• (ödeme)
    - belirli bir miktar paranın bir yerden çıkıp başka bir yere gitmesi sırasında, paranın çıktığı tarafın gerçekleştirdiği olay.
    - bankaya gidildiğinde yapılma ihtimali en yüksek olan şey.
    - illa parayla yapılması gerekmeyen şey.
    - ödemek fiilinin isim hali.
    - arapça'sı tediye olan şey.
  • odeme uzerine altin kural: "odemeyi en son yapin."

    simdi hayatimiz boyunca binbir turlu ortama giriyoruz. gidilen her yer ciragan et lokantası, pizza hut gibi saygin ortamlar olmayabilir.
    yeri gelir sokaktan misir aliriz. yeri gelir mahalle berberinde tiras oluruz. ya da bu yerlerden hic cikmayan bireylerizdir aslinda.

    her ne hizmet alirsaniz alin, hizmeti aldiktan sonra bedelini odeyin. terslik olur, cinlik olur, odedin-odemedın kavgalari yasanir, yazik olur. kazik olur.
  • (bkz: ödeme sözü)
  • (bkz: #39833336)
  • bazen aylarca alınamayandır. yarın veriyoruz diyip verilemeyendir. haftaya gelir diyip gelemeyendir. bu ay olmayandır, önümüzdeki aya inşallahtır. hiç peşin olmayandır. vadenin dibini görendir.
  • "aslında adam gibi hekimlik yapabilmek için bende eksik olan şey cüretti. aileye çeşitli tavsiyelerde bulunduktan ve reçetemi yazdıktan sonra, kapıya geçirildiğimde, sırf ödeme anından birkaç dakika daha sıyırabilmek için, bir sürü ipe sapa gelmez yorum yapmaya başlıyordum." louis-ferdinand celine - voyage au bout de la nuit

    (bkz: ödeme emri)
    (bkz: tesviye)
  • bir mala veya hizmete ödediğimiz ücret ona sahip olmak için ödediğimiz miktar değildir. ücret vererek biz onun sahibi olmadık. yalnızca belli bir vakit kullanmak sonrasında devretmek için bir meblağ sunduk. yoksa biz bir çam kozalağının bile sahibi olamayız.

    insan için tek kazanç, tek edinim vardır: huzur içinde bir ahiret hayatını elde edebilmek. huzur içinde ahiret hayatı, kişinin şikayet ve sitemlerini topraklaması ile mümkündür. huzur manadır. dünyadaki numunelerin tadımları ile düşüncede ahirette mümkün olabileceklerin taslağını öngörebilmektir. para bir numunedir. mal, mülk, evlat, eş, dost birer numunedir. hepsi dünya potasında ahiret için kişinin kabında eritilmeyi beklemektedir. bu ahirete de imandır.

    iman neydi? bir yaşantı idi. insanın tüm eksik meselelerini tamamlanmış olarak şuuruna işlemesi ve açığa çıkanlar ile amel edebilmesi.

    ödeyerek satın alamayız. ancak bu canı vakit ve henüz alıcısı varken gerçek bir alıcıya satabiliriz.

    "allah, kendi yolunda çarpışırken öldüren ve öldürülen müminlerin canlarını ve mallarını, karşılığında cennet vermek üzere satın almıştır. bu, allah’ın tevrat’ta, incil’de ve kur’an’da yer almış gerçek bir vaadidir. kim allah’tan daha fazla sözüne bağlı olabilir! o halde yaptığınız bu alışverişten ötürü sevinin. işte büyük bahtiyarlık da budur." tevbe 111
  • inanılmaz bir şey.bitmek bilmiyor.
hesabın var mı? giriş yap