the one

• ikili ili$kiler soz konusu oldugunda "dogru insan" anlamina gelen kelime. secilmi$, ozel olan, tek olan, "o" ...
• genelde "seçilmiş, özel olan, tek olan, o" şeklinde tanımlanan, sevilen kişiye yakıştırılan unvan. ancak bir insanın the one olması diye bir şey yok. the one dediğimiz aslında kendi içimizde, zihnimizde, duygu dünyamızda yer alan bir yerdir ve oraya girmesine izin verdiğimiz, girmesini istediğimiz ve orada tutunmayı başaran insanlar vardır. biz seçtiğimiz için, oraya yerleşmesine izin verdiğimiz için seçilmiştir. bize bu kadar yakın olmalarına izin verdiğimiz için, duygularımızı ona açtığımız için özeldir. bu kadar özel bir konuma gelebilen, ilgimizi ve sevgimizi bu yoğunlukta paylaştığımız tek bir insan olabildiği/olması gerektiği için tektir.
  
  insanları "o" olduğu için sevmeyiz, biz sevdiğimiz için "o" olurlar. bizim verdiğimiz değer kadar değerlidirler. ve bizim verdiğimiz bu değer ve sevgi sayesinde özeldirler. yani zeki müren "beni sizler yarattınız" derken aslında abartmıyordu. herkesi kendi the one'ını kendi içinde yaratıyor, bu payeyi insanlara kendi elleriyle veriyor. the one dediğimiz aslında herkesin inanmaya dünden razı olduğu bir hayal kahramanı.
• beyin var olma ihtimaline bile imkan vermezken, kalbin salak gibi beklediği.
  
  ah be ally mcbeal! ben senin yüzünden bekliyorum bunu yıllardır, gelen yok giden yok. yazık değil mi bana?
• jet linin büyük bir babacanlık örneği gösterip, 3 kişilik oyunculuğuna rağmen tek kişilik ücret aldığı 47 dakikalık film. bazı sahnelerin ağır çekimde gösterilmesi ile 77 dakikaya uzatılabiliyor. ama en güzeli blok yaparak bir saatte izleyip kurtulmak.
• azra kohen ile tan sağtürk'ün başrollerde olduğu ingiliz yapımı fantastik kuntastik netflix dizisi. eşime göre tan sağtürk aslında lost'taki sawyer'mış. ben bu şakayı yapana kadar sizin manga'nın solistine kadar benzetmiş olmanız ki onun adı förmın akgül'dür, bu şakadan bir şey götürmez diye umuyorum.
• "parkta salıncak sırası bekleyen çocuk gibi bekledim seni. biraz heyecan, biraz da salıncağı 'başkası kapacak' korkusu işte."
  
  cemal süreya
• derya uluğ'un başrolde oynadığı dizi.
• başlığı takibe aldım izleyen yazarlar neler düşünmüşler diye merak ettiğim için. ancak diziyle ilgili her üç entry'den biri derya uluğ'un, belçim bilgin'in, tuğba ekinci'nin oynadığı dizi şeklinde. yeter yahu anladık, sizden başka kimse akıl edip yazmamış sanki, entry girmeden şu başlıkları bir arayın ya.
• ilk bolumde kapatmak istedim ama bir sekilde surukledi. aklima facebook ilk ciktigi zamanlarda yasadigim mutluluk geldi. testler cozer, profillerdeki renkli uygulamalara bakardim. birbirimize gonderdigimiz sanal komik hediyeler, yaptigimiz anketlerle profillerimizde beliren "tembel" gibi yazilar... sevdigimiz yiyeceklerden tercih ettigimiz urunlere, izledigimiz filmlerden hobilerimize kadar secimlerimizden olusan bir uygulama ile ortak ilgili alanimiz olan kisileri de gorurduk. bizi biz yapan secimlerimizle var oldugumuz o gunlerden sosyal medyada samimiyetsizlige geldik. kendimizi bilincli ya da bilincsiz pazarlamaya calisiyoruz. takipci ve begeni sayisi ile sanal tatmin yasayanlardan degilseniz, hayati yasamadiginiz dusunuluyor. muzik uygulamasi bile indirseniz, takipci ve begeni pesinde kosanlar yakaniza yapisiyor. uygulamayi kullanmaya degil, goz onunde olmaya calisiyorlar. parmak izimizle benzersizken, sosyal medya ile gonullu koleler haline geldik.
  
  oscar wilde'in guzel bir sozu var: 'be yourself; everyone else is already taken.' bu sozun degerini anlamadigimizdan, yakinda dizideki sirket ortaya cikabilir hissini yasadim. dusuk butceli, uzun sureli black mirror izler gibiydi. icerisinde polisiyede var ama eslesme uzerine olan yan hikayeler daha surukleyiciydi. hannah'in yasadiklari en begendigim kisimdi. megan, hannah, mark ucunun de yerine kendimi koydum ve hepsine hak verdim. kate rolunde zoe tapper, rebecca'nin yapay hallerini kapatan bir oyunculuk sergiledi. onun hikayesi de hannah gibi sardi.
  
  rebecca, bilim insani ve dunya capinda bir sirket kurmus ama ayagina zuckerberg terligi, ustune 'zenginim siyah tshirtu' giymesini tavsiye eden olmamis. ortada parfumeri calisani gibi gezindi. her an cebinden guerlain aqua allegoria coconut fizz cikarabilir ve 'yaz tatiliniz icin ideal secim' sozu agzindan dokulebilir beklentisi icinde izledim.
  
  --- spoiler ---
  hannah, megan'i gordugunde elim ayagim buz kesti. yoga yaparken atsaydin tekmeyi diye evde bagirirken buldum kendimi...
  
  ikinci sezonu megan sonucla ne yapacak ve kate ne yasayacak diye merakla bekliyorum.
  --- spoiler ---
• nasıl yonja gibi siteler anonimliği ortadan kaldıramadığı halde facebook ortaya çıkınca millet özelini çatır çatır ortaya döktüyse, tinder ve benzeri uygulamalar da istenilen başarıyı sağlayamadığı için gelecekte bir benzeri kurulacak sistemin ön tanıtımının yapıldığını hissettiren bir dizi.
  
  dizi bize bir distopyayı anlatmıyor, kurulacak olan, belki de şu anda deneme sürüşleri yapılan bir sistemi normalleştirmemizi sağlamayı amaçlıyor. yani bir nevi tanıtım dizisi çekilmiş.