vanity

• ing. kibir
• shakespeare'i biraz yamultarak vanity thy name is woman denebilir
• daha geçen the last dragon filminde olanca güzelliğini izleyip ulan 80'lerde yaşamak varmış dedirten, prince'in hareminin en seksi üyelerinden olmuş denise matthews nam-i diğer 'vanity' ablamız 57 gibi genç bir yaşta vefat ederek bizi şoke etmiştir...
  
  ne güzel ablamızdın sen be denise abla... :(
  
  https://en.wikipedia.org/wiki/vanity_(singer)
  https://cdn.discogs.com/…2-1447972674-7979.jpeg.jpg
• en sonunda prens'ine kavuşmuştur, aynı yaşta ve arayı fazla uzatmadan...
  bir masal da böyle bitti işte, bir ömür boyu huzur içinde uyuyun...
• vanity ismi ile 80lerde firtinalar estirmis bir kralice, prince'nin ilk eşi.
  gercek adı denice matthews'tir.
  gunuzumuzun silikon suratli sahtekarlari yanina dahi yaklasamaz, dogal vr kusursuz bir guzelligi vardi.
  hizli genclik yillarinda ait oldugu kuşağa mensup bir cok yasiti gibi free base kokain'le tanismis, berbat gunler gecirmis ancak tedavi gorerek kurtulmasi cok zor olan bu korkunc bagimliligi yenmeyi basarmistir.
  uyusturucu aliskanliginin altinda cocukken ailesinden gordugu siddet yatar.
  sohretin zirvesinde ve uyusturucunun korkunc pencesindeyken, kendisine isa'nin gorundugunu, vanity kisiligini birakip yeniden denice olmasi kosuluyla kendisini kurtaracagini soyledigini iddia etmistir.
  yasadigi bu siradasi metafizik olaydan sonra evde kendisine ait ne kadar fotograf, video kaydi plak cd varsa camdan asagi atmis bambaska bir hayata adim atarak dindar bir yasama baslamistir.
  yasaminin son yillarinda kisisel esyalarini satarak saglik masraflarini karsilamaya calismis uyusturucunun sebep oldugu kalici rahatsizliklardan oturu erken yasta hayata veda etmistir. son derece iyi bir kalbe sahip oldugu soylenir. huzur icinde uyusun.
• devil's favorite sin. (bkz: devil's advocate)
• christina aguilera'nın 5. yılını dolduran bionic adlı albümünde yer alan, benim için unknown smash hit olarak geçen parçadır. hele ki parçanın 03:25. dakikasından sonrasına kitap yazılır, film çekilir.
• dilimize kibir olarak çevrilir. fransız ressam auguste toulmouche'in meşhur tablolarındandır.
  
  görsel
  
  romantik ressam bu eserinde sudaki yansımasına aşık olan narkissos'a atıfta bulunarak, victoria dönemi kadınlarındaki güzellik ve statü takıntılarını sergilemek istemiştir.
  
  1890 tarihli bu tabloyu sosyal açıdan değerlendirmek gerekirse:
  
  resme bakıldığında güzel giyinmiş aristokrat bir kadının gururla ve hatta canım kendim edasıyla aynadaki yansımasını öptüğü görülmektedir. 19. asır ingiltere'sinde bilhassa aristokrat kadınlar açısından güzel görünüşün devamlılığı sosyal statünün devamlılığıyla paraleldi. çünkü çalışma hakları yoktu, dolayısıyla tam manada ekonomik ve sosyal özgürlükleri de yoktu. aristokrat kadınlar alt sınıftaki kadınlara nazaran daha konforlu bir yaşam sürme şansına sahip olsalar da yaşayışları ve maddi alanda elinde tuttukları güç erkekler tarafından (önce baba, sonra eş) biçimlendirilmekteydi. babalarına veya eşlerine, onların çıkarlarına tabi durumdaydılar. yaşamdaki en önemli vazifeleri kocalarının gönlünü her daim hoş tutmak olarak kabul edilmekteydi. böylelikle statü ve itibarlarını muhafaza edebilirlerdi. güzel görünüş de kocalarının gönlünü hoş tutmayı sağlayan önemli bir araçtı.
  
  o devirde ressam bu durumu ne derecede tahlil etti bilinmez, çünkü kadınlara dair bu toplumsal durum alışılagelmiş bir durumdu. yani asırlardır varlığını sürdüren bir durumdu. hatta aristokrat kadınların buna itiraz etmemelerinin bir nedeni de bu alışılagelmişlik, kabul görmüşlük idi.
  
  sonuç olarak, ressamın değindiği 19. asırdaki bu güzellik ve statü takıntısının altında, aristokrat kadınların bazı hak mahrumiyetleri sonucunda ortaya çıkan bir davranış tarzı vardır.
• vanity, definitely my favorite sin.
  
  - satan
• gunumuzde toplumlarin temel tasi haline gelmis gunahtir.
  kanit isteyenin sosyal medyaya bakmasi yeterli.
  
  https://www.youtube.com/watch?v=3m68wcb6l0s