• insanların hakkında boşuna heyecan yaptığı hede. mevcut futbol dünyamızla kazanan ülkeler açıklandığında üçün birini alır (3ün 1i) oturduğumuz yerden yanlı yönetilen uefa ya söveriz...
  • şuanlık sadece aday olduk ya da olmak üzereyiz. gerisi faso fiso. yok fenerbahçe kızıyormuş da bilmem ne. yahu ne zaman bir şeye el atsak saçımız başımız dağılıyor.
    zor dostum zor...

    ayrıca konya nedir allah aşkına?
  • uefa'da calisan bir tanidigimdan ögrendigime göre sükrü saracoglu stadinin elenmesi icin otopark ve trafik sorunu tamamen bahaneymis. uefa bu turnuvada kullanacagi en son teknoloji ürünü olan naklen yayin kablolarini riske atmak istemedigi icin bu stadin listeye alinmasini istememis. tek bir mac icin risk düsük olabilir ancak uzun soluklu bir turnuvada ne olacagi belli olmaz, haftalarca kablolarin basina her iki metrede bir güvenlik görevlisi dikersek bütceyi dogrultamayiz demisler.
  • hem bugünkü mehmet demirkolun güzel yazısı hem de çıkan tartışmalar nedeniyle adaylıktan vazgeçmemiz gerekliliği ortaya çıkmaktadır. kendi kendimizi çıkan tartışmalarla adaylığımıza zaten zarar vermiş durumdayız. kuvvetle muhtemel fransızlar ve italyanlar kıs kıs gülüyordur. rakip sayısı bire düştü diye. belki de bizim adaylığımızın neden olamayağını ortaya nasıl koyarız diye adamlar düşünürken adamlara güzel bir koz verdik. birbirimizi yiyerek hem de.

    spor organizasyonları sadece spor ile ilgili değildir. aynı zamanda sosyal faaliyetlerin ve ekonomik ilişkilerin azami seviyeye çıktığı faaliyetlerdir. trabzon'daki , diyarbakır'daki stadların dışarıda bırakılması tek kelime ile haksızlıktır. 6.5 senede hem trabzon'a hem diyarbakır'a hem de erzurum'a stad yapabileceğimiz gibi organizasyon için gerekli olacak otel, alışveriş merkezleri, ulaşım gibi sorunlar rahatlıkla çözülür. yeter ki istensin. bu kentler yapılacak yatırımlarla kalkınacak (örneğin barcelona 1992 yılında olimpiyat oyunlarını düzenledikten sonra dünyanın sayılı kentlerinden biri haline gelmiştir). işsizler iş bulacak en basitinden. turizm gelişecek oteller sayesinde.

    mehmet demirkol güzel söylemiş. onun sözleriyle anlatmak daha doğru olacak. iyi ki fenerbahçe stadı dışarıda kalmış! en azından bu sayede, fenerbahçe isyan edince belki konu tartışılır. yoksa trabzon’un, diyarbakır’ın feryadını duyan olmayacaktı.

    inşallah bu hatadan dönülür. dönülemeyecekse de o zaman adaylıktan vazgeçelim hemen. yoksa birbirimizi yemeye başlayacağız.
    tantanalı tanıtım yapacağımıza işin sosyal ve ekonomik boyutu düşünerek bir organizasyon adaylığını ne zaman becereceğiz çok merak ediyorum.

    not: kusura bakmasın kimse. şanlıurfa'yı ve gaziantep'i unutmuşum. şanlıurfa'da ve gaziantep'de de güzel stadlarımızın ve otellerimiz var. buralar nasıl atlanmış bu da ilginç doğrusu. bırakın uefa kriterlerini biz hangi kriterlere göre şehirlerimizi seçmişiz onu tartışmak lazım. iyi ki fenerbahçe bildiri yayınladı da bu konu tartışılmaya başladı.
  • sonunda euro 2016 organizasyonu italya'ya verilecek, o zamana kadar yapılan tartışmaların havanda su dövmek olduğu anlaşılacaktır. tabii ardından hemen yeni bir tartışma konusu bulacağımıza şüphem yoktur.
  • ülkenin doğusuyla bir park problemi yaşayan devletin enteresan bir stad haritası sunduğu organizasyon. siz inatla görmeyin orayı. inatla yoklarmış gibi davranın. urfa 30 senede bir stad yapabilmişken, antep bir dolu 5 yıldızlı otele sahipken, diyarbakır kendi kaderini kendisi çizerken görmeyin siz oraları. istanbul'da oynatın tüm maçları. aman galatasaray'ı, fener'i, beşiktaş'ı üzmeyin. kasımpaşa'yı dışarıda bırakmayın. hatta tüm maçları bu civarda oynatın.

    sonra da açılım diye konuşun, birlik - beraberlikten bahsedin, toprak bütünlüğü nutukları atın.

    göt kadar arabanızı koca diyarbakır'a park etme sorunu yaşıyorsunuz. siz de haklısınız.
  • sadece stad olarak bakılmaması gereken organizasyon. yahu düşünebiliyor musunuz? ingiltere-rusya maçı falan var konya'da. stadı geçtim. ne kadar hotel'in var. organizasyon yeteneğin ne kadar? bütün dünyanın gözü senin üzerinde, sen o kadar adamın holiganlığına içkisine, eğlencesine ne kadar uyumlusun?
    hadi istanbul, antalya, izmir'i geçtim...

    tamam, bir organizasyon sadece içki değil ancak 1000'lerce insanı sen nasıl taşıyacaksın? kadir has güzel, ulaşımı kolay, anladık güzel de bile bile lades yapıyoruz.

    kayseri'den öteye almamış hiç bir şehri? van'daki adam maç izlemek istese ne yapacak? 1000 km yol mu gidecek? sen kendi ülkenden mi utanıyorsun?

    belli ki utanıyorsun, o zaman bekle biraz daha. biz de iyice hazır olalım tüm bu organizasyona, milyonlarca turiste. kanımca değiliz, birbirimizi kandırmayalım. avrupa bile değiliz aslında.

    küçük bir trakya'mız var, ordada maç yok, stad yok.

    boşversenize abiler...

    6 senede olacak iş değil bu...
  • ha bir de tahminim o ki konya tercihi tamamen mistik turistik türkiye imajı oluşturmak üzere seçilmiş, yoksa ne alaka lan konya ve futbol? lan adam ronaldoyu messiyi izlemeye gelmiş, ne yapsın mevlanayı. bacak arası bile atamazsın etekte takılır.
  • aday sehir dagilimi, turkiye'nin 2016 yili siyasi haritasina gore yapilmis olan adaylik basvurusu. bu kadar ileri gorusluluk pes..

    http://img24.yfrog.com/i/euro2016sehirler.gif/
  • fıkra bu ya, afrika'da safari yapan bir turist kafilesi yamyamların eline düşmüş. yamyamlar da turistleri geldikleri ülkelere göre farklı farklı kazanlara atıp kaynatmaya başlamışlar. fokurdayan kazanların kimisinin üstünün açık kimisinin de kapalı olduğu olduğunu gören çocuk yamyam, babasına bunun nedenini sormuş. "oğlum" demiş babası, "birinci kazanda yahudiler var, onların kazanları üstü sıkı sıkıya kapalıdır. çünkü birisi ufacık bir boşluk görse omuz omuza verir, ne yapar ne eder bir yolunu bulup kaçmayı başarırlar. ikinci kazanda amerikalılar var, onların kazanları yarım kapalıdır. çünkü onlar birbirlerine yardım etmezler, her biri kendi kendine kazandan çıkmaya uğraşır. çok nadiren bir-iki tanesi kazandan kaçmayı başarır. üçüncü kazanda ise türkler var, onların kazanlarının üstü tamamen açıktır. çünkü aralarından biri kaçmaya kalksa bile diğerleri onu ayaklarından tutup aşağıya çekerler."

    büyük bir futbol organizasyonunun ev sahipliğine ilk defa bu kadar yakınız. federasyonun eksiği, yanlışı olabilir. fakat ev sahibi ülke açıklanana kadar kol kırıksa bile yen içinde kalmalıdır. ben de şehir dağılımına %100 katıldığımı söyleyemeyeceğim (ilk bakışta trabzon'un tartışmasız olarak o listede yer alması gerekirdi gibi gözüküyor), lakin şehir kararlarının hangi kriterlere göre, ne düşünülerek ve nasıl tartışmalardan sonra verildiğini bilmiyoruz. lütfen ortada ülkemizin yararına olacak bir şey varken (ve federasyon ilk defa bu organizasyona bu kadar istekli bir biçimde talipken) birbirimizin ayaklarından tutup kazana çekmek için uğraşmayalım.
hesabın var mı? giriş yap