470 entry daha
  • üniversite tercihi için dikkat edilmesi gereken başlıca unsur adayın ne yaptığının farkında olmasıdır. eğer bir lisans programı tercih edilecekse en az dört yıl sürecek olan üniversite hayatını geçirilebilecek en iyi şekilde geçirmek için düşünülmesi gerekenler kişinin maddi imkanları, üniversitenin sosyal imkanları, üniversite tanınırlığı ve lisans programı içeriğine olan ilgi ve alaka olabilir. aklın bir kenarında bulunup dikkate alınabilecek diğer unsurlar ise üniversite kampüs imkanları, üniversiteye ulaşım, barınma, eğitim kadrosu nitelikleri, yemekhane-kantin-büfe fiyatları şeklinde sıralanabilir. öğrenci çatışmaları ise adayın kendi insiyatifine kalmıştır, şöyle ki bu gibi olaylarla uğraşmak eğitim hayatını karartabilir.
  • lütfen aklınızdan çıkarmayın. lokasyon * önemlidir. gerçekten önemsiz gözüküyor değil mi. ne olucak ya, gidip gelirim diyorsun, yurtta kalırım diyorsun, hem zaten shuttle var, ipod dinlerim, yol o kadar koymaz bana diyorsun...

    hah işte onların hepsi yalan. istersen değil üniversiteye, cennete git gel, eğer o trafikte sürekli 1 + saat yolu çekiyorsan biyerden sonra kendi kendine küfretmeye başlıyor insan.
  • üniversite tercihi yapmayın. bölüm de tercih etmeyin. puanınız nereye yeterse oraya girin. nasılsa her halükarda işsiz kalacaksın. eğlenceli bi şehir tercih edilebilir. en azından 4 senen eğlenceli geçer.
  • şöyle bir ipucu olabilir,

    (bkz: boğaziçi üniversitesi/#19070217)

    çalışın olum çalışın, bu sene olmasa seneye olur. girince nasılsa yatarsınız bırakın uzasın uzayacağı kadar.
  • dunya siralamasinda ilk 1000'e bile zor giren yurdum universitelerine girmek icin kasma kendini.
    eger kasacaksan da adam gibi kasip harvard'a git, oxford'a git.

    uyari: yazar bu sozleriyle, turkiye'nin egitim sistemine sitem etmektedir. sirf turk universitesinden mezun oldun diye bu entry'i kotulersen allah tas yapar, ebu leheb gibi ellerini kurutur.
  • ege üniversitesi'nde okursanız hayatınızın en keyifli 4-5 yılını geçirir, muhtemel uzatmalarla 6 yıl kadar hayat boyu hatırlanacak anlar yaşarsınız. velakin hem izmir'de yaşamak, hem de üniversite hayatı birleşince tembel bir karaktere bürünürsünüz. ruhunu şeytana satmak isteyenlere şiddetle tavsiye edilir. çalışkan, hırslı ve kariyerist arkadaşlar için ise pek tatlı değildir. ben sattım ruhumu, hala özlüyorum o günleri.
  • il tercihi yapın, üniversite tercihi yapın. bölüm çok önemli değil. kimse okuduğu işi yapmıyor zaten. önemli olan vizyonunuz genişlesin.
    büyük şehir + olanağı bol üniversite + kendini geliştirmek isteyen insan = her bok olur.
  • hukuk tercihi yapacaksanız istanbul'u seçin. istanbul iyidir.
    yok eğer istanbul'a herhangi (illa ki saçmasapan) bir sebepten bir antipatiniz varsa ankara'ya da gelebilirsiniz. ankara hukukta dersler dönemlik değil senelik olduğundan ve vizelerin ağırlığı da ancak %10 olduğundan ve devam mecburiyeti de bulunmadığından dolayı bildiğin yatarsınız. sen bunu anlamadın liseli kardeşim, bak şimdi sana şöyle açıklayayım:
    sene boyunca her dersten toplam 2 sınava giriyorsun. ilk sınav dönemin sonuna tekabül ediyor ve %10 ağırlıklı, esas sınavsa senenin sonunda ve %90 ağırlıklı. anlayacağın ilk sınavdan 100 alsan 10 puan, 40 alsan 4 puan geçiyor eline. asıl mesele son sınav yani, final dediğimiz nane. bu bağlamda her sene öss'ye giriyorsun gibi, ama o kadar da korkunç değil. hem evet, evet aylar boyunca yatabiliyorsunuz. yok arkadaş ben adamakıllı çalışırım diyen adam da haftada bir fotokopiciden notları alır onları şöyle bir geçer, fazlasıyla yeter ona. final dönemi hayvanlar gibi inekler bütün seneyi verir geçersiniz. geçemediniz, bütte geçersiniz. yine geçemediniz seneyi tekrar edersiniz. devam mecburiyeti yok anasını satayım, git hem bir işte çalış harçlığını çıkar evden para alma hem de geçen seneden yarım yamalak da olsa bildiğin derslerini takip et sınıf tekrarını telafi et, nolacak? ne olacağıdi?

    bak benim liseli kardeşim, hukuk candır canandır ama sevmeyen adama zulümdür. insan nisyanla maluldür demiş atalar. arapların ataları demiş gerçi ama ata işte onlar da. seksen bin tane hak düşürücü zaman aşımı kıl yün süre var, her yerden istisna, teferruat detay fışkırıyor senin bu hukuk dediğinde. adam bir kanun yazmış, iki bin kere değiştirilmiş, sürekli ya bi madde diğeriyle çakışır ya da o "kural olarak" öyledir mutlaka istisnası vardır. hukuk tercihi yapacaksın bulduğuna veren hatunların çocuklarını babalarıyla eşleştirmekten asgari de olsa bir keyif alman gerekir. neyse, sen beni anlamayacaksın. ama "her kapıyı açıyo hacı, 2845028520 tane sınava girebiliyomuşsun" diye de lak diye yerleşme hukuka. minimum da olsa bir alakan var mı, hoşuna gider mi, düşün öyle gel. yemekhane sırası acıklı türküler yakan 1. sınıflarla dolu.

    ha seven de var. bu da hakikat. mizaç meselesi anlayacağın. ankara hukuk uzun süre yatıp herşeyi bir anda hayvanlar gibi kasarak halletmeyi sevenlerin fakültesi, bu da kalsın aklında.

    yatmak dediğime bakma bu arada, sınırsız boş zaman demek istiyorum. istersen köpek gibi kitap okursun, istersen konserden konsere kulaç atarsın, istersen panel konferans sempozyum gezersin, istersen bir işte çalışır ekmeğini kazanırsın, istersen karı kız yapar triplerini dinlersin. bu açıdan kendini geliştirmek için harika bir fakülte, son 2 ay hayvanlar gibi kastın mı geçemeyeceğin ders yok. zaten ben 2 sene uğraşsam hala nasa'ya girebileceğini düşünen bir adamım gerçi. insan emeğini küçümsemeyin. çok çalışırsanız olur.

    son bir ayrıntı gireyim sana; hukuk ezber mezber değil anasını satayım. öyle madde madde kanun filan ezberlemiyorsun. bilgiyi önce öğreniyorsun sonra içselleştiriyorsun işte. analiz sentez ikilisi, klasik. ama bak hukuk yorum yapılacak dal da değil, yaz bunu kafana. yorum yok hacı, yorum yok. yorum diyene kafa göz dalıyorum bugünlerde. hukukta esas olan muhakeme. elinde olan bilgiyi olabildiğince analitik kullanarak "muhakeme"ler yapıyor ve doğru sonuca ulaşıyorsun. güzel kardeşim yorumun doğrusu olur mu? tam anlamıyla olmaz. ama muhakemenin olur, hukukun da olur. işte ezber-yorum-muhakeme ayrımı bu. iyi düşün bunu, iyice yaz kafana.

    hatta senle işin felsefesine girişmek de vardı, işte en mahdudu ezberdir, ardından muhakeme gelir en serbest ve özgürü ise yorumdur deyu. ama gerek yok. bak saat kaç olmuş ben hala sözlükte geziyorum. finaller başlıyo halbuki 7 gün sonra, hayvan gibi ders çalışmam lazım benim. gel beraber çalışırız seneye. evet.

    edit: geçtim lan bütün derslerden. ehere.
  • uzunca bi süre puana göre tercih yapanları eleştirdim ben üniversiteye girdikten sonra. işte meslek seçiyosun kolay değil öyle olmaz da bilmem ne...
    ben de aldığım puandan düşük olmasına rağmen istediğim bölüme girmişim ya ahkam kesiyorum vs...
    şimdi 3. senem. düşünüyorum da ne gerek varmış yani. nası olsa 17-18 yaşındaki düşünceni 20 yaşından sonra devam ettirme ihtimalin çok zayıf o sebepten tercih yapacaklara tavsiyem; gelen puana göre sıralayın arkadaş!
    lisede bisürü arkadaşım yaptı gayet memnunlar aralarında ya 3 seneme acımasam bırakırdım diyen bi ben varım.
    ya da bu tamamen benim bölümden* baymış olmamla da alakalı olabilir üstünüze alınmayın.
    geçenlerde bi arkadaşım kendi bölümünden bi çocuğu anlattı, itü elektriğe girmek için sanırım 3 sene uğraşmış, başka yerlere girebiliyoken 3 sene beklemiş sonunda madene yerleşmiş. mesela bu insan olmayın.
    ama sırf yerleşmiş olmak için de saçma bölümler yazmayın. durduk yere at antrenörlüğü yazmayın mesela ya da antep fıstığı tarımı ve teknolojisi de yazmayın. ya da çay eksperliği ya da değirmencilik ya da kütüphanecilik...
    ama odiyometri yazın mesela, ne olduğunu merak ediyorum...

    güncellik güzeldir: 4. senem. aynı şeyleri düşünüyorum. hala odiyometrinin ne olduğunu bilmiyorum.
    ama yeni bi tavsiyem var gidin kendi ilinizin dışında okuyun, öğrenci olduğunuzu anlayın. benim gibi bişey anlamadan bittiği için master yapıp öğrenciliği devam ettirmeye çalışmayın.

    ben 2 yıl önce böyle bişey yazmışım editi: mezun olalı bir sene oldu, yüksek lisans yapıyorum ama odiyometriyi gene öğrenemedim.
    son tavsiyem; okumayın, biz okuduk da noldu, stajyer avukat olduk anasını satayım.
9126 entry daha
hesabın var mı? giriş yap