• iki yıl önce bir yerlerden alışveriş yapmıştım, para üstünü alırken küçük kilitli bir poşet vermişlerdi, ne olduğuna dikkat etmemiştim. evde baktım. poşetin içi tohumlarla dolu. ve bilgisayar çıktısı bir not. 'victor ananias'ın anısına'. deli bezelye, anadolu buğdayı, başka bir sürü tohum. kimdir merak etmeden, önce tohumları saksılara ektim. sonra unuttum, gitti.

    geçen yazın sonlarında bir gün, şehrin ortasında bir apartmanın 5. katındaki bir metrekarelik balkonda, altın rengi buğday başakları belirdi. öyle güzel, öyle kendiliğinden. başka bir alemin rüzgarında salınır gibi.

    o zaman victor'u hatırladım, kimdir öğrendim.
    geçen sene sakladığım tohumlar bu yıl da altın rengi başaklara döndü.

    victor'u hiç tanımadım. ama tohumları bende. saklıyor ve çoğaltıyorum. ölümden sonra hayat varmış, bi kere daha görüyorum.
  • dun bitez'de (bodrum) bir tohum ektik topraga. cok tohum ekmis, pek coklarini yesertmis bir tohum. guzel bir insandi victor. guzel insanlar hep zamansiz gidiyor ne yazik ki. eminim ki onun guzellikleri dunyayi guzellestirmeye devam edecek. yeter ki yaptiklarina tanik olanlar yilmadan devam etsinler inandiklarini gerceklestirmeye.
  • geçtiğimiz kış, işlenmiş gıda, tavuk yemi, tavukların beslenmesi vs. konuları çok gündemde iken 5n1k programına katılıp doğal ve katkısız, işlenmemiş besinleri savunmuş, 34 değil de 24 yaşında gibi gösteren (muhtemelen doğal hayat ve dengeli beslenmesi sayesinde), dinlenilesi akıllı kişi.

    edit: bir zamanlar burası dutluktu, bu entry başlığın üçüncü veya dördüncü entrysi idi, birileri benden önce bu arkadaşın 34 yaşında olduğunu, annesinin türk, babasının şilili olduğunu filan yazmıştı.
  • "nereli olduğumu sorduklarında baya zor bir soru oluyor benim için çünkü hiçbir ırkın, hiçbir dinin, hiçbir coğrafyanın mensubu değilim tam olarak.

    isviçre doğumluğum. babam şilili, beytüllahim’den şili’ye göç etmiş bir ailenin oğlu, annem türk.

    ama onun da çatallanarak gidiyor geriye doğru soy ağacı dolayısıyla.

    kendimi tam bir dünya vatandaşı gibi hissediyorum. bu da aslında yaşama karşı sorumluk alırken, beni ayrım yapmaksızın bütün dünyanın yaşamını dikkate almak; dünyanın herhangi bir noktasındaki, herhangi bir coğrafyasındaki bir insan, bir doğa döngüsüne aynı derece de bağlı, saygılı ve hizmet etme aşkıyla dolu olmamı sağladı.

    böyle bir hayat hikayem var." (fark yaratanlar program metni: victor ananias (10 ocak 2010))
  • tek kişilik ordu idi. fikirleri, çabaları hiç solmasın, iyi ki dünyamızı aydınlattı.
  • ne güzel insanmış. hiç bilmiyordum.
  • hayatla ilgili yeniden uzun uzun düşündürendir. ruhu şadolsun.

    yediği mantardan zehirlendiğinden şüphe edilmesi ayrı bir paradoks tabi.

    ben şunu anlıyorum ; o kadar ciddiye almayacaksın hiçbirşeyi hayatta.
    en ince olduğumuz yerlerden vuruyor hayat bizi çünkü.
  • türkiye'nin organik tarım için attığı yavaş adımlara hız verdi, yön verdi, ruh verdi.
    daha iki hafta önce biofach , nürnberg'de görmüştüm. mücadelesine aynı tutkuyla devam ediyordu.
    konuşmanın, fikirlerini duymanın çok keyifli olduğu temiz ve güzel bir insandı.
    gittiğini kabullenmek zor.

    şimdi sevenleri düşünsün, biz düşünelim. o çok düşündü ve çok uyguladı.
  • çok sevdiği toprağa dönen organik, samimi, can kişi.
  • viktor'un ardından viktor'a söyleyecek bir sözüm yok benim. duymayacak, bilmeyecek ne de olsa. ruhu hissedecek, cennetten görecekse de ben buraya yazmasam da biliyordur kalbimden geçenleri zaten...

    viktor'un ardından başta kendime, sonra da 3 aşağı-5 yukarı aynı hayalleri paylaştığımız tüm dostlara söyleyecek sözüm var benim. viktor'un ardından onun hayallerinin, mutluluklarının, korkularının, azminin, emeğinin, endişelerinin, pişmanlıklarının ve gülümsemesinin hakkını verelim. o 3 aşağı-5 yukarı ortak hayallerimiz için dünden fazla çalışalım, dünden fazla inanalım, dünden fazla adayalım kendimizi. dün korktuğumuzdan daha az, çok daha az korkalım. dün gülümsediğimizden daha çok gülümseyelim.

    viktor'un ardından viktor'a söyleyecek sözüm yok benim. viktor'un ardından hala toprağa düşmemiş dostlara, en başta da kendime söyleyecek sözüm var benim.
hesabın var mı? giriş yap