şube

• karsiyaka kiz muallim mektebinin ortaokul kismi icin kullanilan binaya (lisenin bir bolumu anlaminda) sube denildiginden, zamanla ortaokul kendi bagimsizligini kazansa da eski kskliler hala bu okula sube demeyi durdurmuslerdir.
  ozellikle ogretmen camiasi arasinda eskiden karsiyaka ortaokulu (artik ilkogretim okulu) (bkz: sekiz yillik temel egitim) olan egitim yuvasi yerine kullanilan isimdir.
  mavisehir bataklikken, bostanlida kopruden sonrasinin olmadigi, doyuranin (bkz: #231905) cami karsisinda minik bir dukkanda metal kaselerde corba servis eden cok iyi bir pideci oldugu donemlerde karsiyakanin en mutena semtlerinden birinde yer alan bu okul, zamanin tiki ogrencilerinin tedavule yeni cikmis paralari okul aile birligi bagislarinda piyasaya surmeleri ve ksknin gobegine tayini cikmis torpilli ogretmenleri ile meshurdu.
• şube merkezin yapmış olduğu işlemlerin tamamıı veya merkezden aldığı yetkiye dayanarak bir kısmını yerine getiren işyerleridir. şube kavramı türk ticaret kanununda tanımlanmamıştır. 5174 sayılı kanun, 4389 sayılı bankalar kanunu ve ticaret sicil tüzüğünde tanımlanmıştır.
  
  şube, merkeze bağımlı olma , dış ilişkilerde bağımsızlık, faaliyet benzerliği, ayı kişiye ait olma, mekan ayrılığı, aynı ticaret ünvanı usurlarının hepsini taşıyorsa o yer şubedir yoksa ayrı bir ticari işletmedir.
• şu'be şeklinde yazılıp, ilginç bir muzikal konsepti olan, yeni melek'in sokagındaki yeni açılan hoş mekan.
  muzikal konsepti pazartesi western eastern adında turkiyeden cıkıp dunyaya acilmis isimler, salı classic rock, carsamba acid jazz funk groove, persembe soundtrack, cuma 80s, cumartesi hepsinin mixi, pazar da rnb.
  tabelada asılı olan bu ama şimdilik perşembe cuma cumartesi program uygulanıyor, persembeleri tüm film ve dizi muzikleri calınıyor, cumaları 80s olsa da 70 ve 90lara da giriliyor, cumartesi ise piyasa olsa da guzel muzikler calınıyor. denelinesi mekan diyebilirim.
• almanca karşılığı ableger olmayan kelime.
  
  (bkz: filiale)
  
  kusura bakmayın, almanca bilmeyen birileri güya tematik sözlük çalışması yapıyor da. chicken translatevari almanca cümleler kurmanıza gönlüm elvermiyor.
• iç ilişkilerinde ve örgütlenmesinde merkeze bağlı, merkezle aynı ticaret unvanı ve aynı iştigal alanına sahip bulunan; merkezle birlikte aynı gerçek veya tüzel kişi tacire ait olup müstakil sermayesi ve müstakil muhasebeye sahip veya muhasebesi merkezde tutulduğu ve müstakil sermayesi olmadığı halde kendi başına ticari mumalere yapan yerler şube olarak adlonulur.
• (bkz: filum)
• eski karsiyakalilarin bildigi, karsiyaka ortaokuluna verilen adlandirma.
  
  - hangi okula gidiyorsun?
  - subeye
• ağaç dalı, budak anlamına gelen arapça kökenli sözcük.
  
  mutaşaeeib: çatallanan, budaklanan, iki veya daha fazla ihtimali olan, dallanıp budaklanan.
  taşeeab: dallanıp budaklanmak.
  şeaeb: budun, kavim, millet.
  
  lisan mutaşaeeib: çatal dil.
• bir şirketin alt şirketcikleri olarak da tanımlanabilinen yerler.
  genelde bankacılıkta kullanılır.
• (bkz: banka şubesi)