• nedenini bilmiyorum ama tarihi tekrar inşa etmeye çalışan biri.

    https://www.youtube.com/watch?v=y6_inahummm

    videosunda kaynak veya dayanak gösterdiği harita hatalı, talat paşa'nın gizli telgrafı yalan ve daha bir çok yalan vardır. en azından mantıklı argümanlar bekliyordum ama tamamı yalan dayanaklar ile iş yapıyor.
    muş haritası ve diyarbakır haritası ile söyledikleri(her köyde (200-2000 ) insan yaşaması) düşünülünce sadece muş'ta 1 milyona yakın ermeni nüfus olur. ki diaspora bile bu yalana inanmaz.
  • "sadece suçlu kişiler intihar eder" türü incileri olan erzincanlı soykırım masalcısı.

    bağımsızlık için ayaklanıp komşularını, hem de çoluk çocuk, hamile, ihtiyar vb. olduğuna bakmaksızın katleden ermeni terörizminin savunucusu ezik etnik faşist.

    bu yalancı sahtekardan alıntılıyorum:

    ~~~
    "...diyarbekir’in yarım milyon sakini vardı. üçte ikisi müslüman kürtler, türkler ve araplardı üçte biri de ermeniler ve asurlu hıristiyanlardı (süryaniler).

    buradaki ermeni topluluğunun çoğu kırsal kesimde yaşayan köylülerdi ancak aynı zamanda şehirde de yaşayan bir kesim, ekonomi, kilise ve okullar vardı.

    sert bir ermeni düşmanı ve türk milliyetçisi olan dr. mehmet reşit bey mart 1915'te çok güçlü bir pozisyona terfi etti, diyarbekir'in valisi oldu. eski vali özgürlükçü, ermeni dostu olduğu için işine son verildi.

    mehmet reşit bey işe başlar başlamaz malların kamulaştırılması için bir komisyon kurdu. bu komisyonun başına geçti ve diyarbekir'deki ermenilerin bütün mallarını kiliseye toplatarak onlara el koyulmasını organize etti.

    sourp giragos kilisesi bazı kaynaklara göre orta doğu'daki en büyük kiliseydi. diyarbekir'deki bütün ermenilerin malları, kıyafetler, sofra takımları, perdeler, halılar, mobilyalar, kutsal eşyalar, düşünebileceğiniz her şey bu kiliseye koyulmuştu. bu malların çoğu mehmet reşit bey de dahil polisler ve jandarmalar tarafından taşındı.

    mehmet reşit bey'in 1918'de yazdığı anı yazılarını okursanız tabii ki soykırımı inkar eder ancak soykırım sırasındaki kişisel zenginleşmesi dudak uçuklatıcıdır.

    talat paşa ona özellikle ermeni mallarını çalmamasını, malları türk halkına vermesini emretmişti. ancak valilik görevi bitene kadar mehmet reşit bey küçük bir servet biriktirdi, takı, değerli taşlar, bir yığın halı ve antikayı yüklendi.

    piyano çaldığına dair hiçbir kanıt olmamasına rağmen zimmetine geçirdikleri arasında bir piyano bile vardı.

    mehmet reşit bey savaştan sonra intihar etti çünkü mahkemede yargılanıyordu. bir soykırım failinin intihar etmesi suçlu olduğunun farkında olduğunu gösterir çünkü sadece suçlu kişiler intihar eder.

    1923'te öldüğünde, mustafa kemal atatürk, mehmet reşit bey'in karısına ve üç çocuğuna istanbul'dan bir ermeni malı verdi. bu mal kadıköy istanbul'daydı ve burası o zamanlar lüks bir mahalleydi. arşivlerde bu malın hangi sokakta olduğu yazılıydı..."
    ~~~

    ermeni mallarıyla küçük bir servet yaptığını iddia ettiği mehmet reşit bey artık nasıl olduysa çoluğuna çocuğuna bir ev dahi bırakamamış ki geride kalan ailesine de büyük insan mustafa kemal atatürk sahip çıkmış.

    e hani dudak uçuklatacak kadar zengin idi mehmet reşit bey?

    uğur ümit üngör adlı bu tarih şarlatanı kendi metni içinde bile kendisiyle çelişiyor. bir cümlesi, diğerini yalanlıyor.

    bir de "sadece suçlu insanlar intihar eder" türü akıllara bir zarar cümle kurmuş ki cahillik içinde yüzen ne derece bir zavallı olduğunu da aleme açık etmiş bu tarihçi müsveddesi.

    son olarak mehmet reşit bey'in konu hakkında günlüğüne yazdıklarını buraya iliştiriyorum ki hakikat bilinsin:

    ~~~
    "...hayatımı bu vatana ve bu millete vakfetmiş ve bugüne kadar hiç bir fedakarlıktan çekinmemiştim. fakat kim takdir etti?

    takdirden vazgeçtim. aleyhimde edepsizce dedikodu yaptılar. ermeni meselesinde benim ne kadar vazife-i vataniyemi ifa ettiğim meydanda iken yüz binlerce lira çaldı, yedi gibi hezeyanlarla namusuma dokundular.

    ailem bana muhtaç ve ben bir felakete uğrayacak olsam sefalete düşecek ve kimseden muavenet görmeyecek. halbuki ben ailemi ihmal ederek vücudumu ve hayatımı bu memlekete vakfetmiştim. lanet olsun bu nankörlere..."
    ~~~
  • hakkında "ermeni kökenli" iddiaları gelince hemen ayaklananları gösteren başlık.
    oğlum sikkoluğun alemi yok. ermeni adama ermeni değil mi diyeceksiniz? bu basit gerçeğe bile karşı çıkacaksanız hangi temelde doğruluk iddiasında bulunacaksınız?
  • ermeni kökenli araştırmacıdır kendisi.
  • ırkçı ve faşist görüşleriyle dikkat çeken ermeni kökenli tarihçi. tarih biliminde bu denli gereksiz ırkçıların ne işi var insan merak ediyor.
  • kitaplarında ve wikipedia'da yazdığı türk karşıtı söylemlerden dolayı kendisini araştıran türklerin nefretini kazanmış ermenidir.
  • manasız bir atatürk nefreti var gibi geliyor bana.
  • türk mürk değil bildiğin kürt'tür ve de atalarının (kürt aşiretleri) gerçekleştirdiği ermeni katliamlarını türkler'in üzerine yıkmaya çalışmaktadır.
  • makalelerinde atatürk'ten "dictator" olarak bahseden, bu ülkeyle, türklükle bağlantısını kesen taraflı bir araştırmacı. zeki mi?, evet, hatta doğru bulduğum noktaları da ifade ediyor. bence en büyük sorunu eline geçen her ermeni kaynağa güvenmesi, türk düşmanlığını gizlemekte de başarısız. yazılarını epeydir okuyorum, bana gaziantepli ümit kurt'u hatırlatıyordu, bunu yazdıktan sonra arama yaptım zaten kendisiyle video yayınları varmış.
  • "ittihatçılar ermenileri ortadan kaldırdıktan sonra gerçekten tatmin olmuşlar mıydı? soykırım bastırılmış ve türk milli kimliğinin hafızasından tamamen silinmiş olsa da her zaman bir devlet sırrı olarak kaldı ve unutulmaya yüz tutmuş bir tabu haline getirildi. kurban olma travmasının yanı sıra türkler fail olma travmasını da yaşamışlardı, bu iki travma birbirinden ayrılmayacak biçimde iç içe geçti. (...) kuramsal düzeyde bu soruya verilecek cevap olumsuzdur. intikamcıları inceleyen psikologlar, "vahşet yaratan eski savaşçılar gibi intikam alan insanların travma öncesi yaşadıklan duyguları ortadan kaldıramadıklarını, tersine şiddetli ve baş edilemez rahatsızlıklar yaşadıklarını söylemektedirler. intikam almanın gerilim ve acıya son vermediği görülmektedir. bunun da ötesinde, pek çok araştırmacı, sıradan insanların çoğunun kitle katliamı yapmaktan hoşlanmadığını ama bu hoşlanmama durumunu baskıladığı konusunda hemfikirdir. yine çelişik bir biçimde, intikam duygusunun yerine getirilmesi pek çok psikolojik sınırla başa çıkmayı gerektirir (öldürmek istememe) bu, şiddeti başlatma arzusu gibi yine insani bir duygudur. bu duygular çatışıyorsa, intikam duygusu taşıyanlar neden intikam alırlar? bu, cevaplanması gereken önemli bir sorudur."

    (modern türkiye'nin inşası doğu anadolu’da ulus, devlet ve şiddet 1913-1950)

    "ermeni soykırımı vardı diyor, kesin ermenidir"ci diyen zevata, asla okumadıkları kitabındaki bir bölümle cevap veriyor gibi.

    iyi bir araştırmacı ve iyi analiz yapıyor.
hesabın var mı? giriş yap