• eğer katılırsak gurbetcilerimiz sayesinde neredeyse türkiye'de oynuyormu$casına rahat edeceğimiz kupadir. (29.11.2001)

    elemelerinde yaptigimiz maclar ve sonuclari sirasiyla a$agidaki gibidir:

    (bkz: 4 eylul 2004 turkiye gurcistan maci) 1-1
    (bkz: 8 eylul 2004 yunanistan turkiye maci) 0-0
    (bkz: 9 ekim 2004 turkiye kazakistan maci) 4-0 *
    (bkz: 13 ekim 2004 danimarka turkiye maci) 1-1
    (bkz: 17 kasim 2004 turkiye ukrayna maci) 0-3
    (bkz: 26 mart 2005 turkiye arnavutluk maci) 2-0
    (bkz: 30 mart 2005 gurcistan turkiye maci) 2-5
    (bkz: 4 haziran 2005 turkiye yunanistan maci) 0-0
    (bkz: 8 haziran 2005 kazakistan turkiye maci) 0-6
    (bkz: 3 eylul 2005 turkiye danimarka maci) 2-2
    (bkz: 7 eylul 2005 ukrayna turkiye maci) 0-1
    (bkz: 12 ekim 2005 arnavutluk turkiye maci) 0-1

    ön eleme maçlarımız:
    (bkz: 12 kasım 2005 isviçre türkiye maçı) 2-0
    (bkz: 16 kasım 2005 türkiye isviçre maçı) 4-2

    ---------------------------------------------------------------------------

    bulundugumuz eleme grubunun puan durumu ise $oyledir:

    takim o. g. b. m. att. yed. puan
    ukrayna 12 7 4 1 18 7 25 (finallere cikmaya hak kazandi)
    turkiye 12 6 5 1 23 9 23 (on eleme maci yapmaya hak kazandi)
    danimarka 12 6 4 2 24 12 22
    yunanistan 12 6 3 3 15 9 21
    arnavutluk 12 4 1 7 11 20 13
    gurcistan 12 2 4 6 14 25 10
    kazakistan 12 0 1 11 6 29 1

    bir onceki dunya kupasindaki performansimiz icin (bkz: 2002 kore japonya dunya kupasi/#788879)

    avrupa futbol $ampiyonasi performanslarimiz icin:
    (bkz: euro 96/@huger)
    (bkz: euro 2000/@huger)
    (bkz: euro 2004/@huger)

    ---------------------------------------------------------------
    dünya kupası'ndaki tüm maçlar ve skorları:

    grup maçları:
    (bkz: 9 haziran 2006 almanya kosta rika maçı) 4-2
    (bkz: 9 haziran 2006 polonya ekvator maçı) 0-2
    (bkz: 10 haziran 2006 ingiltere paraguay maçı) 1-0
    (bkz: 10 haziran 2006 trinidad tobago isveç maçı) 0-0
    (bkz: 10 haziran 2006 arjantin fildişi sahilleri) 2-1
    (bkz: 11 haziran 2006 angola portekiz maçı) 0-1
    (bkz: 11 haziran 2006 sırbistan karadağ hollanda maçı) 0-1
    (bkz: 11 haziran 2006 meksika iran maçı) 3-1
    (bkz: 12 haziran 2006 amerika çek cumhuriyeti maçı) 0-3
    (bkz: 12 haziran 2006 italya gana maçı) 2-0
    (bkz: 12 haziran 2006 avustralya japonya maçı) 3-1
    (bkz: 13 haziran 2006 brezilya hırvatistan maçı) 1-0
    (bkz: 13 haziran 2006 kore togo maçı) 2-1
    (bkz: 13 haziran 2006 fransa isviçre maçı) 0-0
    (bkz: 14 haziran 2006 almanya polonya maçı) 1-0
    (bkz: 14 haziran 2006 ispanya ukrayna maçı) 4-0
    (bkz: 14 haziran 2006 tunus suudi arabistan maçı) 2-2
    (bkz: 15 haziran 2006 isveç paraguay maçı) 1-0
    (bkz: 15 haziran 2006 ekvator kosta rika maçı) 3-0
    (bkz: 15 haziran 2006 ingiltere trinidad tobago maçı) 2-0
    (bkz: 16 haziran 2006 sırbistan karadağ arjantin maçı) 0-6
    (bkz: 16 haziran 2006 meksika angola maçı) 0-0
    (bkz: 16 haziran 2006 hollanda fildişi sahilleri) 2-1
    (bkz: 17 haziran 2006 portekiz iran maçı) 2-0
    (bkz: 17 haziran 2006 italya amerika maçı) 1-1
    (bkz: 17 haziran 2006 çek cumhuriyeti gana maçı) 0-2
    (bkz: 18 haziran 2006 fransa kore maçı) 1-1
    (bkz: 18 haziran 2006 brezilya avustralya maçı) 2-0
    (bkz: 18 haziran 2006 japonya hırvatistan maçı) 0-0
    (bkz: 19 haziran 2006 togo isviçre maçı) 0-2
    (bkz: 19 haziran 2006 suudi arabistan ukrayna maçı) 0-4
    (bkz: 19 haziran 2006 ispanya tunus maçı) 3-1
    (bkz: 20 haziran 2006 ekvator almanya maçı) 0-3
    (bkz: 20 haziran 2006 kosta rika polonya maçı) 1-2
    (bkz: 20 haziran 2006 paraguay trinidad tobago maçı) 2-0
    (bkz: 20 haziran 2006 isveç ingiltere maçı) 2-2
    (bkz: 21 haziran 2006 hollanda arjantin maçı) 0-0
    (bkz: 21 haziran 2006 portekiz meksika maçı) 2-1
    (bkz: 21 haziran 2006 iran angola maçı) 1-1
    (bkz: 21 haziran 2006 fildişi sahilleri sırbistan maçı) 3-2
    (bkz: 22 haziran 2006 japonya brezilya maçı) 1-4
    (bkz: 22 haziran 2006 çek cumhuriyeti italya maçı) 0-2
    (bkz: 22 haziran 2006 gana amerika maçı) 2-1
    (bkz: 22 haziran 2006 hırvatistan avustralya maçı) 2-2
    (bkz: 23 haziran 2006 ukrayna tunus maçı) 1-0
    (bkz: 23 haziran 2006 isviçre kore maçı) 2-0
    (bkz: 23 haziran 2006 suudi arabistan ispanya maçı) 0-1
    (bkz: 23 haziran 2006 togo fransa maçı) 0-2

    grup maçları sonunda grupların ilk iki sırayı alan takımlar 2. tura yükseldiler. grupların puan durumları şöyle gerçekleşti:

    group a
    team mp w d l gf ga pts
    germany 3 3 0 0 8 2 9
    ecuador 3 2 0 1 5 3 6
    poland 3 1 0 2 2 4 3
    costa rica 3 0 0 3 3 9 0

    group b
    team mp w d l gf ga pts
    england 3 2 1 0 5 2 7
    sweden 3 1 2 0 3 2 5
    paraguay 3 1 0 2 2 2 3
    trinidad and tobago 3 0 1 2 0 4 1

    group c
    team mp w d l gf ga pts
    argentina 3 2 1 0 8 1 7
    netherlands 3 2 1 0 3 1 7
    côte d'ivoire 3 1 0 2 5 6 3
    serbia and montenegro 3 0 0 3 2 10 0

    group d
    team mp w d l gf ga pts
    portugal 3 3 0 0 5 1 9
    mexico 3 1 1 1 4 3 4
    angola 3 0 2 1 1 2 2
    iran 3 0 1 2 2 6 1

    group e
    team mp w d l gf ga pts
    italy 3 2 1 0 5 1 7
    ghana 3 2 0 1 4 3 6
    czech republic 3 1 0 2 3 4 3
    usa 3 0 1 2 2 6 1

    group f
    team mp w d l gf ga pts
    brazil 3 3 0 0 7 1 9
    australia 3 1 1 1 5 5 4
    croatia 3 0 2 1 2 3 2
    japan 3 0 1 2 2 7 1

    group g
    team mp w d l gf ga pts
    switzerland 3 2 1 0 4 0 7
    france 3 1 2 0 3 1 5
    korea republic 3 1 1 1 3 4 4
    togo 3 0 0 3 1 6 0

    group h
    team mp w d l gf ga pts
    spain 3 3 0 0 8 1 9
    ukraine 3 2 0 1 5 4 6
    tunisia 3 0 1 2 3 6 1
    saudi arabia 3 0 1 2 2 7 1

    ikinci tur maçları:
    (bkz: 24 haziran 2006 almanya isveç maçı) 2-0
    (bkz: 24 haziran 2006 arjantin meksika maçı) 2-1
    (bkz: 25 haziran 2006 ingiltere ekvator maçı) 1-0
    (bkz: 25 haziran 2006 portekiz hollanda maçı) 1-0
    (bkz: 26 haziran 2006 italya avustralya maçı) 1-0
    (bkz: 26 haziran 2006 isviçre ukrayna maçı) 0-0 (penaltılarda 0-3)
    (bkz: 27 haziran 2006 brezilya gana maçı) 3-0
    (bkz: 27 haziran 2006 ispanya fransa maçı) 1-3

    çeyrek final maçları:
    (bkz: 30 haziran 2006 almanya arjantin maçı) 1-1 (penaltılarda 4-2)
    (bkz: 30 haziran 2006 italya ukrayna maçı) 3-0
    (bkz: 1 temmuz 2006 ingiltere portekiz maçı) 0-0 (penaltılarda 1-3)
    (bkz: 1 temmuz 2006 brezilya fransa maçı) 0-1

    yarı final maçları:
    (bkz: 4 temmuz 2006 almanya italya maçı) 0-0 (uzatmalarda 0-2)
    (bkz: 5 temmuz 2006 portekiz fransa maçı) 0-1

    üçüncülük maçı:

    (bkz: 8 temmuz 2006 portekiz almanya maçı) 1-3

    final maçı:

    (bkz: 9 temmuz 2006 italya fransa dünya kupası finali) 1-1 (penaltılarda 5-3)

    veee şampiyooonn!!!!

    ****italya*****
  • "dünya kupasının en güzel zamanı başlamasından önceki haftadır." özdeyişiyle kritiğine başlamak istediğim kupa. o hafta takımlar belli oluyor, tahminler yapılıyor, güzel futbol umut ediliyor. sonra başlıyor, hakemler, tekmeler, can sıkıcı yorumlar derken sonuna doğru insanın tadı kaçıyor.

    kafalardan, tekmelerden değil, sadece oyundan bahsedeceğim.
    önce referans amaçlı; euro 2004 değerlendirmesi #4923760
    ve de kupa öncesi tahminler; #9639585

    bir de önceden turnuva öncesi kimi tuttuğumu ve sevmediğimi yazayım da tam olsun;
    ingiltere'yi tuttum. italya, hollanda, arjantin ve angola'ya sempati besledim
    fransa, brezilya, portekiz ve almanya'yı desteklemedim.
    (ön çapraz bağları kopardığım için maçların bazılarını narkozlu seyrettim. bir hatamız olursa affola: ) )

    çeyrek finaller ve sonrasında kanımca heyecanlı ve zevkli bir turnuva oldu. çoğunlukla hakedenlerin hakettikleri yerleri aldıkları kanısındayım. hakemlerin çok fazla etkisi olmadı. olsa olsa kore maçında fransa'nın verilmeyen golü olabilir. o gol fransa'yı gruptan birinci çıkarabilir ve çeyrek finalde italya'nın rakibi yapabilirdi. öte yanda ise ispanya brezilya'yla oynayabilir ilginç durumlar ortaya çıkabilirdi. neyse; almanya'dan başlayalım. ne kadar çoğu otorite tarafından kupanın en güzel oynayan takımlarından biri olarak gösterilselerde ben buna pek katılamayacağım. çok kolay bir gruptan rahatça çıktılar. isveç'in ikramıyla çeyrek finale çıktılar. sonrasında ne arjantin ne de italya'ya karşı iyi top oynayabildiler. inanılmaz kondisyona sahip bir hücum tarafları vardı. sürekli pres yaptılar ama akılcı bir top oynayamadılar. klose bu kadar üst düzey oynamasa ve de dünyanın en iyi solbeklerinden biri olan lahm olmasa, isveç'i bile yenebileceklerini sanmıyorum.(larsson nasıl kaçırdı o penaltıyı?) bir de anlamadığım takımda genç diye adlandırılabilecek 4 oyuncu olmasına rağmen nasıl almanya gençleşme yoluna gitti, önü açık gibi yorumlar yapılabilmesi. 2008'e katılamazlar bence. uzun soluklu elemeler, kritik maçlar ve seyirci desteği olmadan işleri zor. kısaca tam kapasite oynayan vasat bir orta sıra takımı gibiydiler. bir de klinsmann ne öyle abi? her şeyi löw yapıyor klinsi sadece amigoluk yapıyor gibi göründü açıkçası. gruplarındaki polonya ve kosta rika kupanın en kötü takımlarıydı. özellikle polonya'nın kupaya niye geldiğini bile anlamadım. almanya'ya karşı oynadıkları maç tam bir kepazelikti. bu kadar kapanıp nasıl bu kadar açık verilir? ekvador hakkettiğini aldı, gruptan çıkmaz derken kupaya kalite getirdi. tenorio'lar ve delgado, de la cruz, kaviedes iyi toplar oynadılar.
    çek cumhuriyeti 2004'te kupayı alacak ve bir dönemi kapatacaktı. bu kupa onlara fazla geldi. santraforsuz oynamak, santraforunuz etkisiz bile olsa çok zordur. koller'in sakatlanması onları bitirdi. abd maçında rosicky o muhteşem şutu atmasa, ve reyna'nın şutu direkten dönmeyip gol olsa o maç bile bu kadar kolay olmayacaktı. brückner ise heinz'ı kenarda oturtarak yanlış yaptı. polak gibi adamlardan çok daha yaratıcı bir oyuncu, ki ileri ikilide de denenebilirdi. abd, çok sevdiğim bir takımdı. grupta sonuncu olmaları şanssızlık. şampiyon italya'ya 9 kişiyle kök söktürdüler. hiç bir avrupa takımında olmayan bir disiplin ve oyun konsantrasyonları vardı. ama futbol geçmilerinin ve ekollerinin sağlam olmayışı ve saf bir kolej takımı(öyle ki hiç bir oyuncu performans olarak sıyrılmadı, tüm takım eşitti.) gibi oynamaları bu kupa için hafif kaldı. yine de grup 4.leri arasında en iyi takımdı. gana iyi ortasahasıyla yapabileceğinin en iyisini yaptı ancak hücum hattı komik görüntüler yarattı. inanılmaz beceriksizlerdi. bir de abicim kalecin ankaraspor'un 2. tercihisiyse; brezilya'yı yenmek zordur. yine onlar da turnuvaya renk kattılar.

    brezilya tahmin ettiğim gibi gereken yerde elendi. turnuva öncesi ukalalıklar, bu sonu hazırladı. ronaldinho aralarda çıkıp suratımıza üflemek dışında(hani bir telefon şakası vardır) berbattı. emerson ve ze roberto 2002'deki kleberson gilberto silva ikilisinden çok daha vasat kaldı. kaka en iyi oyuncularıydı. lucio ve juan ne kadar adam markajında çok iyi de olsalar sağlam defans ekolleri gibi alan tutamıyorlar (japonya'nın golünü hatırlayın). cafu ve roberto carlos artık futbolu bırakma noktasındalar, o kadar uzun bir sezondan sonra da yorgun olmaları doğal. tek güzel olay ronaldo'nun rekoru. tamam göbekli tamam koşmuyor ama rekoru kırdığı golü de(gana maçı) öyle atabilecek başka futbolcu tanımıyorum henüz. ronaldo kanımca pele, cruyff, maradona'ların sınıfında bir oyuncu. bu kupada ben en çok sevindiren de onun bu rekoru kırması oldu.
    hırvatistan benim iyi şeyler beklediğim bir takımdı. maalesef erken elendiler. klasnic'in kötü performansı ve yedikleri kolay goller gruptan çıkarmadı onları. yine de srna, babic, kovac kardeşler ve prso'yla iyi şeyler yapmaya çalıştılar. japonya'yı yenseler işler böyle olmazdı. ama pozisyon gelince atacaksın kardeşim, her zaman da bir suker çıkmaz ki. tomas'ı da voleybol sporuna gönül vermeye çağırıyorum.
    avustralya turnuvanın kasabıydı. bu kadar az kart görmeleri inanılmaz. ayrıca hiç de iyi bir top oynadıklarını düşünmüyorum. japonya'yı rakibin saçmalamasıyla yendiler. brezilya maçında kaçırdıkları goller komediydi. hırvatistan maçını seyremedik, teşekkürler kanal 1. italya maçını da hakkıyla italya aldı. materazzi'nin saçma bir kararla atımasından sonra bile pozisyon bulamadılar ve 11e 11ken toni çok kaçırdı. söylemiştim ama grosso'nun pozisyonu da penaltıydı. #9730430
    japonlar maalesef futbol oynayamıyor. ne teknik becerileri(nakamura'yı bir kenara ayırıyorum), ne de fizikleri uygun değil. bolca koştular ama hiç bir işe yaramadı.

    hollanda beklelenden kötüydü. aslında iyi bir takımdılar. robbenin egosu, biraz da şanssızlık(portekiz maçında kaçan goller) ve de van basten'in tecrübesizliği onları erken veda ettirdi. yine de en gelecek vaadeden genç takım onlarda. van persie en heyecan verici oyuncularıydı. tabi bir de santrafor'a ihtiyaçları var. van basten-bergkamp-van nistelrooy ekolünün gerisi gelmeli(ki bir huntelaar var bakalım)
    arjantin, almanya maçındaki taktik intihar olmasa kupayı alabilecek güçteydi. defanstan hücuma her yerde iyiydiler. bence onları biraz ve yine hücum seçeneklerini fazlalığı yaktı. tevez, messi, cruz(bence gayet iyi bir forvettir), crespo, aimar, riquelme'den budur diyebileceğiniz bir hücum hattı oluşturmak çok zor. sürekli bir göz klübede olacaktır. pekerman aslında bunu iyi yaptı ama. almanya'yı yenmelilerdi. bu kadar domine ettiğin maçta 2'yi 3'ü atman lazım.
    fildişi'ni hiç tam seyredemedim. sanırım iyi oynamışlar, ama tecrübesizlik oyunu skora yansıtmayı engellemiş. çok zordu grupları normaldir. sırbistan için fazla lafa gerek yok. golleri erken yiyince hiç top oynayamadılar. onlarda da tecrübe ve bir beyin ihtiyacı vardı.
    ukrayna için en önemli an, italya maçında kimdi hatırlamıyorum 1-0 ken durum kaçırdıkları pozisyonda ouyuncunun shevchenkoya pas vermek yerine topu buffon'a vurması ve çok net bir pozisyonun kaçmasıydı. bu gol olsa şimdi büyük bir sürprizden bahsediyor olabilirdik. çok sağlam ve çok iyi kondisyona sahip bir takımdı. ama nedense sanki shevchenko başka takımın oyuncusu gibi kaldı aralarında. hücumda bir türlü organize olamadılar. rebrov'un gol atması ve genç milevsky'nin oyunları hoş seda bıraktılar.
    ispanya için turnuva önce tahmindekileri aynen tekrar edeceğim. o harika defansif orta saha hattını hücumla bağlayabilecek oyuncuları yok. torres acaip havalara girmiş. bu adamlar(zlatan gibi) kendilerini kanıtladıklarını sanıyorlar ama bu o kadar kolay değil. fransa maçında torres'in oyunu turnuvanın en kötü performanslarından biriydi. sergio ramos sağ bekte şaşırtıcı derecede iyiydi. bunun dışında hastalık devam ediyor. hiç bir zaman takım olamadılar. olacak gibi de görünmüyorlar. geyik bir laf ama dünya çapında bir 10 numaraya ihtiyaçları var.(acaba bütün oyuncuları defansif orta saha yapacaklarına bir kaçını hücuma dönük yetiştirseler?).
    arabistan ve tunus sıkıcı takımlardı. kupanın 32 takımlı olmasının bir dezavantajı. jaziri'nin ispanya maçındaki patlaması ve yaptığı asist dışında 2 takımdan da aklımda kalan güzel bir hareket yok.
    meksika, rafa marquez'in harika oyunu ve önderliğiyle dikkat çekti. güzel goller attılar. ancak portekiz maçı ve arjantin maçının 2. yarısı vasat bir top oynadılar. hakettikleri yere kadar geldiler. gerisi sürprize girerdi. borghetti'nin daha etkili olması bekleniyordu. hiç gol atamadı.
    angola çok kral bir takımdı. sadece bir maç kaybettiler sadece 2 gol yediler. ilk maçlarında portekiz'e karşı heyecanlarını yenebilseler, bir sürprize imza atabilirlerdi. figueredo'ydu galiba beyaz bir oyunculaı vardı; o ve mantorras en iyileri gibiydi. neden mantorras daha çok oynamadı anlayamadım. iran'ı yenselerdi çok sevinecektim. iran tam bir ortasira türkiye ligi takımı gibidi. heyecanla iyi şeyler yapmaya çalıştılar ama beceriksizlik ve yetersiz oyun bilinci grup sonuncusu yaptı onları. ali daei'nin de hafiften hakan şükür kontenjanından oynadığını düşünüyorum. diğer alman ligi patentli adamları ise hayal kırıklığıydı.
    portekiz kupanın en antipatik takımıydı. terim benzeri hocaları ve her maçta eller sürekli havada hoca kart göster tavırlarıyla can sıktılar. bence yattara cristiano ronaldo'dan(tanrı biliyor nefret ediyorum kendisinden) çok daha yararlı bir oyuncu. en beğendiğim adamları miguel ve fernanado meira'ydı. pauleta ise yine bir kupada hayal kırıklığı yarattı. benim merak ettiğim 7 maçta 1 gol atan pauletanın yerine niçin 30 dakikada 1 gol atan nuno gomes'in hiç düşünülmediği? neyse tuıttuğum ingiltere ve hollanda'yı eleyen bu takımla ilgili küfürsüz yazmaya devam edemeyeceğim sanırım: )
    bir de söylendiği gibi iyi savunma yapabildiklerini düşünmüyorum. hem hollanda hem de ingiltere çuval dolusu pozisyon kaçırdılar. çoook şanslılardı.
    isviçre, evet genç kadrosuyla iyi bir turnuva çıkardı. gol yemeden elendiler. yine de ben bu kadronun çokda parlak olduğunu düşünmüyorum, kolay bir gruptan çıktılar. barnetta o kadar da müthiş bir yeteneğe benzemiyor. iyi bir hücum hattın yoksa istediğin kadar defans yap, şans yanında olmak zorunda. zaten bu turnuvanın futbola getirdiği yeni bir düzen var."taş gibi sert defans, ve hücumda şans" tabi bir de penaltı atabilmek gerekiyor.
    togo'lulara kıl oluyordum. ulan hem kupaya gelmişsin hala para muhabbeti yapıp duruyorsun. iyi oldu elendikleri. güney kore ise güzel takımdı. isviçre maçında çok uğraştılar. hakem biraz insaflı olsa gruptan çıkabilirlerdi. lee chun soo harikaydı.
    turnuva öncesi herkse isveç'in iyi bir hücuma ama soru işareti bir defansa sahip olduğunu düşünüyordu. turnuvada tam tersi çıktı. zlatan ve larsson çok kötü bir turnuva geçirdiler. paraguay'ı son dakikada yenebildiler, ingiltere'ye iki tane yan top golü attılar. onun dışında mellberg, lucic ve edman'la iyi savunma yaptılar(almanyadan yenen o garip golleri saymıyorum). larsson almanya maçında o penaltıyı gol yapsa işler değişebilirdi. trinidad 11 kişi çanakkale geçilmez'le katıldığı turnuvada elinden geleni yaptı. ama ara sıra hücuma çıkmak lazım. yine de eğlence getirdiler turnuvaya.
    takımım ingiltere ise üzdü beni. aslında iyi oynadılar. forvet hattındaki şanssızlıklar çok etkiledi takımı. #9725867da yazdığımın arkasındayım. lampard'ın büyük ihtimal yorgunluktan kaynaklanan düşük performansı özellikle gollük pozisyonlarda çok etkiledi takımı. şutları dağlara taşlara gitti hep. owen evet iyi başlamamıştı ama ilerleyen turlarda hızıyla iş yapabilirdi. sakatlığı çok kötü oldu. ilerde rooney'i yalnız bırakmak saçma bir hareket. rooney man utdda da forvet arkası oynuyor. ona biraz hareket alanı gerekiyor. topla yeteri kadar buluşamayınca da sinirleniyor. crouch'a daha çok güvenebilirdi. hargreaves ve rio ferdinand muhteşem oynadılar. özellikle portekiz maçında 10 kişi kaldıktan sonra yaptıkları savunma(takım halinde) tarihi bir defans performansıydı. ama ingiltere'ysen maçı penaltılara bırakmayacaksın. olmuyor işte öğrendik artık.

    gelelim finalistlere;
    fransa iyi bir futbol oynamadı. ancak çok tecrübeli ve üst düzey oyunculardan kurulu bir takıma sahiptiler. gereken ruhu da ispanya maçıyla yakaladılar. thuram, gallas, vieira kalitelerini gösterdi. makalelegance(bu terim sevgili ebbene aittir) harikaydı. keza zidane. ribery takıma hareket getirdi ama takımın kalantorlarından çok kopuk gözüktü. abidal ve sagnol çok iyi değil ama yeterli performans gösterdiler. ama yine de gruplardan sonraki maçlarda toplamda neredeyse bir maçlık gol pozisyonu yakalamaları asıl çirkin futbol oynayanların onlar olduğunu gösteriyor. finalin 2. yarısında atak oynuyor gibi gözükürken bile en fazla 3 kişiyle atak yaptılar. zannetmiyorum ki bundan sonra bir 10 sene üst düzey futbol oynayabilsinler. kilit bölgelerde hiç yeni oyuncu çıkaramadılar. henry ve domenech de zavallılardı. akrepleri almamak ne demek kardeşim? doğum tarihimi kendim mi belirliyorum, futbol aşkıyla bağ bile kopardık bak.

    italya hakederek şampiyon oldu. turnuvanın ilk maçından itibaren oyunun her yönünü iyi oynadılar. 80lerin başından beri sürekli iyi oyuncular çıkardılar. ve üst düzey futbol oynadılar. fantastik defansa söylenecek bir şey yok. pirlo, gattuso muhteşemdi. perrotta ve camoranesi çok çalıştılar. grosso ve zambrotta turnuvanın en iyi bekleriydi. biraz karışık hücum hattına ise lippi hep zamanında müdahaleler yaptı. bir tek totti etkisiz oyunuyla ki sakatlığının etkisi çoktu bunda sanırım, de rossi de gereksiz kırmızı kartıyla ceza tahtasına geçtiler.

    artık bi nefes alalım.

    turnuvanın 11'i (4-3-1-2 olarak sıralayacağım turnuvada genelde orta sahada kanat oyuncusu kullanan takım yoktu, 4-3-3, 4-2-3-1 genelde gördüğümüz taktiklerdi. 4-4-2 ölüyor artık.)

    kaleci: tabii ki buffon. çok düşünmeye gerek yok yakınına gelen performans yoktu. bir tek 3 penaltı ardarda kurtararak rekor kıran ricardo'ya da selam edelim

    sol bek: aslında genele bakıldığında lahm buranın sahibi. harika bir turnuva geçirdi. ama grosso turnuva çerçevesinde çok etki yarattı. avustralya maçındaki son dakika penaltısını yarattı, almanya'ya uzatmaların son dakikasında harika bir gol attı(ben uzun süredir o kadar falsolu bir şut görmedim) ve finaldeki son penaltıya çok güzel bir şekilde gole çevirdi. bu nedenle grosso diyorum.

    stoper1: gönlümüzdeki altın top sahibi fabio cannavaro buranın tartışmasız sahibidir. modern zamanların ilk defansif süperstarı belki de.

    stoper2:rio ferdinand, fernando meira, william gallas çok iyi bir turnuva geçirdiler. ama lilian thuram sanırım daha uygun olacaktır. milli takımı bırakmışken geri dönüp hatasız oynadı.

    sağ bek: buraya 2 adayım var. miguel ve zambrotta. seçmek gerçeken zor ikisi de süperdi. hmmm... evet seçemiyorum iki sağ bekli bir sistem yaratalım.

    defansif ortasahalar: ilk olarak andrea pirlo. şampiyon takımın beyni daha ne olsun.
    2. olarak benim sevmediğim bir topçu olan patrick vieira'yı koyacağım. aslında makalele'yi tercih ederdim ama vieira attığı çok kritik gollerle bir adım öne çıkıyor.
    son adam ise owen hargreaves. turnuva öncesi takımda olduğu bile bilinmezken kenardan gelip tüm takımı toparladı ve oynadığı süre içerisinde hiç durmadı, hiç de hata yapmadı. içim rahat: )

    hücuma dönük orta saha: zidane. aslında o kafadan sonra kaka demek isterdim. ama dedik ya kafalardan tekmelerden değil futboldan bahsedeceğiz diye.

    forvet1: miroslav klose. harika oynadı, hem gol kralı oldu hem de aralıksız pres yaptı, asistler yaptı. yanına yaklaşan hücumcu yok.

    forvet2: aslında 2 forvetli sistem seçmek zor oluyor artık. euro 2004'te de seçmek çok zor olmuştu. yine de iyi forvet çıkmasına önayak olsun diye bu sistemde ısrar edeceğim: ) ve ronaldo diyeceğim. rekor kırdı. ve bunu harika bir biçimde yaptı. onun dışında toni bence güzel oynadı, sırtı dönük çok başarılıydı. podolski de bence büyük yetenek değil ama gol attı işte.

    hakemlere çok tepki gösterildi. yine de bence turnuvanın sonucuna geçtiğimiz kupalardaki kadar etki etmediler. onların yavaş çekimi yok.

    kanal 1 tek kelimeyle rezaletti. eurosporttaki world cup show eğlenceliydi.

    abd'nin forması escape to victorydeki formaya çok benziyordu. en güzel formayı o seçtim.

    memlektteki yorumcular verkac.org, rıdvan ve maradona güzellemeleriyle mehmet demirkol dışında kötüydü. özellikle radikal ekibi bence maçları yeterince yorumlayamadı. tamam aklı başında adamlar ve çoğu konuda aynı fikirdeyiz ama her maç da sosyo-politik biçimde ele alınmaz ki kardeşim!
    o formalarla çıkıp geyik yaptınız hep: ) iyidir hadi neyse.

    kısaca: ) iyi bir defans ve orta saha ekibin yoksa hiç bir şeysin. bir de hiç yeni yıldız görememek ve messi'yi yeterince izleyemek üzdü.
    en iyi "takım"ın kazanması ise kupayı bana güzel hatırlatacak.

    edit: ulan bahsetmeyeyim dedim, içimde kalacak. zidane'ın yaptığını gördümde kanım dondu. sahalarda gördüğüm en vahşice hareketti. evet provoke olabilirsin ama bu bir acaipti; gidip horozlanabilirdi, itebilirdi ama hayır. materazzi'nin klipleri dolanıyor şimdilerde. alpay ekolü bir adam ne eksik ne fazla. ama zidane'ın klibini de yapsalar ya. yıllardır ne biçim saldırılar yaptığını? yıldız oyuncu diye attığı kafalar adamların üzerlerine basmalar tolere edilecek öyle mi? işte asıl ırkçılık budur. bu konuda hatırı sayılır bir geçmişi olmasa neyse. 98 de suudi oyunucunun üzerine acımasızca bastığında da mı ırkçılık karşıtlığı yapıyordu? ya da 2000de hamburglu oyunucunun suratını dağıtırken de mi "pele, platini değilim al bunu fifa" diyordu? her kafa koyan ırkçılık karşıtı her adama basan blatter'e haddini bildiriyor. bu yorumları insanların sevdikleri bir oyuncunun bu hareketine kılıf uydurma hezeyanları olarak düşünüyorum. çünkü aklı başında dediğimiz adamlar (morgül, altınsay) bile garip yorumlar yapıyor. o da reklamlarda oynadı, rekor transferler yaptı. hatta bilinen en sistem-içi takımlara transfer oldu. fifa kafa tutma zihniyetinde biri olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. ben aslında zidane'a o kadar kızmıyorum, kendi seçimini yaptı. belki çok ağır bir laftı hakkaten bilemiyoruz. ben tutmasını dilerdim kendini. ama güzel oyunun yanında bu halimle de hatırlayın beni dedi. çocukları da seyreti o hareketi, üzüldüğünü sanıyorum onun da. ama onur-gurur yaptı helal olsun, nasıl koydu kafayı diyenler asıl beni kızdıranlar. bizim memlekette neden isviçre maçları yaşandığının birebir kanıtı. yurtdışındaki yorumlarda bir tane böylşe yorum görmedim. herkes şoktaydı, zidane'a hem kızgın hem de üzülüyorlardı. l'equipe'in müdürü bunu nasıl açıklarız seni idol yapmış milyonlarca insana dedi. ama bizde sadece "abi nası koydu!"
    son olarak da italyanlara çirkef diyen vatandaşlara bir lafım var. italyanları korumak istediğimden değil. onların zidane'a saygısı vardı. cannavaro o kafayı gördükten sonra zidane'a naptın be abi minvalinden bir jest yaptı o kadar. bir düşünün rakip oyuncu takım arkadaşınıza gerilip kafa atıyor ve siz o adama sadece böyle yapıyorsunuz. eğer o saygıyı göstermemiş olsalardı, o saha karışırdı ve çok daha rezil manzaralar izleyebilirdik. ben onu güzel futboluyla hatırlamak isterdim. ama maalesef bu sinir bozucu yanı da hep aklımda kalacak.
  • yeni zelandali uyenin oy kullanmamasi sayesinde almanyaya verilen dunya kupasi.zira,o kullansaydi guney afrikaya vercekti.(kendisi soyledi)oylar e$it ve 12-12 olacakti,bu durumda fifanin(yada uefa,her neyse)ba$kaninin oyu belirleyici olacakti,ve o guney afrikayaydi.adama soruyolar,ru$wet yuzundenmi oy kullanmadiniz.adamin cevabi,"cok yakla$tiniz.."
  • rahatlıkla yarı finale ulaşacak takımın neden kalifiye olamadığını merak ettiğim turnuva.
  • bugün oynanacak olan maçlarla beraber grup maçlarının tamamlanacağı mücadele de, kazanan ve kaybedenlerde yavaş yavaş kendini göstermeye başladı.
    turnuvaya 12 takımla başlayan puma; çek cumhuriyeti, polonya, paraguay, fildişi sahilleri, togo, angola, iran ve muhtemelen bugün oynanacak olan maçlar sonucunda tunus ve suudi arabistanla kaybedeni oynadı. italya, gana ve yine muhtemelen isviçre ellerinde kalanlar. öyle gözüküyor ki pumacılar bu saatten sonra gökmavi...
    turnuvaya 8 takımla başlayan nike ise şimdilik almanya 2006'nın en karlılarından biri olarak duruyor. brezilya, hollanda, portekiz, avustralya ve meksika nike'la gruptan çıkan takımlar. bugün akşam saatlerinde bunlara güney kore'de eklenebilir. brezilya gibi finali garanti gözüken bir takıma portekiz ve hollanda gibi yarı final ihtimali olan iki takım daha eklersek nike'a mutluluğun resmini çizdirebilirz... hırvatistan ve abd ise nike'ın kaybedenleri..
    turnuvanın resmi topunu üretmesi dışında adidas ise bu kupaya az ama öz takımlarla katılmıştı. hepside final-yarı final favorisi olan almanya, arjantin, ispanya ve fransa'dan sadece fransa'nın durumu şu saat itibari ile sallantıda. japonya ve trinidad-tobagoise adidası üzenler oldular.
    umbro, ingiltere ve isveç'le iki de iki yaparken lotto'nun ikilisinden ukrayna yüzleri güldürdü sırbistan üzdü. ekvador'la beraber büyük bir süprize imza atan marathon'un ise yolu bu hafta sonu ingiltere yani umbro tarafından kesilebilir. bir diğer ilginç ikili joma ve kosta rika ise baki kalan şu kubbede bir hoş seda oldular...
    görünen o ki puma italya ile umbro da ingiltere ile süpriz yapamazsa final nike (brezilya) - adidas (arjantin) gözüküyor..
  • herkesin, belki de haklı olarak, brezilya'yı favori gördüğü, benim ise her zamanki gibi azzurri zaferi için dua edeceğim turnuvadır.

    italya'nın bu turnuvadaki belki de en büyük avantajı favori gösterilmiyor oluşları; ki bu psikolojiyle gittikleri son dünya kupasında ne yaptıklarını çok iyi biliyoruz. (bkz: 1982 ispanya dünya kupası)

    forvette inanılmaz, ama gerçekten inanılmaz bir sezon geçiren ve 2006'nın paolo rossi'si olmasını ümid ettiğimiz luca toni ve genç tüfek gilardino ikilisi oldukça güven vermekte. forvetin hemen arkasında tam da "öldü" denilirken (hala en iyi zamanlarından uzak olsa da) yeteneklerini tekrar hatırlayan alessandro del piero ve süper bir form tutturmuşken şanssız biçimde sakatlanan ama dünya kupası'na yetişecek olan ve bu sefer rakibe tükürmemesini dilediğimiz francesco totti fazlasıyla yeterli olacaktır.

    defans hakkında fazla konuşmaya gerek yok. kalede ise buffon sakatlığından sonra hala eskisi kadar geçilemez olmasa da yeterli derecede sağlam bir isim olacaktır. tabii eğer ceza almazsa (#9541635)

    orta sahada andrea pirlo, mauro camoranesi, daniele de rossi, ivan gennaro gattusovb. isimler kağıt üstünde oldukça zengin gözükmektedirler. lakin italya için tek korku, her zaman olduğu gibi oyuncuların ne kadar work rate, teamwork, azim, hırs gösterecekleridir. zira azzurri her zaman kağıt üstünde favoriler arasında olmasına rağmen futbolcular bir türlü sahada taraftarların beklediği o inanç ve hırsı gösterememişlerdir. mesela camoranesi denen adamın highbury'deki arsenal maçında gördüğü sorumsuz ve gereksiz kırmızı kart sonrası pişkin pişkin sırıtarak sahadan ayrılması ne kadar "sikimden aşşaa kasımpaşa" modunda oyuncularla mücadele vereceğimizin bir göstergesidir*.

    ne diyelim, umarız favori gosterilmeyen ve stresten nispeten uzak olacak bu takım bizi bu sene sevindirir.

    haa bi de 1982 kupasından önce şike suçuyla ceza alan paolo rossi affedilip kupadaki yerini almıştı. şimdi de kupadan önce italya özellikle juventus merkezli şaibelerle sallanıyor...biri batıl inanç mı dedi?

    edit: efendim kadro açıklandı. gli azzurri almanya'ya şu kadroyla gidecek:

    kaleciler:

    gianluigi buffon (juventus)
    angelo peruzzi (lazio)
    marco amelia (livorno)

    defans:

    alessandro nesta (ac milan)
    fabio cannavaro (juventus)
    gianluca zambrotta (juventus)
    cristian zaccardo (palermo)
    andrea barzagli (palermo)
    massimo oddo (lazio)
    marco materazzi (inter)
    fabio grosso (palermo)

    orta saha:

    mauro camoranesi (juventus)
    ivan gennaro gattuso (ac milan)
    andrea pirlo(ac milan)
    daniele de rossi (as roma)
    simone perrotta (as roma)
    simone barone (palermo)

    forvet:

    alessandro del piero (juventus)
    francesco totti (as roma)
    luca toni (fiorentina)
    alberto gilardino (ac milan)
    vincenzo iaquinta (udinese)
    filippo inzaghi (ac milan)
  • electronic arts firması, 2006 fifa world cup oyununun simulasyon motorunu kullanarak, kupanın kaderini çizmiş. bakalım neler olacakmış:

    - ingiltere 2. turda almanya'ya yenilip elenecek.

    - italya ve portekiz gruptan çıkamayacaklar. italya abd'ye 3-2 yenilecek.

    - kupanın süprizi kosta rika, çeyrek finale kadar yükselecek ve arjantin'e boyun eğecek.

    - yarı finalde brezilya, arjantin'i 2-2 biten uzatmaların sonunda penaltılarla eleyecek. robinho son penaltıyı gole çevirirken, riquelme topu dışarı atıp, takımını üzecek.

    - diğer yarı finalde çekler almanya'yı 2-1'le geçecek.

    - arjantin, almanya'yı 3-1'le geçip 3. olacak.

    - gol krallığını 6 golle çek milan baros, turnuvanın oyuncusu ödülünü ise yine çek pavel nedved kazanacak.

    - veee... final: çek cumhuriyeti - brezilya. ilk yarı ronaldo ve rosicky'nin karşılıklı golleriyle 1-1 bitecek. ikinci devre 77. dakikada nedved'in pasında baros durumu 2-1 yapacak ve kupa avrupa kıtasında kalacak.

    * * * * *

    ben böyle tahmin oyunlarına, öngörülere, fallara uyuz olurum. zaten bu simulasyon da, euro 2004'un çek takımına göre ayarlanmış dandik bir şeye benziyor.

    ama gelin elinizi vicdanınıza koyun. total futbolun mirasını hollanda'nın elinden alıp hakkıyla taşıyan çek takımı, zaten 5 kere dünya şampiyonu olmuş brezilya ile final oynasa ve kazansa, hoş olmaz mı? hele de yunanistan'ın çanakkale geçilmez taktiğiyle* euro 2004'u kazanmasının pozitif futbolu sevenlerin zihninde açtığı yaralar daha tazeyken...
  • ilk gün yapılan 2 maçın yorumlarını okuduktan sonra sözlük yazarlarının aslında futbol konusunda ne kadar bilgili olduklarını ancak yazılanların bir sene boyunca türkiye süper ligi maçları entryleriyle karşılaştırıldığında fanatizmin türk toplumuna ne kadar egemen olduğunu anlamamı sağlamış turnuvadır.

    hakemler arjantinli veya japon değil de selçuk dereli veya fırat aydınus gibi isimler olsaydı.. ofsayttan golü atan, hakeme çaktırmadan rakibine arkadan dalan da wanchope yerine atıyorum tuncay veya necati olsaydı bugün sözlükte yer yerinden oynamış olurdu. tarafsız gözlerin futbolla ve turnuvayla ilgili yazdığı şeyleri okumak gerçekten çok keyifli.
  • markalar klasmanında ise son 8 itibariyle durum şu şekildedir;

    3 adidas *
    2 nike *
    1 puma *
    1 lotto *
    1 umbro *
hesabın var mı? giriş yap