• [baştan uyarayım: sözlük eleştirilerinde beğenmiyorsan yazma eşiği'nde duruyorsanız, bu konuda laf söylemeyin..]

    eet, yıllardır alakasız başlıklarda dile getirdiğim şeyin gördüm ki bi başlığı dahi yok-
    muş: ne kötü..

    şimdi konuyu web 2.0 boyutunda ele alacakları da uyarayım: diil, karıştırmayın.. sözlük bi wiki diil..
    bu konuyu benim kafama düşüren ilk gelişme ekşi dergi örneğidir: oradaki yazılar için yazarlara telif ödendiğinin farkındayım.. orada telif için hakkını arayan yazarlar, nedense iş sözlükteki entry teliflerine gelince sus pus olması karşısında şaşırmıştım, itiraf ediym..
    mevzunun bi de şu boyutu var: insanlar hala telifin, yazının kağıda basılmış haline ödendiğini düşünüyorlar..
    internetteki yazılarının telif ücreti kapsamına gireceğinden emin diiller.. ya da bilmiyorlar..

    gelgelelim, sözlüğün bu konudaki tutumunu da biliyorsunuz: ses yok.. reklam gelirleri var, kanzuk, bi röportajında reklam gelirleri için "sözlüğün donanım giderlerine zar zor yetiyor.." dese de, öyle olmadığı gayet ortada..
    ve artık, bunun tartışılması gerekiyor..
  • kendi haklarını helal edecekler için zamanında şöyle bişii de demiştik-
    çoğul konuştum, ama tekmişim gibi hissediyorum kendimi: (bkz: teliflerimizle mj'nin borcunu ödeyelim kampanyası)
  • gözü körolsun şu kriz ortamının, umut sarıkaya tipi umutsuzluk tanımı tadında parasızlığın insana açtırdığı başlıklardan sadece biri. ayrıca internet dilinde bir umutsuzluk cümlesi, yukarıdan aşağı çok harfli.

    hadi canım hadi, facebook versin.
  • "entrylerim sözlüğe gelir elde etmek amacıyla kullanılmasın.."ı tercih edin söyleminin miadının dolduğunun farkında diilseniz, o butonun işlevinin kalmadığını görebilirsiniz-
    bu kadar kesin neden konuşuyorsun derseniz de: "modlardan biri, birisiyle yaptığım fikir teatisi.." cevabını veririm..

    ekşi dergi zamanında önerilen çözümlerden bahsetmeyin çok rica ediciim bu konuda: "hayır o seçenek hala işe yarıyor.." derseniz de, "nasıl??" diye sorarım ben de..
    cevap verebilir misiniz, emin diilim ama..

    *: bu entry guru'ya itlaf edilmiştir: kendi kendime gaza gelmişim gibi olmuş..
  • moderatörlerine dahi ücret ödemeyen bi kurumda tartışılması tabii ki g/ereksiz bulunur bunun: eleştirilmesi gereken şey, ciddi bi mesai harcayan insanların ücret konusunu açtığında (gerrain'in bu konuda muhteşem bi entrysi vardır..) "ay sen de paragöz olmuşsun.." yaklaşımıdır..
    görüntülenen her sayfasının altında "devletin milletini ebleh yerine koyması yasaktır.." yazan bi sitenin, en büyük ironisidir bence bu (hangi konuda olduğunu siz düşünün..)

    *: gerrain'in entrylerini de buldum: okuyun, feysbuk'ta paylaşın: (bkz: moderatör maaşı/@gerrain)
  • ekşi sözlük ormanı hayır projesidir ve beni bağlamaz bu konuda, yani telif ödenmeme mevzuuyla alakası yoktur:
    kaldı ki, o konuda da şöyle bi iddiada bulunup, "ohaa.." dedirtebilirim size: vergiden muaf vakıflara (tema bunlardan biri, birisi..) bağış yapan şirketler vergi indiriminden faydalanabiliyorlar şekerim-
    olaya bi de bu açıdan bak..
    öptüm..
  • ekşi sen'in devreye girmesini gerektiren, hazin konu.
  • haksızlık.

    oysa ne güzel olurdu ssg bunu okuyosan topsun olm yazıp üstüne para almak.
  • "hem yazalım çizelim, tek yazımızla çok fazla kişiye ulaşabilecek bir platformda olalım ve bunun manevi tatminini dibine kadar yaşayalım, aynı zamanda okuyalım edelim, çok fazla şey öğrenelim, sosyalleşelim, paylaşımlarımızın dönütlerini mesaj ya da oylama yoluyla anında alalım, sonra da kalkıp telif talep edelim. hem de 21.835 kişi olarak."

    nesi garip ki bunun, ahah, mideme kramplar giriyor zaman zaman cidden gülmekten: bak abicim/ablacım, internette kullancılarından ücret alan yegane mecralar porno ve paylaşım siteleridir: ki, bunların da neden ücret aldığını sen benden daha ii öngörebilirsin.. yani sözlüğün ücretli olmamasına müteşekkir olmak, saçmalık bence-
    ama sence diil, farkındayım: çünkü bu bile sana lütufmuş gibi geliyor sanırım..

    e aynı tatmini ben de yaşıyorum: hatta bunu sözlükteki en yoğun mesaj trafiğine sahip yazar olarak söylüyorum..

    ama konu bu diil: telif.. genel olarak da hak: ama işte burada da yine türk toplumuna özgü/l bişii karşımıza çıkıyor ki, buna da ne dendiğini biliyorsunuz, sanırım -umarım..
    telif ücretinin ne olacağı mühim diil: nasıl paylaştırılacağı konusunda da isterseniz çözüm bulabilirsiniz..
    yeter ki amacınız üzüm yiyeni dövmek olmasın-
    sana metafor yaptım..

    *: tanım: kötü bişiidir, hakkaten..
178 entry daha
hesabın var mı? giriş yap