyhinde) kullanıldığını görüyoruz.

    ilk aklıma gelen başlıca örnekleri şu şekilde:

    lehte ve aleyhte konuşmak

    lehine hareket etmek / aleyhine dava açmak

    peki doğrusu hangisi? kendimce akıl yürüterek vardığım sonuç ismin -e halinde (aleyhine) kullanılan şekli olduğudur.

    birinin üzerine konuşur, birine (karşı) dava açarız çünkü. aslında orijinal haliyle zaten ismin -e halini takınmış olabilir (arapça konusunda o bilgiye sahip değilim), bizim de hiçbir ek getirmeden kullanmamız daha doğru olabilir fakat istisnaları dışında türkçe bu kalıba biraz sığmayan bir alımlama geleneğine sahip. alımladığımız sözcüğe yalın halde kullanılan isim muamelesi yapmak gibi bir geleneğimiz var. bu bir fiil olsa ve hatta mastar eki almış halini alımlamış olsak da (teşekkür, tahayyül, tezkip vs.) kendimiz bir yardımcı fiil ekleme gereği duyuyoruz (teşekkür, tahayyül, tekzip vs. etmek). artık verenin de verilenin de midesini bulandıracak derecede aşina olduğumuz isimden isim türeten yapım eki eklenerek yanlış kullanılan çaydanlık ve yağdanlık gibi örnekler de bu konunun olmazsa olmazları tabi.

    dönelim asıl konumuza: ben "lehe" ve "aleyhe" şeklindeki kullanımların daha mantıklı olduğunu düşünüyorum. zira birinin yararı-na olan şey o kişinin lehi-ne, zararı-na olan şey ise aleyhi-ne olmalıdır mantıken.

    edit: imla
  • her yaştaki kadın, denge aleyhinde bile olsa ve görünse, her yaştaki erkeği donunda sallar. iki iki dört eder. bunu bilir, bunu derim. çaresiz, iktidarsız, güçsüz kalan ve olan erkek hemen her zaman toplumun kurulu düzenini de arkasına alıp torpilli şekilde ezer, tecavüz eder, öldürür, vs. bunlar bile asli durumu ele verir.

    "insan kendisinin, hayatının aleyhine çalıştığı için hüzünlüdür." helene l'heuillet - gecikmeye övgü

    (bkz: leh)
    (bkz: aleyhine)
    (bkz: lehine ile aleyhineyi karıştırmak)
  • ağaçkakan'ın diskografisindeki en sağlam işlerden biri. inanılmaz sözlere sahip bu parça.

    spotify

    youtube

    bendeniz takdir edersiniz ki her şeyin aleyhinde
    kurduğum her cümlenin bir virgül var kaderinde
    kaçınılmazlar kaçakçısıyım en nihayetinde
    belada başım hep kinayelerle
    koordinatlarım aleyhinizde
    müsaadenizle
    içimizden geldiği gibi davranıcaz, evden ırak
    gayrı tek şeritli sırat
    yaşamak başlı başına batıl inanç
    köksüz ağaç yaptı telaş kuyuya attım taş
    etkisi mikelanj doğmadan önce işlediğim bi' günah
    tekil beden akıl dual, bu anomali teveccühünüzden
    gülümsemem çürümüşken
    oturduğum yerden her şey bu denli beyhudeyken
    yapmak istemem hiçbir şey çocukluğuma astığım ferforje
    yeryüzü insandan azede kalana dek
    süregelecek bir fikirle yürüyorum işte
    zincirinden boşanmış mesafesizlerin göçebeleri gibi
    kana susamıştım anadolu gibi
    tepindim üzerinde çiçeklerin
    ah, pimi çekmişim enteresan
    halbuki ben nasılını kurcalamam
    itiraf ediyorum yarım ve yamalak
    kendimle hiç uğraşamam
    boşver! dans et! parçala zemini!
    adımlarını korkak atma, kov kafandan endişeni
    bak coğrafyam panopticon, yokuşlar engebeli
    buna denge denir
    yin yang'ı mixledik artık griye alan evimiz
    gösterimiz kapalı gişe maksatlı
    güneşi boya katranla!
    bunu söylemek aptalca fakat akıbetimiz gider uçurumdan aşağı'
    ganimetim sadelik karmakarışıklaşmakla baktın olmuyor oldurma
    ta oyuna en başından başla
    bana kendindeyken rastla
    sonra kıyasla
    yaradılışında değil hata, yazılımda
    vukuatlarla, baştan başla
    bana kendindeyken rastla
    sonra kıyasla
    yaradılışında değil hata, yazılımda
    vukuatlarla, baştan başla
    katil, içgüdümüzü gafil avladı
    müstakbel efendi kötücül beklenti misafir
    ben çağırmadım kendisi geldi
    mortu çeken nerelere kadir
    bu konuda fikrim gene sabit
    yakışıkalmam arafta tam lovecraft'a layık hayata müsait zamanlar
    kalbinde yıkıp akılda kuranlar
    sanki bi' halt varmışcasına sana aleladeyi sunacaklar
    bu, vasatlığa başkaldırı bu
    ruhla bedenin kavgası bu
    yaranınca da ruh sanrısı maalesef afiliketumun mavrası
    seni gerçek kandırmasın yakanda nasırlı parmaklarıyla
    umurumda değil neden ve nasıl
    yeter ki basın, frekanslarıyla dövsün göğsümü dövsün
    kafa karışıklığı, ödülümsün
    gören görülüyor, duyulan zaten duyulmuştu üzülürsün
    sonra ziyana kara bocala
    dikkat hava çeviriyor lodosa
    demonuma vedia külüstür araba
    sür nadasa gelmişi geçmişi geleceği
    vidi vici vini budala
    aftos piyos bi adam olu'can
    konstantin polisle düş yakamıza
    komik olan: sabıkalı bu gece dolunay
    yuh yıldır metin ol hafızanı kandır
    fark ettiğin üzre günümüzde türümün yersiz korkuları vardır
    hak ettiğin o manzara mezarlığı gururla taşıdı tutarlı tezatlık
    kendini kaybeden huduni ben
    tanıştığına memnun olan var mı?
    baştan baştan baştan baştan baştan baştan baştan başla
    bana kendindeyken rastla
    sonra kıyasla
    yaradılışında değil hata, yazılımda
    vukuatlarla, baştan başla
    bana kendindeyken rastla
    sonra kıyasla
    yaradılışında değil hata, yazılımda
    vukuatlarla, baştan başla
  • lehinde olmanın zıttı olarak aslında a-lehine diye yazılması gerekir diye düşünülse de bu iki kelime farklı kökenlerden gelmektedir. normalde "üstünde" olmak anlamında kullandığımız aleyh kelimesi aynı zamanda "karşısında" anlamına da gelir. burada bu anlamda kullanılmıştır. "ona doğru" anlamına gelen leh kelimesiyle bir bağlantısı yoktur. zaten olumsuzluk belirten a- öneki arapçada na- olarak bulunur.

    mesela namahrem deriz, amahrem demeyiz. aynı şekilde asalak kelimesi "salak olmayan" anlamına gelmemektedir.
hesabın var mı? giriş yap