• başkaların yanında çocuğunu överken, çocuğuna karşı başkalarının çocuğunu övmek.
  • çocuklarını başkalarıyla kıyaslayarak bombok bir insan olmalarına vesile olmak.
    evlatlarından birini (muhtemelen ilk doğurduğunu) kayırmak.
    doğru söyleyeni/duruşu/ilkesi olanı değil de duymak istediğini söyleyeni sevmek.
    kendi hataları söylenince üstünü örtmek/yok saymak.
  • çocuğuna bol miktarda paranoya aşılamak.

    "aman yavrum ceplerini iyice kontrol et içkili yerlerde. cebine atarlar uyuşturucuyu anlatamazsın da kimseye..."

    narkotik şefi gibi kadın. uyuşturucu ne alaka acaba hep düşünmüşümdür.
  • koşarken veya oynarken düşen çocuğu bir el ile bileği ve dirseği arasındaki bölümden kavrayarak silkeleme/kaldırma karışımı bir eylemde, diğer el ile de tokatlama, çocuğun üstünü başını temizleme, gözyaşını silme eyleminde bulunması.

    vıdı vıdı söylenirken de hem çocuğun önemli bir yarası olup olmadığına hem de giysilerin uğradığı zararı tespit etmeye yönelik delici bakışlar atar.

    çelişkiler yumağıdır.

    hem sevendir, hem dövendir.
  • zihin açıklığı temennisi.
  • türk annesinin, diğer dünya ülkeleri annelerine göre daha iyi yaptığı şeylerdir.

    (bkz: pazarlık)

    dış işleri bakanlığına alınacak olan türk anneleriyle tüm dünyaya kök söktürebiliriz.
  • (bkz: annelik)
  • kendisine ait olmayan eşyaların yerini değiştirmek.
  • fedakarlık, evham ve börek.
  • anne olduğunu unutup, çocuğun hizmetçisi olmak.

    çocuğu hayata hazırlamak yerine sen dur ben yaparım demek, sonra 20 yaşını geçen kişiler kendi karnını doyurmaktan, öz temizliğinden bi haber oluyor.
hesabın var mı? giriş yap