*

  • 80'lerde cocuk olanlar icin bir ortaokul klasigidir. liselere kadar sirayet etmi$ligi de vardi.
    eskiden ama.
    $imdi yeni nesilde boyle i$ler pek yok. cd var, mp3 var, aykod mu ne (bkz: i pod) ondan var, md var, var oglu var... muzigi payla$mak kolay, gerci anlatmaya cali$tigim konunun bugune yansimalari da vardir ama ben onu bilmem ya$adigimi bilirim arkada$. yansimasi falan var diyen cikarsa gelir yazar soyler.
    neyse biz anlatalim,
    eskiden kaset cekmek diye bir $ey vardi. herkesin de boyle bir imkani yoktu. ozel bir $eydi bu. evde cift kasetli set olmasi gerekirdi. hele boyle buyuk set oldu muydu o adamin karizmasi olurdu ortamda. ne demekti? ayni diskcopy gibi bir kasedin aynen bir kopyasini cekmek imkanina haiz olmak demekti. onu da gectim sagdan soldan kasetleri birle$tirip e$siz benzersiz karma kaset yapma gucu demekti.
    o zamanlar $oyle replikler gecerdi kankalar arasinda:
    - aga bana bir slow kaset ceksene, kiza verecem.
    ya da:
    - haci bana $oyle rapli mapli rakli bir kaset ceksene [rapli, rocklu:]

    $imdi o donemler malum. kami$a yeni yeni su yuruyor. cocugun aslinda gobek deliginden cikmadigi okulun koridor ko$elerinde $a$kinlikla acikliga kavu$turulurken muzik de insanin hayatina boylece girer ve donemim cocuksu "manitacilik" eyleminin de bir parcasi olur. bir $arkiyi dinlerken bir kizi du$unmeler, daha bundan kizin haberi bile yokken "- first time $arkisi filiz'le benim $arkimiz olm..." demeler falan. muzikten eglenceden cok icraat beklenen gunlerdir onlar.

    i$te hemen o gunlerde iki olgu on plana cikar. birincisi "kaset ceken" bu adam olarak dogumgunu partilerinde zoraki dj olmak, ikincisi de hatuna kaset cekip veya bir arkada$a cektirip hatunu kendine hasta etmek. daha dogrusu oyle olacak sanmak.
    - aga, bana bir kaset cek, a1'ine right here waiting'i koy. boyle romantik komple.
    - tamam aga, ne zaman verecen kiza...
    - fulya'nin dogumgununde veririz.

    istenir ki bu kasette super guzel slow $arkilar olsun, kiz bu $arkilari dinleyince sizi du$unsun, o da sizin hislerinize kar$ilik versin, o kaset o'nun icin cok ozel olsun, hayati boyunca saklasin, derslerde falan kesi$sin seninle, defterinin arasina hinzir notlar falan biraksin...

    laf arasinda bahsettim, agliyorum bir yandan, guluyorum ote yandan ki, bir de $u var:
    (bkz: iki kaset cekip dogum gunlerinin hizli dj i olmak)

    aglarim diyorum, inanmiyorsunuz.
  • cekilip verilen sunnet dugunu kasedi ise baska bir boyut kazanan sanri.
  • bu tür kasetlerde hotel california, epitaph, right here waiting, hello olmazsa olmazdı. hatta hangi şarkıların arka arkaya daha etkileyici bir vuruş yapacağı kayıttan önce bunlar arka arkaya dinlenerek bulunurdu. bir de etki katsayısını arttırmak için basf ın kromdioksit modellerine dolby kayıt yapılırdı.
  • sevgilim the smiths'in singles'ı çıktığında yurtdışından gelen bir arkadaşından albümü edinip çekince aciliyetle, karasevdadan bir hafta verem savaş'ta yattığımı bilirim. sonra bir keresinde, the pale'in bir türlü bulamadığım albümünü çekmişti buluşturup; sevinçten parende atarken kolumu kırmıştım. yani diyorum ki, unutmamalı o guzel günleri, anılarla gönülleri hoş tutmalı, avutabilmeli... ne pahasına müzik dinliyorduk daha 10 sene öncesine kadar. ağlarım diyorum, inanmıyorsunuz.
  • eğer içine yaratıcılık da katılmışsa hasta olunduğu konusunda süphe götürmez inançtır... misal playlisti hazırlanmıştır... en damardan ve hatun kişinin sevdiği bilinen en nadide parçalar kasede özenle yerleştirilmiştir. o zamanlar böyle cd playerdı, mp3 playerdı ya da ipod shuffle tarzı zamazingolar yoktu tabii... gözünü sevdiğim sony, sharp, philips walkmanlar vardı... takozdu makozdu ama vardılar işte, hayat kurtarırlardı... siz de bir hatun kişi olarak kasedi alırdınız. haliyle acayip sevinir bir yandan da hobareyy bu ne ayak laa diye içinizden geçirirdiniz... ha bir de playlist kasedin kapağına özenle yazılırdı ki bilirdiniz a1-b2 nedir diye.... sonra okul çıkışı kasedi walkman'e yerleştirir ve yolculuğun tadını çıkarırdınız. aman o da ne? a3 ile a4 arasında bir yerlerde kasedi çeken size birşeyler söylemektedir. önce inanamazsınız... cazır cuzur bir kayıttır ama çok heyecanlanırsınız. birden kalp atışlarınız hızlanır... kasedi çeken şahsiyetle o zamana kadar yaşadığınız her saniyeyi tekrar gözden geçirirsiniz... ve evet kişi yanılmamıştır. siz hasta olmuşsunuzdur....

    ne günlerdi yaw...
    (bkz: vay bana vaylar bana)
  • metalci gençler arasında da en sıkı hevi metal türkülerini doldurup, araya nothing else matters,no more time gibisinden slowlar atarak manitaya inceden mesaj verme şeklinde zuhur eden şeydi. tabi netice hep hüsran oldu, verdiğimiz boş kaset paralarıyla kaldık...
  • (bkz: anonslu kaset)
  • gunumuzde "hatuna internetten mp3 gonderince hastasi olacak sanmak" seklinde devam eden gelenek.
  • uygun kıza verilmemesi halinde aşağıdaki gibi bir kasetle sanmakla kalınmaz, gerçekten hasta olur kız. zafiyet geçirir.

    a yüzü:

    1- ümit besen - nikah masası
    2- atilla kaya - adını yollara yazdım
    3- cengiz coşkuner - komşu kızı
    4- yıldırım caner - hatırası var
    5- nejat alp - anla biraz
    6- enstrümantal (yarıda kesilir)

    b yüzü

    1- cengiz kurtoğlu - liselim
    2- arif susam - düşeş attım yek geldi
    3- kurtuluş - istanbul sokakları
    4- selami şahin - başımın tatlı belası
    5- coşkun sabah - aşığım
    6- ahmet selçuk ilkan- kahır mektubu (yarıda kesilir)
hesabın var mı? giriş yap