• hiç mi evlenmemiş, birazcık bile mi? diye sormak istediğim kadın.

    ne gerizekalı adam dolu lan bu sözlük. sen kadınları belli bir yaştan sonra koca bulmak zorunda addedersen, neden evlenmedin, evde kaldın diye sorarak canından bezdirirsen, her sinirlendiğinde iyi sikememişler bunu ondan ehem mehem muhabbeti yaparsan tabi komplekse girer arıza olur. hem karı dediğin otuzu bulmadan evlenecek aga diye salaklaşıp, hem de ilişkimiz nereye gidiyor berke diyen kezban'ı eleştiriyorsunuz. helal olsun kezbanlara da. size sike sikee takıyolar tasmayı.
  • bana bu gece sözlükteki çok kötü butonunu eskitmiştir. sağolsun varolsundur.

    a.q seksist piçleri..
  • kulüplere üye olsa klişe; olmasa asosyal ezik.
    sevişmek istese gözü dönmüş, azgın; istemese kuruyup kalmış kezban.
    evlenmek istemese, garip; istese evde kalmış.
    yalnızken mutlu olsa dert, olmasa dert.
    gençlerin ya "ablası" ya fantezi nesnesi.

    40'a 30'dan daha yakınım. hatta dur yahu, ben baya baya 40'a yakınım :)

    bu biraz tuhaf geliyor açıkçası. çünkü eskiden 40 yaş çok yaşlı gelirdi bana. belki de annelerimiz nispeten erken evlenip çocuk yaptığı için...

    kariyerimi yeni yeni istediğim kıvama getirebildim. ondan öncesi epey zorluydu açıkçası. maddi manevi anca 2 sene önce bir birey kıvamına gelebildiğimi düşünüyorum.

    farklı başlıklarda benzer şeyleri sıkça yazmaya çalışıyorum çünkü çok ezbere yazılıp çizilen şeyler var. bu hem erkekleri hem de kadınları çok yanlış bir noktada tutuyor.

    farklı tercihler olmasını anlayabiliyorum. kendinden çok daha genç biriyle olmak isteyebilir bir erkek ancak ageism söz konusu olduğunda, orada bir sınır çizmek gerekiyor. çünkü artık bir yaşı tercih etmekten öteye geçip, belirli bir yaş üzerini kötüleme noktası başlıyor.

    üzerinden tüketimin köpürtüldüğü bu söylemler, modada, kreatif alanlarda da sık sık tekrarlanıyor. "gençlik = güzellik/seksapel/tercih edilirlik"

    bir noktaya kadar (doğurganlık/soyun devamı) içgüdülerin şekillendirdiği, sonrasında ise toplumun yönettiği bir algı bu.

    hiç evlenmemiş/3 gram evlenmiş kadın üzerinden bunca tartışma yapılması, kadınların hala kendi sesini bulmakta zorlanmasının hem nedeni hem sonucu.

    1-2 sene öncesine kadar ailemin ve toplumun sesini kendi sesim, kararlarını kendi arzularım zannediyordum.

    hala yeni aşamalardan geçiyor, yeni yüklerden kurtuluyorum. dolayısı ile 40, toplumsal güzellik normlarına göre korkmam kaçınmam gereken bir yaş gibi bana sunulsa da ben bir yandan aşırı derecede yolunu gözlüyorum. 3 sene sonra kim bilir nelerden kurtulmuş/özgürleşmiş olucam... yeni başladığım sporu devam ettirip, daha sağlıklı ve fit görünecek miyim mesela? sevgilimle ilişkim sürüyor olacak mı? yoksa yalnız mı olucam?

    evlilik benim için hiçbir zaman bir amaç olmadı. belki de ben şanslıydım çünkü ailem "evlen de evlen" diye kafamın etini yiyen insanlar olmadılar. sadece yaşım ilerledikçe, etraflarındaki insanlar torun torbaya karışınca biraz kaygılanmış olabilirler. ama bundan ötürü hiç eksik hissettirmediler. bilakis kendi ayakları üzerinde duran/başarılı bir kadın olmamdan ötürü mutluluklarını gösterdiler.

    40 yaş, etraftan aldığınız mesajlar ve sizin bununla ilgili hissiyatınıza göre anlam kazanıyor. arkadaşlarımdan bazıları çok çocuk istedikleri için evlenmemek konusunda epey dertliler. bir treni kaçırıyor gibiler. benim çocukla ilgili hiç kaygım olmadı. hem anne olmaktan korktuğum için (kendi çocukluğumda olanlar/yetersizlik korkum vs) hem de aslında çocukların/olası çocuğumun zamanlamasına güvendiğimden. eğer annelik benim bu hayatta deneyimlemem gereken bir şey ise, bir çocuğa köprü olup onu bu boyuta taşıyacaksam, hayat bir yolunu bulur.

    "artık evlenmem lazım" diyerek antenlerini açıp, mip mip mip mip sinyaliyle koca arayan çok kadın gördüm. kocasından "e yani bu yaştan sonra çok da bi şey beklemiyorum, hayatı paylaşalım" diye bahseden yeni evli kadınlar da gördüm. yoldaşlığı anlıyorum, bu ihtiyacı anlıyorum ancak "tamah ederek" biriyle beraber olmak hem kendinize hem eşinize hem de aşka ayıp gibi geliyor. aman karnımız doysun işte diyip bi şeyler yer gibi bahsetmemeli insan partnerinden.

    neyse konu dallanıp budaklandı. amacım şunun altını çizmek aslında: 40 yaş; herkeste farklı yaşanıyor. 3 çocuklu, köyde yaşayan, mısır tarlasında çalışan bir kadının 40 yaş deneyimiyle, bekar, üst düzey yönetici, sabah 5te kalkıp sporunu yapan, gece ortama girip ons arayan kadının 40 yaş deneyimi nasıl aynı olabilir?

    40 yaşınız, siz nasıl yaşarsanız öyle olacak. o sırada evli olup olmamanız, sizi -sizin seçtiğiniz şekilde- etkileyecek. evli ve mutsuz olabileceğiniz gibi bekar ve mutlu olabilirsiniz ya da tam tersi... şu an evli, çocuklu ve -kendine vakit ayıramamaktan ötürü- kafayı sıyırmak üzere olan bir arkadaşım var. dışardan bakınca her şey olması gerektiği gibi ama kız çok zorlanıyor. artık bunları konuşabilmeliyiz. evliliğin, anneliğin her zaman kolay olmadığını, bu baskının kadın-erkek herkesi yorduğunu, yargılanmadan, utanmadan paylaşabilmeliyiz.

    evli/bekar, 40 altı/40 üstü herkese, arzu ettiği şekilde yaşama iradesi ve şansı diliyorum.
  • 40 yasinda bir kuzenim var ve hep soyle der:

    -evlenip 40 derdim olacagina evlenmeyip 1 derdim olsun isterim.

    bu kadinlarin derdi de tum hisim akrabayi gerer. sizene lan evlenir evlenmez alla alla.
  • evlenmeden olmaz düsturuyla yetişmiş köhne fikrin köhne savunucuları tarafından tek ihtiyacının sevişmek olduğu zannedilen kadındır.

    aklınızı başınıza getireceğini bilsem ona dilediğiniz şeyden ben de size dilerdim...
  • hangi ara 40 olduğunu asla anlamamış, hayallerinin peşinden giden, toplum ve aile baskısına göğüs germiş, aynı zamanda yaşam enerjisini ve gözlerindeki ışıltıyı kaybetmemiş kadındır.
  • anlaşacağı birini bulamamıştır. haliyle denk de gelmeyince yaş 40'a dayanmıştır.
    herkes anlaşacağı ve karşılıklı sevgi yumağı olacağı birini bulacak kadar ballı değil sevgili ekşisözlük ahalisi. şans işi bu işler. olabilir yani herkes dan diye evleneceği insanı bulacak diye bir kaide yok.
    kimisi 20 yaşında bulur kimisi 45. bu iş sihirle, hokus pokus abra kadabra deyince olmuyor.
    her bir boka da anaaaa diyip şaşıracak cinsten tavır takınan tipler de aynı bir dünya doğrusu.
  • 74 yaşında bir yakın dostum var. kadın hiç evlenmedi. çalıştı, emekli oldu, hayatını yaşadı, dünyayı gezdi dolaştı, hala da hayatının tadını çıkarıyor ve evliliği bir hayat gayesi olarak gören 40’lıklara taş çıkartır.
  • kendinden başkasını ilgilendirmeyen kadındır. burada başlığın açıklaması hatta benim entry atmam bile yanlış.
  • evlenmek bir tercihtir abartilacak bir tarafı yoktur
hesabın var mı? giriş yap