276 entry daha
  • bir sonraki yüksek askeri şura'da hava kuvvetleri komutanlığına atanacak olan genelkurmay ikinci başkan yardımcısı bilgin balanlı'dan geldiği iddia edilen bir bilgiyle göre, -ki bunu basından değil, bir ortak tanıdık vasıtasıyla öğrendim-, net şekilde içimizde patlamış olay.

    kesin ve net şekilde iletilen şu; 18 eylül 2010 cumartesi günü tek tip askerlik yasa tasarısı tamamlanmış. üstüne üstlük 9 ay da değil, 12 ay olarak. meclis açıldığında tasarı önlerinde olacak. değişikliğin ağustos'ta giden 335. döneme vurup vurmayacağı tasarıda açık bırakılmış, buna meclis karar verecekmiş.

    haber doğruysa ben ve benim gibi 337. dönem askere gidecek sözlük yazarları başta olmak üzere hepimize geçmiş olsun.

    önemli edit: 335'lere zeval gelmiyormuş, 337'lere vurup vurmayacağı belli değilmiş. haberi alırken aceleden yanlış anlayıp öyle yazmışım. 335 olup bu entry'i okuyanlardan özür dilerim. sonuç olarak 5 ay askerlik yapmanın ufak da olsa tek ihtimali 337. dönem olan aralık dönemi gibi görünüyor şu an. ya kısmet.
  • oligarşik, militarist, bürokrasi devletinde uygulanan modern köleliğin yeni tipi.

    biri sosyal, demokratik, hukuk devleti mi dedi?
  • garip şekilde dövizliyi kapsamayan "eşit vatandaşlık görevi" önerisi.

    bakan damadı, general çocuğu veya holding torunu da "gurbetçi" bahanesine sığınamasa, subay mezunu da er olarak uzun dönem sınır nöbeti tutsa desek? hani vatandaşlık eşitlik felan? (kızlar bu ulu haktan mahrumlar, sorry)

    yoksa askerliğin neden kısası makbul, nedir bu yaygara? zorunlu olduğu ve aslında kimsenin gitmek istemediği için olmasın sakın?

    aslında bencillik yapmayıp, toptan 'zorunlu askerlik' kavramını sorgulasak?
  • insanlara eşit şartlar sağlamazsanız orda problem çıkar. aynı okuldan mezun olan 2 kişiden biri uzun dönem astek biri kısa dönem er olarak yapınca biri askere sevinerek gidiyor diğeri küfrederk gidiyor. bu durum huzursuzluk çıkarıyor. ha ben her üniversite mezunu astek olsun demiyorum, ya herkes er olsun ya herkes astek olsun gibi bir eşitlikten bahsediyorum. bana kalsa illa askerlik yapılacaksa doktorlar dahil herkes kısa dönem yapmalı ama bana kalmıyor işte.

    bunların yanında birde doktorların askerliği var tabi. diğer herkes en azından şansını denerken doktorlar şansını bile deneyemiyor. direk uzun dönem astek olarak askere gidiyorlar, kısa dönem çıkma şansları bile yok, gerçi doktor olmayan kısa dönem çıkanların da tamamen şans olduğu tartışılır. neyse sonra doktorlar bu konuda şikayet ettiklerinde ise bu devletin, askerin doktora ihtiyacı var sen gitmeyeceksen kim gidecek diyorlar, bu devlet seni okuttu zorunluya da gideceksin, uzun dönem askere de gideceksin diyorlar. sus!, konuşma!, köle!, çalış it! diye bir azarlamadıkları kalıyor. zaten ekşi sözlükte de sokakta da kimse sevmiyor bu doktorları devletin sevmesini mi bekleyecez, birkere meslektaşlarından nefret eden bir bakan var başlarında...

    doktorlar arasında bu duruma sevinenler elbet vardır, biz uzun dönem yapıyoruz herkes uzun dönem yapsın diye düşünenler. ama zaten milletçek kaybettiğimiz yer de burda sanırım. mesela gözlemlerime göre insanlar az para kazanmaya alışmış, ben neden daha fazla para almıyorum diyeceğine, benim hakkımı vermiyorlar diyeceğine başkasına, bunlar benden az çalışıyor ama benden fazla kazanıyorlar, onlar da ben gibi az kazansın diyor. benim onlardan çok kazanmam gerekiyor, onlar bile az kazanırken benim daha fazla kazanmam lazım diye düşünülmesi gerekirken onlar fazla kazanıyor onlarda ben gibi az kazansın diye düşünmek aynı tek tip 12 ay askerliğe sevinecek olan doktorun düşüncesidir ve bizim bittiğimiz noktadır, herkes birbirinden nefret ediyor, kimse birbirini çekemiyor, herkesin gözü başkasının parasında, kazancında, arabasında falan filan... hepimizin refah seviyesi daha yükseklerde olabilecekken nedir bu kabullenmişlik anlam veremiyorum...

    neyse uzun sözün kısası eşit işe eşit maaş vermezsen, eşit şartlardaki kişilere eşit haklar vermezsen orda huzursuzluk çıkar. yanlız eşit hakları iyi durumda olana göre ayarlamak şartı ile tabi, yoksa huzursuzluk devam edecektir. ortalamasını alsan bu sefer iyi durumdaki kişinin hakkı elinden alınmış olacak, kötü durumdaki kişi görece eski halinden iyi olacak ama yine de hakkını alamamış olacaktır. dikkatli davranmak iyi ayarlamak lazımdır...
  • büyük konuşup da acayip göt olduğum çok zaman oldu; ama hiçbir şekilde yapmayacağım askerlik türüdür. mastır, doktora, bir daha mastır, 3 sene yurt dışında çalışma gibi alternatif yollar beni bekler. kimse de izmarit toplamak, ot yolmak uğruna 12 ayımı bir kuruma gömmeyeceğim için kusura bakmasın.
  • doktorlar açısından şöyle bir gariplik var, malum doktor açığı fazla olduğundan ülkede hiç bi sınava tabi tutulmadan çalışmak istemese bile ataması zorla yapılan , bu zorunlu hizmete gitmezse diploması verilmeyen tek meslek grubu doktorluk.( benim bildiğim kadarıyla) .
    ha bu ihtiyaç orduda da farklı değil . sonuçta 1 milyon küsür askerden ve askeri hastanelerden birebir yararlanan asker yakınlarından bahsediyoruz. siz bu kadar doktoru bu kadar ihtiyaç varken sağlık hizmetlerinden alıp, 12 ay vasıfsız olarak er olarak kullanacaksanız , bu durum bu ülkenin nasıl çıkarınadır ben bunu anlayamam.
  • bu, isi kitabina uydurmak icin yapilmasi zorunlu bir duzenlemedir, zira eger profesyonel orduya gecilmeyecekse a) nato kurallarina gore zorunlu askerligin 12 aydan fazla olamayacagini, simdiye kadar 15 ay yapanlarin o ekstra uc ayi "gonullu" olarak yaptigini biliyor olmaliyiz... ama iste, artik insanlarin gozu acilmakta ve zorla imzalatilmis bir "gonullu"luk kagidi is gormemektedir. b) aihm'in ve avrupa konseyi'nin kararlari dogrultusunda turkiye, zorunlu askerlik hizmetine bir alernatif getirmek zorundadir. bu noktada, getirilecek muhtemel alternatif olan zorunlu sivil hizmetin suresinin bir standarti olmasi gereklidir ki, bu standart da askerlik suresi uzerinden tanimlanmak durumundadir. farkli sure askerlik hizmetinde bulunmak zorunda olan bireylerin, sivil hizmet sureleri de farklilik mi gosterecektir?.. bu mumkun degildir. bu yuzden, once askerlik suresi herkes icin 12 ay veya daha kisa bir sure icin esitlenecek (-ki bence bu surenin simdi olmasa bile, en kisa surede 9 aya indirilmesi cok olasidir, boylece sivil hizmet 12 ay olarak sunulacaktir), ardindan da sivil hizmet alternatifi getirilecektir.
    bence buradaki sorun, sivil hizmet sunacak olan vatandaslari kullanabilecek bir sosyal devlet orgutlenmesinden uzak bir tablo cizmemizdir. ne duzgun bir yasli, kimsesiz, engelli v.s. bakimi sunmaktadir devlet, ne de multecilere, mahkumlara falan daha insanca bir hizmet goturme gibi bir derdi varmis gibi davranmaktadir. o halde, sivil hizmet alternatifini kabul eden insanlar nerede ve nasil gorevlendirileceklerdir?.. bu surec, devletin bu ulkedeki mevcut karakterinin ciddi bir sekilde degisimini de dayatmaktadir. buradan bakinca, sanki bununla ugrasmaktansa, profesyonel orduya gecmek, devlet icin nispeten daha kolay bir tercihmis gibi durmaktadir.
  • nasıl eşitlik anlamıyorum. 19-20 yaşındaki biri ile 25 yaşındaki biri için 1 sene aynı değil!

    biri genelde sap sap, aylak aylak gezerken öteki okulunu bitirmiş, belki eşini, nişanlısını ve hatta çocuğunu geride bırakıp geliyor. gelecek planlarını öteliyor, karar aldırma şu bu derken hayatından 1-2 sene gidiveriyor.

    böyle olacağını bilsem gider 20 yaşında uzun dönem yapardım. kısalmasın demiyorum, herkese kısalsın gerekirse.
  • tek tip askerlik ile birlikte lisans ve üstü mezunlarınına kafayı biraz da olsun dağıtmak için yarra yering vereceklermiş*
  • yarra yering falan verilmiyor bunu yapanlara. çay bulursan şükret.
326 entry daha
hesabın var mı? giriş yap