• yönetmenliğini stanislav rostotski'nin icra ettiği, 1972 yapımı, sovyet savaş filmi. filmin konusu ikinci dünya savaşı arifesinde geçer. kızıl ordu'ya bağlı bir grup kadın asker demiryolu istasyonunda konuşlanarak nazilerin saldırısını beklemeye koyulurlar ve olaylar gelişir.

    (bkz: sakindi oranın şafakları)
  • söz konusu filmin, kasım 1977'de, ülkemizdeki sinemalarda da gösterimi yapılmıştır.

    http://upload.wikimedia.org/…_şafakları_afiş_tr.jpg
  • sovyetler dönemi kahramanlık serisinden, savaşan ve birlik için canını feda etmeyi kendine borç bilen insanların nasıl öldüklerini konu eden, kadrajlarından idealizm damlayan bir film.

    aynı dönemde 15 sovyet ülkesinde aynı temalı, aynı kalitede onlarca film yapılmıştır.
  • o incecik kitaptan 3 saat çıkardığı için senaristini tebrik etmek istediğim film. filmle kitaptan üste çıkan yok ikisi de hikayeyi anlatmada eşit bence.
  • kitabı ayrı filmi ayrı güzel. önce kitabını okumuştum, izlerken karakterler için kafamda canlandırdığım tiplerin neredeyse aynılarıyla karşılaştım.
    ayrıca filmdeki katyuşa yorumu da çok güzeldir.
  • kitabın başçavuşu, savaş tecrübesinden aldığı anlayışlılıkla; kendini ve sorumlu olduğu erlerini hayatta tutabilmek için -avlanmadan edindiği tecrübelerin de yardımıyla- devamlı planlar kurup uğraşlar vermekte; düşmanı olan alman askerlerine karşı duyduğu endişe ve kini ilen de zihnimizdeki kurgusundan çıkıp, diğer karakterlere oranla, daha da bir etten kemikten karaktere dönüşmektedir.

    ana hikaye sürerken karakterlerin geçmişlerine dair geri dönüşler yapılarak savaşla olan kişisel hesaplarının verilmesi, karakter derinliğini verme kaygısının yanı sıra, fedakarlık ve kahramanlıklarına vurgu yapak içindir de. hatta o karakterlere geçmişleriyle değil de, başçavuşları ile olan konuşmaları/didişmeleri/çekişmeleri/ortak kararlar alma/aynı tehlikeyi savuşturma mücadelesi içerisindeki tavırları ve fikirleri vasıtasıyla derinlik kazandırılmış gibi gelmektedir.

    aynı anlatım biçimini benimseyen lakin karakterlerininin geri dönüş ve paralel işlenen hikayelerini; memleket nasıl bu duruma geldi bağlamında irdelemeye çalışan, alman tarafındaki bir gurup yeniyetme alman delikanlının bir köprüyü tutmasını konu edinen bir başka ikinci dünya harbi konulu kitap için: (bkz: die brücke).
  • az bilinen çok değerli bir sinema örneği; özellikle oyunculuklar çok ön plana çıkıyor.
  • sovyet yazar boris vasilyev tarafından yazılmış, ikinci dünya savaşı sırasında faşist nazi askerlerinin işgali altındaki vatanlarını imkansızlıklar dahilinde savunmaya çalışan bir grup genç kadın ve bir başçavuşun hikayesinin anlatıldığı kitap.

    kitap oldukça kısa fakat hikayesiyle beraber aralarda verdiği kahramanlara dair anlatımlarla da ayrı bir güzelleşmiş.bir solukta okunacak cinsten.
  • boris vasilyev'in kaleminden çıkmış, mazlum beyhan'ın da oldukça güzel çevirisiyle, çavuş vaskov komutasındaki bir grup genç kadının, bir demiryolu istasyonunda sayıca kendilerinden fazla bir nazi birliğine karşı giriştikleri mücadeleyi anlatmaktadır. kitaptan bir anektot:

    "ilk göğüs göğüse çarpışmayı yaşamak, insanda dehşetli bir yıkıma sebep oluyordu; çünkü bu çarpışma sırasında insan yaşam kadar doğal bir yasayı, "öldürmemek" yasasını çiğniyordu. ama alışmak, ruhun kabuk bağlamasını beklemek gerekiyordu. burada ise tüfeğin dipçiğiyle canlı bir insanın kafasına vuran bir kadındı; yani geleceğin annesi, yani doğanın kendi elleriyle yüreğine ölüm nefretini yerleştirdiği yaratık. fedot yevgrafiç almanların günah hanesine bunu da yazdı; böylesine yaşamsal bir yasayı çiğneyerek kendileri yasa dışı duruma düşmüşlerdi..."
  • bu filmi nasıl ve nereden bulabileceğimi bilen yazarlar yeşillendirebilir.

    not: filmi izlemeyi başardığım zaman entryi imha edeceğim.
hesabın var mı? giriş yap