*

  • sayın boğan medya grubu patronu aydınlık boğan ve düttürü gazetesi genel yayın yönetmeni verkurtul dizçök,

    bugün türk basın hayatının en önemli isimlerinden birisi olan sayın minik kuşun’uın gazetenizdeki görevine son verildiğini esefle öğrenmiş bulunmaktayım. kendim her ne kadar sayın minik kuşun’ın bazı agresif yazılarını ve takıntılı addedilebilecek konu seçimlerini rahatsız edici bulsam da, kendisinin türk basını ve türkiye cumhuriyeti için çok değerli bir yazar olduğu gerçeğini görmemezlikten gelemem. kendisi bugüne kadar gerçek bir gazeteci ve cumhuriyet evladı olarak yapması ve yazması gerekenleri layıkıyla yapan ve yazan ender kişilerden birisidir. bugüne kadar düttürü gazetesi onun gibi bir yazarı bünyesinde barındırdığı için büyüktü. ancak görüyorum ki gazetenizin söz sahibi ortakları ve yöneticileri düttürü gazetesinin tarihinden gelen misyonunu temsil ettiği değerleri ve yakın zamanda kendi ilan ettiği ilkelerini hiçe sayarak, bugün gücü ve iktidarı elinde bulunduran odaklarla onların atatürk devrimlerini tersine çevirmeye çalışan ve cumhuriyeti ve kazanımlarını yok etmek isteyen gizli ajandalarına prim verir ve hatta yardım eder olmuştur. bu güç sahiplerinin baskılarına ve santajlarına boyun eğmeyecek kadar büyük bir kuruluş bir cumhuriyet abidesi olduğunu sanırdım düttürü gazetesini. ancak artık anladım ki bu durum değişmiş, yıllardır gazetem diye okuduğum varlık içinde çalışanlarıyla, sahipleriyle ve bazı okuyucularıyla şu anda hizmet ettikleri cumhuriyet düşmanlarının bugün sahip oldukları ve ekmek yedikleri mesleği bu kadar rahat ve özgürce uygulamalarını sağlayan hak ve özgürlükler ülkesini yok etmeye amaçladığını görmez yada umursamaz olmuş.

    sayın beyler unutmayınız ki bugün yaranmak uğruna sizi siz yapan değerlere ihanet ederek hizmet ettiğiniz kişilerin amaçları gerçekleşirse bu tatlı hayatınız son bulacaktır. para ve güç uğruna kendi evlatlarınızı mahkum ettiğiniz geleceği görünüz. kızlarınızın çarşaflarla, oğullarınızın kesemedikleri çember sakallarla gezeceği günler çok ta distopik olmayabilir.

    bu yaptığınız basın özgürlüğünü ve cumhuriyetin sesini bastırmaya, yok etmeye yönelik hareket bir tek şeyi başaracaktır; atatürkün evlatlarının sizi de o hizmet ettiğiniz karanlıklara gömmesini sağlamaya...

    sayın aydınlık boğan ve sayın verkurtul dizçök, umarım yakında bu gaflet uykusundan uyanırsınız. size mezarlarında ters çevirdiğiniz insanların uğrunda canlarını verdikleri değerlerin ne olduğunu, şu anda ülkemizin içinde bulunduğu durumun ne olduğunu anlamanız için nutuk’u ve gençliğe hitabeyi tekrar okumanızı tavsiye ediyorum. umalım ki bu hareketlerinizin verdiği cesaretle bu karanlık ve gerici odaklar sizin gibi para ile kanmayanları geçmişte şahit olduğumuz gibi silahla susturmaya başlamasınlar ve umun ki bunu yaparlarsa hedefleri sizin için değerli olan kişiler olmasın.

    kurumunuz ve kurumunuzu temsil eden kişiler tekrar eski çizgisine ve görevine dönmediği sürece ben ve ailem tarafımızdan hergün evimize ve işyerlerimize alınan düttürü gazetesini almayı kesecektir bilgilerinize arz ederim.

    saygılarımla,

    not: bu mektup tarafımdan gerçek adımla ve kişilerin gerçek adlarıyla düttürü gazetesine de yollanmıştır.

    edit notu: imla ve typo düzeltmesi.
  • insanın en sinir olduğu mektup türü. amaç iletişim değil ayardır çoğu zaman, git konuş kardeşim adamla bir derdin varsa... uzun uzadıya tartışma yaratmanın alemi ne ki??

    (ara: açık mektup)
  • merkez bankasının şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri gereğince, enflasyon hedeflerinden sapılması ya da sapılması olasılığının ortaya çıkması halinde, söz konusu sapmanın nedenlerinin ve alınması gereken önlemlerin hükümet’e yazılı olarak bildirildiği ve kamuoyuna da açıklandığı yazılı bir metindir.
    merkez bankası, nokta hedef (2008 yılı için %4) etrafında simetrik bir belirsizlik aralığı (2008 yılı için her iki yönde %2)oluşturmaktadır. böylece, hedeften sapma belirsizlik aralığını aştığında, sapmanın nedenlerinin ve hedefe tekrar yakınsanması için alınması gereken önlemlerin hükümet’e bir "açık mektup” ile bildirilmesi ve aynı mektubun program şartlılığının bir gereği olarak imf’ye de gönderilmesi öngörülmüştür.
    bu kapsamda en son 31 ekim 2008'de açık mektup yazılmıştır.

    http://www.tcmb.gov.tr/…/duyuru/2008/duy2008-54.pdf
  • 2008 yılının sonu için %6 olan belirsizlik aralıgı üst sınırının, yıllık tüfe artısının %10,06 olarak gerçeklesmesi ile aşılması sonucu 26 ocak 2009 tarihinde hükümete gönderilen yazılı metindir.

    http://www.tcmb.gov.tr/…/duyuru/2009/duy2009-06.pdf

    (bkz: enflasyon hedeflemesi)
  • zarfı yapıştırılmamış mektup. mecazi anlamda ise yazıldığı kimseye gönderilmeyip basın yoluyla açıklanan mektup.
  • açık enflasyon hedeflemesi rejimine geçildiği tarihten itibaren ilk kez belirsizlik aralığından (enflasyon hedefinden her iki yönde 2 puan) aşağı yönlü bir sapma nedeniyle 27 ekim 2009 tarihinde merkez bankasınca hükümete yazılan mektuptur.

    "eylül ayı itibarıyla yıllık enflasyon, yüzde 5,27 olarak gerçeklesmis ve 2009 yılının üçüncü üç aylık döneminin sonu için yüzde 6,5 olarak belirlenmis olan belirsizlik aralıgı alt sınırının asagısında kalmıstır."

    http://www.tcmb.gov.tr/…/duyuru/2009/duy2009-54.pdf

    (bkz: enflasyon hedeflemesi)
  • pul derdi yoktur.
  • sözlükteki hali sözlük insanının kendini tatminidir bir oranda. arkasındaki zihniyeti bilmiyorum ama sanki bir ciddiye alınma isteği, bir kendini normalde kıçını yırtsa ulaşamayacağı insanlara ulaşabilirmiş gibi görme isteği içeriyor. adam lady gaga'ya açık mektup yazıyor niye? çünkü etten elbise giymiş dikkat çekmek için. lan ortamın akıllısı sen misin? dikkat çekmek için yapılan bir olaya dikkat çekerek kendinle çelişmenin dayanılmaz hazzını mı alıyorsun? aykut kocaman'a yazıyor neden? adamın kuracağı kadrodan daha iyisini kendi kuracağına inanmış bir kere. adamın o kadroyu kurmak için ele aldığı değişkenlerin onda birini bilmeden sonuç çıkartabiliyor. hadi bak destekli sütyene açık mektup gibi eğlence amaçlı yazılanlar neyse de bu işi ciddiye alıp bir kavramın daha amına koyanlara zaten yine kendilerinden bir yanıt gelmiş, anladıkları dilden: açık mektup yazanlara açık mektup.
  • sevgili derya,

    girizgahtan da idrak edebilecegin uzere seni seviyorum. ve bilmelisin ki bunu yeni fark etmedim. seni yirmi kusur yildir araliksiz olarak seviyorum. kotu gecen gunlere, attigin kaziklara ve hatta zaman zaman yuzeysellikte babamla yarisir nitelikteki igrenc yorumlarina ragmen seni hep sevdim. muhtemelen her zaman da sevecegim. lutfen soyleyeceklerimden oturu sana karsi duydugum sevgiden ya da sonsuz saygimdan suphe etme. bil ki, kainatta bir yerlerde seni seven bir goktug var. sen su saatten sonra onu seversin ya da sevmezsin bilemiyorum; inan tamamen sana kalmis. sevgi oyle karsilik bekleyerek olur mu hic derya? boyle sartla surtla, kredi kartina 12 ay taksitle olur mu hic sevmek? olmaz degil mi? olmaz tabi. vade farksiz, kefilsiz bir ziraat bankasi ihtiyac kredisi tadinda seviyorum seni.

    derya seni seviyorum git basimdan. lan ben suraya iki satir bir sey yazmak icin dort gun dusunmek zorunda miyim got? insanin bir ozeli bir seyi olur!? okuma guzelim benim yazdiklarimi! dus yakamdan! takip etme beni internetlerde! unut beni! ben surekli "eyvah o bunu okumus mudur - aman su bunu gormus mudur" stresi yasamak zorunda miyim lan? sen bunun ne demek oldugunu tahayyul edebiliyor musun?

    bak ilk ve son kez izah ediyorum, sen sunu anlamakta gucluk cekiyorsun; yahu ben senin bu satirlari okumani istesem zaten gelir sana soylerim, bilemedin mektup yazarim; ulan hicbirini mi yapamadim? gazeteye ilan veririm! neden sozluk'e yazayim?! ustelik gelmis gecmis en aptalca rumuzlardan bir tanesiyle?! bir dusunsene! cok mantiksiz degil mi?!

    tum samimiyetimle soyluyorum; gunun birinde "derya okuyor mudur?" kaygisindan arinir ve olur da zihnimden gecenlerin yalnizca sekizde birini suraya yazmaya kalkarsam cok utanirsin. oyle utanirsin ki gunun birinde tekrar yuz yuze bakma ihtimalimizi zaten gec, bir sure aynaya bile bakamaz, sigarani bile yakamazsin. o parayi da nah alirsin! yol yakinken vazgec. eminim aradan gecen su bir aya ragmen, buraya kadar okuduklarini (ki allahtan pek bir sey yok) unutmak en fazla birkac haftani alacaktir.

    lutfen, cok rica ediyorum;
    simdi sakin ol ve o bilgisayari yavasca yere birak. hem kendini, hem de aylarca ayni memeden sut emdigin (cok buyuk ihtimalle) oz mu oz kardesini bu eziyetten kurtar.

    ikinci defa ikaz etmeyecegim.

    kardesin,
    goktug.

    (of bu meme mevzusu da... neyse artik...)
hesabın var mı? giriş yap