• [ing. identification]
    kendinden (bkz: self) ba$ka bir nesne (bkz: object) ile bir oluvermeye (bkz: oluvermek) verilen isim.
    bu tuhaf tanimin otesinde, ki$inin kendisini "bir ba$ka $ey/ki$i olarak kabul etmesi" veya "bir ba$ka $ey/ki$i ile bir tutmasi" olarak da aciklanabilir.

    ozde$imden hemen once, kendilige ait sinirlar flula$ir ve kaybolur. nerede bittigimize ve diger nesnenin nerede ba$ladigina dair farkindaligimiz ucar gider... hic farketmeden ozde$im yapariz kar$i taraftaki nesneyle. a$k mesela, ozde$im için tipik bir ornektir. kar$idaki ki$i once idealize edilir, sonra da kendilige adeta "eklenir".

    gunluk ya$antimizin her aninda minik ozde$imler sozkonusudur.
    dinlemeyi sectigimiz muzigi icra eden sanatcilar, giydigimiz giysiler, okumayi sectigimiz kitaplar ve yazarlari, elimizin altindaki her tur aksesuar, birlikte oldugumuz insanlar, ve hatta birlikte olmayi sectigimiz kar$i cinsle kurdugumuz butun ili$ki.

    ozde$im yoluyla ki$i bir anlamda kendi yetersizligini notralize eder. bir oldugu (ozde$im yaptigi) nesnedeki tum ozellikler sorgusuz sualsiz kendisine mal edilir ve kendi kendisine "kendi yeterliligini" kanitlami$ olur.

    saplantili bir $ekilde en cok sevdiginiz muzisyen, yaptigi muzik, en sevdiginiz yazar, yazdigi $eyler, ya$aminiza girip cikan insanlar, sectiginiz meslek...
    ne kadari gercekten yalnizca sizsiniz ? bu "$ey"leri ya$aminizdan cikardiginiza, geriye ne kalacak ?
  • (bkz: özdeşleşme)
  • iyelik ekini görünce atladım mal bulmuş mağribi gibi hemen. meğer şahsıma aitliği olmayan sandığım bir özdeşlik imiş kasıt. sonrasında, aradım/taradım bildiğin iyelik ekini kondurdum ben buna.

    farkettim ki çokça yapıyorum ben bunu. sen de yap, hatta dene, seveceksin.
  • fallik dönemde meydana gelen özdesim çocugun kimliğinin oluşmasını sağlar.
  • özdeşim yani identification.

    freud, özdeşimi öznenin başka bir özneye ait olan bir özelliği kendisinin ki olarak benimsediği bir süreç olarak betimlemiştir. bu işlem, öznenin kendisini kurduğu işlem haline gelme noktasında freud'un yapıtında gittikçe artan bir önem almıştır.
  • özdeşim, bir egonun başka bir egoda özümsenmesi(yani bir egonun başka bir egoya benzemesi) ve bunun sonucunda egonun bazı açılardan diğeri gibi davranması, onu taklit etmesi, bir anlamda içine almasıdır.
  • saçma sapan bir kelime. özdeşim ne demek? kişinin kendi kendisini deşmesi mi? nurullah ataç bile utanırdı bundan herhalde.*
  • özdeşleşme, onunla tıpkı olma/hissetme durumu.

    benzemeye, onun gibi olmaya çabaladığın insanın yaptığını yapamazsın. sarhoş ol, ne yapıyorsan, şimdilik osundur.

    kendisi olmakta kilit nokta, özdeşleşme fırsatlarında gibi olmak değil o olmaktır. sahicilikle o oldukça gitgide kendisi olunur, kendi olamayan özdeşimler beden ve yaşamdan düşer.

    üvey anne aslında bir yarısı gösterilmiş, patlamış bir öz annedir. hatta kaynana da öz anne. tersinden, iyi üvey anne ve kaynanalardan anlıyoruz. peki neden üvey ve kayın bu kadar gerçek ve tek tipimsi? çünkü ana kız ilişkisinde bilinçten bastırılmış olanlar hem özdeşim olarak hem yansıtmalı özdeşim olarak geri geliyor. zannetmek kadar kendini de o zannetmek etkili. taraflar arasında çok gerçekçi dramalar sürüyor. ne için? ana kız, ana çocuk miti eski bilindiği gibi sürsün, algı tamamen çökmesin diye. öz annelerin üveyce davranması ve algılanması örtülsün, unutulsun diye.

    "aktarımdaki özdeşleşmelerin doğasını yeniden inceledikten sonra, tüm özdeşleşmelerin bir nesneyle değil, nesneyle olan ilişkiyle gerçekleştiğini öne sürüyorum." otto kernberg - sapıklıklarda ve kişilik bozukluklarında saldırganlık

    (ilk giri tarihi: 11.5.2016)

    (bkz: özdeşim kurma), yansıtmalı özdeşim, saldırganla özdeşim
    (bkz: özdeşleyim), özdeşleşme
    (bkz: identification)
    (bkz: duygudaşlık)
  • özdeşleşmeyle ilgili ünlü bölümde freud, bunu başka bir kişiyle kurulan en erken duygusal bağ olarak adlandırır. bu, melankolinin narsisistik özdeşleşiminde bireyin gerilediği duygusal bağ biçimidir. özdeşleşmenin kişinin kendi egosunu model alınan kişinin tarzına göre şekillendirmeye çalıştığını görebiliriz. freud üç tip özdeşlemeden bahseder

    birincisi, özdeşleşme bir nesneyle duygusal bağın orijinal biçimidir; ikinci olarak, gerileyici bir biçimde, sanki nesnenin egoya içe atılması yoluyla libidinal nesne bağının yerine geçer; üçüncüsü, cinsel içgüdünün nesnesi olmayan başka bir kişiyle paylaşılan ortak bir niteliğe ilişkin yeni bir algıyla ortaya çıkabilir. bu ortak nitelik ne kadar önemliyse, bu kısmi özdeşleşme de o kadar başarılı olabilir ve dolayısıyla yeni bir bağın başlangıcını temsil edebilir.

    (bkz: yas ve melankoli)
    (bkz: grup psikolojisi ve benliğin analizi)
hesabın var mı? giriş yap