*

  • başlama vuruşu türkiye saati ile 18:00'de yapılacak (yerel saat ile 21:00) olan bu maç türkiye'de show tv tarafından yayınlanacaktır.
    kritik bir dönemde bulunan millî takımımızın bu maçı, görüldüğü kadarıyla halkımızı -en azından an itibarı ile- pek fazla heyecanlandırmamaktadır. bunun sebebi son maçlardaki bazı başarısız sonuçlar, ardından gelen tartışmalar vs. olabileceği gibi rakibin görece zayıflığı da olabilir.
    bu maça pek çok yerde "ersun yanal'ın son maçı olabilir/olsun!" tarzında yaklaşılıyor ama bu bakış millî takımın geleceği, hele de yakın geleceği, de düşünüldüğünde hiç uygun görünmüyor. ersun yanal'ın bazı tercihleri -evet özellikle "o" tercihi!- ve bunlara bağlı olarak millî takımın oyununda da görülen yanlışlıklar beni de çok rahatsız ediyor (ki, "amma da yaptın ha, profesyonel yaklaş biraz!" diyebilirsiniz ama, bu maçtan sonra hakan'ın açacağı bir telefonla artık "hakan şükür - ersun yanal olayının" düzgün, belki de beklenmeyecek derecede düzgün*, bir çözüme kavuşması gerektiğini düşünüyorum) ama sonuçta meşhur tabirle; "hepimiz aynı gemideyiz". dolayısıyla ersun yanal'ın batması -belki kısa bir süreliğine de olsa- millî takımın da batması anlamına gelecektir!
    sonuçta; bu maç için ilk karşılaşmadakine (4-0) "bir aşağı, bir yukarı" benzer bir sonuç [ve sonrasında da, ilk maçta aklıma düşen muhtemel gazete başlıklarıyla (bkz: #5995017) -özellikle ikinci kısımdakilerle- karşılaşmamayı!] diliyorum.
  • alan daraltmalı savunmacı bazı spor yazarlarının "kazakistan tehlikeli takım dikkat etmemiz gerekir" dediği maç. dalga mı geçiyorlar, akşamdan mı kalmışlar yoksa bir şeylere kılıf mı arıyorlar anlamadım.
  • turkiye nin kazanırsa 2. siraya yukselme ihtimali yuksek mac. ama ne gerek var ersun yanal gitsin bize birsey olmasın. (bkz: #7242424)
    turkiye de nasıl bir futbol anlayısı vardır anlayabilmis degilim. ve bir futbolsever olarak bundan tiksinmeye basladım. evet kan emici yarasalardan tiksiniyorum..

    2 yıl once senol gitsin ne olursa olsun deniyordu, yani onumuzdeki tek engel senol gunes ti. bugun ise ersun yanal..
    gecen sene lucescu gitsin ne olursa olsun deniyordu, 6 ay gecmedi bu sefer del bosque icin denmeye baslandi.
    gecen sene fatih terim icin deniyordu, 1.5 yıl sonra hagi icin denmeye basladı.

    o gitsin bu gelsin..bundan sıkılmadık mı, futbol bu mu yani..ben bundan fazlasıyla sıkıldım.
  • rustu recber in belindeki sinir sikismasi nedeniyle formayi ömere verecegi karsilasmadir ayni zamanda.
  • melih gümüşbıçak kişisine göre takımımızda herkes günün en iyisidir, zaten mükemmel bir takımımız ve teknik direktörümüz vardır ona göre, ilker yasin kadar bile realist olamadığı gözlerden kaçmamıştır bu maçta.
  • spiker abime* göre, fatih tekkenin 2 kafa golü atarak yunanistan maçından sonraki eleştirilere en güzel cevabı verdiği maç. ben de burdan spiker abime selam ediyor ve bana faydası olmayan kilisenin papazını sikiim diyorum.
  • ukrayna'nın yunanistan'ı yenmesinden sonra 3 puan dışında bir "mana" kazanan maç
  • karşımızdaki rakip kazakistan, muhteşem bir futbol ekolünden geliyorlar, dünya sıralamasında ise mayıs 2005 itibariyle tamı tamına 149. sırada... burada aklıselim futbolsevelerin vay canına dediklerini duyar gibi oluyorum...

    her iki lafından biri sistem olan bir teknik direktörümüz var ve sahada futbol adına ortaya konan hiç bir şey yok. arada bir saman alevi gibi parlayan 3-5 paslık ateşlenme evreleri, sonrası yine ninni... emre'nin abuklukları, takımın neredeyse tüm futbolcularına sirayet etmiş sinir hali.

    bu adamlara top bile göstermeden evire çevire yenmemiz lazım ama hala bırakın bir insanoğlunu, süper kahraman tsubasa'nın bile vuramayacağı yükseklikte ortalar savruluyor sağdan soldan. organize hiç bir atak yok, kaleye cepheden vurulmuş adam akıllı bir tane şut yok.

    6-0 küçümsenecek bir skor değil, kazak futbol tarihinin sanırım en acı yenilgisi olmuş, önceki 5-1'le japonya'ya karşı aldıkları yenilgiydi...
    ama zaten kazakistan gibi ülkeleri kaç kaç yendiğin değil nasıl oynayarak yendiğin önemli ve dün akşam oynanan futbol gelecek adına hiç bir umut vermedi bana...

    gol atmamız gereken ukrayna ve iki adet yunanistan maçlarında yazıyla ve rakamla sıfır çekmişiz, gariban kazaklara 6 tane atmışız, vay efendim atılan bu goller birilerine kapak olsunmuş... danimarka maçında attığımız golün de belki de gol olması beklenen en son (buçuk) poziyonda geldiğini konuşmuyorum bile...

    karşımızdaki rakip bırakın top oynamayı, ki zaten öyle bir yetenekleri olmadığı gün gibi aşikar, top stop etmeyi bile bilmiyor, türkiye gibi liglerinde oynanan futbolun kalitesi çokça tartışılır bir ülkenin 2.liginde bile küme düşmemeye oynar, daha ötesi değil...

    futboldan anlamayan annem bile offf çok sıkıcı maç deyip izlemekten vazgeçti, gitti yaprak sardı...

    almanya 2006'da olmamızı çok istiyorum ama bu futbolla umutlanamıyorum maalesef...
  • bazı oyuncularımızın bazı pozisyonlarda kafalarını hırçın bir at gibi uzatıp saskın kazak kalecinin sagından solundan attıkları goller ile kazandıgımız moral macıdır.

    eski milli maclar (10,15 yıl) ile kıyasladıgımızda turk milli takımının ne kadar prof bir duzeye geldigini de bu macta gormus olduk. eskiden rıdvan, tanju vardı, unal vardı baskalarıda vardı tabi karambole goller atardık takımın kalitesi onemli degildi rıdvan butun defansı calımlar veya ugur tutuneker yampili ayaklarıyla top tasır tasır belki tanju'ya belki feyyaza artık kime giderse top belki gol olurdu veya kose vurusundan serbest vurustan hami mandıralı bir cakardı kaleyi tutarsa gol olurdu o zaten topa okuz gibi abanırken herkes ayaga kalkar "aha gol geliyor" derdik. simdi oyun mantıgı degisti gordukki futbolcu kardeslerimizin hepisi avrupalı olmus, sistem oyuncusu olmus, moduler olmus. kendilerine aynen boyle devam diyoruz ve alkıslıyoruz.
hesabın var mı? giriş yap