• sanki tam gün yasasından daha önemli bi mesele ama fazla dikkat çekmedi sözlükte. belki de ben farketmemişimdir*. nihayetinde zorunlu genel sağlık sigortası vatana millete hayırlı olsun, artık nasıl olacaksa...

    buyur burdan yak

    edit; an itibariyle; garip bi sigorta olmuş, iyi yanları da kötü yanları da mevcut. bakalım zaman neyi gösterecek...
  • primine esas olacak kişi başına aylık gelirin nasıl hesaplanacağını anlayamadığım sigorta. bir çevirmen olarak gelirimden zaten yüzde 15 stopaj + yüzde 18 kdv kesiliyor. bundan kalan aylık net gelirim kimi zaman 1521 liranın üzerinde oluyor, kimi zaman da olmuyor. kriz döneminde iş bulamamaktan 760 liranın altına düştüğü de olmuştu. şimdi sevgili devletimiz bana her ay ne kadar ceza kesecek? gidip iş bul mu diyor, sevgili dövletimiz bana?
  • beklenen olmuş ve altyapının hazırlanamaması sebebiyle 2012'ye ertelenmiştir.

    kaynak
  • sigortalı olmayan/işsiz/ev hanımı kişiler her ay prim ödemek durumunda bırakılacaklar (eğer gelir testi başvurusunda bulunmazlarsa bu prim kafadan ayda 200 küsür lira olarak belirlenecek). sosyal sigorta ve sosyal sağlık sigortası kavramları da birbirinden ayrılmış bu düzenlemeyle. yani emeklilik primi değil, yalnızca genel sağlık sigortası ödemesi yapacaklar.
    bu düzenleme kapsamından etkilenecek vatandaş hemen başvurusunu yapıp hakkını aramadığı sürece ileride ciddi borç ve soygunlarla karşılaşacakmış gibi geliyor.
    amaçlanan cepleri doldurmaktan başka ne olarak sunulacak sabırla beklemedeyiz.
  • özeti "seve seve gidin, isteğe bağlı sigorta yaptırın", yani şu an için ayda 260 lira ödeyin demektir aslında.
  • 31 ocak son denmiş, zorunlu olarak genel sağlık sigortasına geçilmek için yapılacakların tarihi olarak. birşey yapılmazsa devlet, otomatik olarak asgari ücretin 2 katı geliriniz var sayacakve ona göre 213 tl talep edecek aylık. bu 213 tl'nin emekliliği yok. sadece sağlık primi. kimse bu parayı ödemek istemez. gider 300 küsür verir asgari ücret gösterir. yatırım yapmış olur.

    asıl önemli nokta, dikkat edilirse kredi kartlarında tek limit dönemi ile ilgili altyapı hazırlanıyor ve olayın önemine nazaran pek de anılmıyor. işte bu kredi kartlarında tek limit dönemine altyapı olarak, daha genel itibariyle kelle başı kim ne kazanıyor ya da cebine girme ihtimali olan para ne durumunu kağıda dökme amaçlı da yapılan bir icraat bu. kazanmadan cebe girme ihtimali olan para dedim çünkü bunu bana dedirten, devletin aile gelirini aile fert sayısına bölerek, işte ferdin cebine girme ihtimali olan potansiyel parayı ortaya çıkarma ve bunu vergilendirme nedenidir.

    kazanmanın haricinde, dolaylı olarak, aile kaynaklı ele geçebilecek parayı da eline geçiyor varsayıp, bunu vergilendirmek. bunu da sağlığınız için diye lanse etmek. e babacım zaten sigortası-güvencesi olmayan adam kaldırımdan düşse bir yerini incitse gitse hastaneye iki sargı bi röntgen, pansuman derken özel hastanelerde 1000 liradan çıkamaz. o 1000 lirayı devlet zaten ödemiyor ki? hasta ödüyor. ödeyemezse de rehin kalıyor. en iyi ihtimal senet yapılıyor. ee nerde bu devlet?

    ilaç fiyatları, muadil ilaçlar, indirimler, doktorlara tam gün yasası vs derken, yani maliyetler düşürülürken, üstüne ger ferdi aylık zorunlu haraca bağlamayı sosyal devlet diye bahsedene hiç iyi şeyler diyemem.

    ha sen de işsizsin, bataksın, ya da resmi gelirin yok ama durumun iyi ve gelir göstermek istemiyorsun, falan filan yani bir şekilde gelir beyan etmek istemiyor ya da edecek durumda değilsindir zaten diyelim. o zaman hooop gelir testi ve bunların tek merkezde toplanması neticesinde kredi kartı limitin, kredi limitlerin, kredili mevduat limitin, taşıt-konut kredi alabilirliğin riske giriyor. bu ülkede atadan dededen kalanı olanların dışında zaten herkes işe başladıktan bir süre sonra arabasını evini, tüketici kredisiyle düğününü-eşyasını hep kredi ile alıyor. kredi önemli. kredi alamayan adama kız vermezler diyemeyeceğim, kızı alamaz zaten. öyle de kahpe bir düzen işte. ama üstüne böyle bir çakallık gerçekten bırak sosyal devleti, asosyal devletten bile beklenemez. iran, türkmenistan, eski libya bile böyle yapmıyordu.

    bi anlamda resmen şantaj bu. milletin iyliği için eyvallah da, sen bu sağlıkla ilgili istatistiği kalkıp, önce kredi limitlerinin belirlenmesi için uygulanacak veritabanın yetkisini bankalararası kart merkezinden alıp merkez bankasına verip, bir de aynı hanede yaşayanları ortak edip (sanki abd'deyiz anasını satıyım, geniş aile yapılı bir toplumuz) sonra gelir testi uygulaması ile "kişisel gelir tespiti" haline dönüştürüp, işte bunu o kredi limitlendirme mevzusunda kullanman...

    görün bakın, 31 ocak'tan sonra kredi notları ve limitlerin ayarlanması mevzusu nasıl da gündeme gelecek ve ayarlamalar yapılacak.

    bakış açısına göre o da iyi bir uygulama olabilir. hesapsız alışverişlerden halkı korumak denebilir. hadi sağlık deyip milleti can evinden vurup da yapıyorlar ama olsun başka türlü akıllanmaz bizim millet de denebilir. ama bu nasıl bir adil düzen ki, insanların yaşam konforlarını, gelirlerini arttırmak yerine, harcama!, onu alma! bunu alma! deniyor? nasıl, nereye, kime büyüyor bu ekonomi a.k. o zaman?

    ayrıca bir fonlama sezmemek elde değil. yaklaşan bir kriz, bir savaş, bir olumsuzluk var demek ki, bariz bir fonlama var. hayırlısı bakalım..
  • şurada ilgili bir çok soruya cevap verilmiştir;

    http://ekonomi.milliyet.com.tr/…fault.htm?ref=yahoo
  • bugün şeytanın avukatlığını yapasım var sözlük.

    bu sistem, yani sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası yasası(ssgss), gündeme geldiğinde birçok ilde büyük protesto eylemlerleri yapıldı. bendeniz de bunlara dahil olup cop, tekme, biber gazı vs. allah ne verdiyse yiyenlerden oldum. yasa meclisten geçip de onaylandıktan sonra en çok dikkat çeken maddelerinden biri emeklilik yaşını yükselten maddesi oldu. bizler güzelce dayağımızı yerken güzel ülkemin güzel insanları da kundaktaki bebeklerini 1 ekim 2008 öncesi sigortalı işe başlatarak emeklilik yaşından bir güzel kurtarma derdine düşmüştü, gadasını aldıklarım.

    yasanın zorunlu genel sağlık sigortası ile ilgili bölümünün yürürlüğe girmesi yanılmıyorsam teknik altyapı hazırlanamadığından 1 ocak 2012'ye kadar ertelendi. her zaman olduğu gibi tam yasa yürürlüğe girerken ülke gündemine düştü. şimdi bu yasanın getirisini sigortalı olmayanların 213 tl ödeme zorunluluğu olarak algılayanlar çoğunlukta, sözlükte de olduğu gibi. aslında durum böyle değildir tam olarak, 213 lira en üst dereceden geliri olanlara reva görülen miktardır ve gelir testi yaptırmayanların da çok gelirli oldukları varsayıldığından onlardan da aynı miktarda ödeme beklenir. aslında ödeme miktarları gelir durumuna göre 0, 35, 106 ve 213 şeklindedir.

    bu sistemin yürürlüğe girmesi ile beraber yeşil kart uygulamasına son verilmiştir. bu sayede paranın bir tarafına koyduğu halde* yeşil karta sahip olanların devleti sömürme durumlarına son verilmesi beklenmektedir. benzer bir şekilde, eşiyle birlikte yaşadığı halde kağıt üzerinde boşanıp ölmüş babasının emekli maaşını alan çok zeki kadınlarımızı da tespit edip madalya takmasını umuyorum.

    velhasıl, sistemin sosyal devlet anlayışı ile hiçbir tutarlılığı yok ama "işsizlerden ayda 200 lira alacaklarmış!!1!" hezeyanları da doğru değil.
  • herkes zorunlu olarak sağlık güvencesi kapsamına 01.01.2012 tarihi itibari ile alınıyor.

    yasa koyucularının ve uygulayıcılarının es geçtiği bir husus var.

    gelir testi yaptıracaklar arasında kısmi süreli(part time) çalışanlar da sayılmıştır. part time çalışanlar çalışma gün sayıları için en azından genel sağlık sigortası primlerini 30 güne tamamlamaları gerekmektedir. (bu kişiler işverenleri ile kısmi hizmet sözleşmesi imzalamışlardır, bu sözleşme ile işverenleri kendilerini kısıt gün olarak sgk'ya bildirebilirler.)

    işyerlerinde puantaj usulü olarak kısmi çalışanlar ise ki bu kişiler kısmi hizmet sözleşmeleri mevcut olmayan kişilerdir, prim gün sayıları 30 gün altında olsalar da gelir testinden muaftırlar(bir şekilde gelir testi yaptıracaklar arasında sayılmamışlardır) ve ayrıca gss primi ödeme yükümlülükleri yoktur. işverenleri puantaj tutar ve kişilerin çalıştığı süreleri sgk'ya bu puantaj kayıtları ile bildirirler.
    son bir yıl içinde 30 günlük prim hizmet süreleri var ise sağlık yardımlarından kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları yararlanırlar.
    bu durumda sağlık yardımından gelir testi yaptırmadan ve ayrıca gss primi ödemeden, kafaları ağrımadan yararlanırlar.
    bu kişilerin en dikkat etmeleri gereken husus son bir yılda 30 günlük hizmetlerinin olmalarıdır. bu prim gün sayısı, her ay için 3 gün, 5 gün hatta 1 gün olabilir ancak son bir yıl toplamı 30 olmalıdır.

    hiç çalışmayan ancak bir şekilde geliri yüksek kişiler için her hangi bir işverene yapacakları rica ile bu yöntem maliyet anlamında bir çıkış yolu olabilir.

    puantaj usulü bildirim bir çok farklı durumdaki kişiler için sayın yetkililerin uyanacakları vakte kadar bir yoldur.
    3 ayda bir otomatik olarak yapılacak gelir testi saçma sapan canınızı sıkacak sonuçlar doğurabilir.
    bilgilerinize arz ederim.

    edit: konu yazımdan sonra medya da yer almıştır.
    http://www.sgkrehberi.com/haber/706/
    edit2: link düzeltildi.
hesabın var mı? giriş yap