• 80li yillardan kalma bi aktivitedir. ya sabah erken kalkilir muzik setini basina gecilir radyoda mukemmel el cabuklugu ile spikerin konusmalarini almadan kaset cekilirdi ya da cift kasetli birine rica minnet bir kaset verilir onun cekmesi istenirdi. o zamanlar mp3 filan yoktu, cd cdrw hic yoktu. e napalim bizde bole avunurduk. kasetler de pahaliydi. ev ahalisi ona dokunma buna dokunma der, bi de kaset parasi vermezlerdi biz de mecburen eski sanat muzigi kasetlerinin etiketlerini soker, kasetin uzerinde kalan yapiskan izlerini de kolonya ile cikartirdik. boylece kasetimiz hazir olurdu. en boktani da butun bu cabalar sonucunda kaseti ceken kisini teybinin iyi olmamasi ve kaseti tam silmeden kaydi yapmasiydi ki, bu son derece kotu idi. bir yandan orhan gencebay bir yandan modern talking o bicim bir karisiklik! "benneeeee yaptiiiiiim kadeeeeeeeeeeer sanaaaaaaaaaaaaa you're my souuullll mahkum ettin beni banaaaaaaa that's the only thing i knowwwwwwwww" diye gudik bir karisim cikardi ki, bunu da sineye cekerdik, yeter ki o son cikan sarki bizde de olsundu.
    guzel gunlerdi.
  • zamanında sevgiliye kaset çekme hadisesi de mevcuttu..birbirinden romantik ve damar parçalar bir kasete kaydedilir allanıp pullanıp "bak bunu sana yaptım" taklasıyla sevgiliye hediye edilirdi.akabinde cd çıktı mertlik bozuldu tabi.

    (bkz: high fidelity)
    (bkz: sevgilinin sesini kasete kaydetmek)
  • kaynak sıkıntıları nedeniyle çürümüş gençlik günlerimizin, ciddiyetle incelenmesi gereken bir aktivitesidir bu. şimdilerde televizyona çıkıp kaynaksızlıktan şikayet eden yeni neslin sıkıntıları, bu hadisenin yanında fasa fisodur, vesvesedir. bu hareketin önemli bir kaç boyutu vardır, şimdi dilerseniz onları irdeleyelim:

    1. eski kasetten kaynaklanan gudiklikler: kaset çekme işinde yaşanan en temel sorun, üstüne çekilen kasedin tamamen silinmemesi, silinse dahi arada kalan bir kaç saniyelik boşlukta saçma sapan hecelerin duyulmasıdır. mesela bende süper bir megadeth kasedi vardır böyle, in my darkest hour bitince "anııııı" diye bir ses duyulur. coşkun sabahın anılarından enfes bir kupledir bu, hatırladıkça ağlarım.

    2. radyodan şarkı çekme olayı: o zamanlar yeni çıkmış bir parçayı bulabilmek için e-mule falan gibi olaylar var olmadığından, tek umut radyoda idi. takdir edilmelidir ki, radyoda bir şarkının çalınıp çalınmaması tamamıyle djin insafına kalmış bir olaydır. dolayısıyla bir şekilde bu umut gerçekleştiğinde record tuşuna basılır ve şarkının kaydına başlanır. ancak bu şarkıların tümü bir şekilde baştan eksiktir, sonlarında da "süpeeer fm" jingleları bulunur. ama insan o kadar açtır ki şarkıya, ne dj'in sesini takar ne de radyonun jingle'ını. çok acıdır, ama bunlar yaşanmıştır gerçektir.

    3. annenin eski kasedi dinleyesinin gelmesi hadisesi: son derece ters bir istektir. böyle durumlarda kaset anneden saklanmalı, kaybolduğu iddia edilmelidir. eğer anne kasedi bulmuş ve teybe koymak üzereyse kaset annenin elinden alınmalı ve "bozulmuş anne bu, sarıyor, teyp bozulur valla" diyerek anne korkutulmalı, göz dağı verilmelidir. hatırlanmalıdır ki, anneler elektronik eşyanın bozulmasından feci biçimde ürkerler.

    4. kaset çektirme hadisesi: ahir zamanda, bu işin tek profesyonel yöntemi ise, kasedi bir takım kişilere çektirmek idi. bu işten para kazanan insanlar ve dükkanlar vardı o zamanlar. bunlar orijinal kasetleri yurtdışından getirir, sizin dileğinize göre doldururlardı. tabii dileğinize göre derken, ne çıkarsa bahtınıza ihtimali ve "abi bak bu albüm çok iyi" gazını yeyip saçma sapan bir albümle kazıklanmak durumu da son derece yaygın idi. kaset çektirmenin bu boyutu da, en az bir öncekiler kadar insanın içine oturan bir şeydir. yani uzun lafın kısası, insanların adsl'nin e-mule'nin kıymetini bilmesi, şükretmesi gerekir. işte böyle bir şeydir kaset çekmek.
  • konuyla yakından ilgili olarak;

    bir arkadaşım vardı. tarkanın aacayipsin albümünün çıktığı dönemler. albümdeki unutmamalı isimli şarkının kötü çekim nedeniyle ilk 10 saniyesi falan silinmiş olduğundan bu arkadaşım yıllar yılı bu şarkının ismini "yalanmış dediler" sanmıştı. hatta bana da bir kez, "tarkanın yalanmış dediler diye bir şarkısı var. acaip güzel. dinle bak!" demişti. hey gidi günler. demekki kaset cekmek boyle kazalara da yol acabiliyormus..

    (bkz: 80lerde cocuk olmak)
  • genelde ingilizce ders kasetlerinin üzerinde yapılan aktivitedir. bir süre sonra teybin kayıt tuşunun içine edilir, ne alakaysa kasedi de çalmaz olur. anneden bi ton azar işitilir.neyseki günümüz teknolojisi çok uzak değildir o günlere.
  • kasetlerin piyasaya hakim olduğu,alemin efendisi olduğu zamanlarda sıkça yapılan eylem...

    ortaya karışık cinsinden kasetler çekerdik abicim dinleyelim diye...bir ondan bir bundan kaydederdik parçaları...hatta iki parça sırasında 1-2 saniyede boş kayıt ederdik ki hemen diğer parçaya geçmesin...

    bir de dokunulmaz kasetler vardı...babanın yada ev ahalisinden büyükçe bireylerden birinin...ilgili eylemi o kaset üzerine yaptık mı vay halimize...!
hesabın var mı? giriş yap