282 entry daha
  • hakkında bu kadar methiyeler düzülünce kendisini ilk türk nobel barış ödülü sahibi falan sanmıştım. hakkında şöyle bir istatistik var:

    -1993 yılında tunceli'nin çemişkezek ilçesinde iki vatandaşın öldürülmesi

    -1993 yılında bir emniyet bekçisinin şehit edilmesi

    -1994 yılında hozat ilçesinde askeri konvoya ve jandarma karakoluna silahlı saldırı düzenlenmesi (karakol erlerinden bir tanesi şu andan belden aşağısı olmadan yaşamakta

    -1994 yılında da tunceli'nin pertek ilçesinde üç askerin şehit edilmesi, yedi vatandaşın öldürülmesi,

    -1994 yılında ulukaya köyünün yakılması ile iki kez güvenlik güçleri ile silahlı çatışmaya girilmesi.

    -1995 yılında bir vatandaşın öldürülmesi, beş kişinin kaçırılması

    -1995 yılında hozat ilçe jandarma komutanlığı'na ağır silahlar ile saldırı düzenlenmesi

    hmm..
  • yaptığı hiç birşey, güler zere'nin kendi değimiyle "ölümün kıyısına getirip öyle bırakılmasına, yaşam hakkının gasp edilmesine ve ona dışarıda "ölme hakkı" verilmesine" sebep olamaz. hiç bir insan cezaevinde ölüme terkedilemez, cezaevi ölmek için değil yasalarca uygun görülen cezayı çekmek içindir ve bu ceza insani şartlar altında çekilmelidir. işte bu sebeple oturup melekliği yada şeytanlığı konuşulamaz güler zere'nin. katili devlettir evet bu kabul edilmelidir. ve devlet hala hasta tutsakları serbest bırakmamaktadır. yeni yeni cinayetler işlemeyi planlamaktadır yani.
    merhamet değil hakkını istedi güler zere hakkı verilmedi! öldü! bu ölüm ile içiniz rahatladıysa, şimdi oturun da insanlığınızı tekrar gözden geçirin derim ben.
  • hakkında yazılanları okudukça birilerine ağzıma geleni sayıp döküp rahatlayayım sonra da siktirolup gideyim istiyorum burdan.
  • güler zere...
    iki sözcük, bir insan...
    yaşam hakkın elinden alındı, affet bizi, gene yüzümüz yerde...
    ışıklar üstüne yağsın...
  • (bkz: terörist)
    (bkz: bölücü)
  • "ana kuzusu" oldugunu da ogrendim ya, olsem gam yemem. bak guzel kardesim, "bebeklerden katiller yaratan karanlik" tan bahsediyorsun ya hani; iste bunu yaparken dikkatli ol, iyi dusun. bu ne duygusalliktir! simdi diyeceksin ki, "insan hayatindan bahsediyoruz!". evet, ben de tam olarak ondan bahsediyorum. hanimefendi "yasam hakkim elimden alindi, bana disarda olme hakki verildi, bunu unutmayacagim" buyurmuslar.

    bunun adi dupeduz arsizlik be! sen kac kisinin yasama hakkini aldin elinden? sen hangi yuzle insan haklarindan, yasama hakkinin kutsalligindan bahsediyorsun? devrimciymis, lanet olsun yapacagin devrime de devirecegin duzene de, katilsin ulan iste! var mi otesi? kac kisinin katilisin?

    bu kadinin yerine koymaya calisiyorum kendimi, hadi bir nebze anlayabiliyorum. nedir bu kadina kendini mazlum gosteren mantik? diyor ki "ben devrimciyim, oldurduklerim de olumleriyle devrime hizmet ettiler. onlar iyi bir amac ugruna olduler. oysa ben, fasist devletin iskencesi altindayim, iste bu yuzden mazlumum. benim oldurduklerim kutsal bir amac ugruna feda edildiler, oysa ki ben bir hic ugruna cezalandiriliyorum".

    ya arkadas, hadi buna tamam dedim diyelim de, bunu savunanlara ne demeli?! devrim icin feda olun hepiniz insallah! nasil bir duygusallik, eziklik, duygu somurusune acik olma halidir bu ya?!

    boyle adalet mi olur arkadas?! ben devletin uyguladigindan degil, kisilerin vicdanlarindan bahsediyorum! nereye kayboldu sizin adalet duygunuz?!

    biri cikar der ki "vay efendim falanca cok yasli, yargilamayalim" beriki cikar "vay badem gozlu ana kuzusuydu"...

    hakikaten anlamak mumkun degil...

    ne mubarek kadinmis be! kiymetini bilememisiz desene!
  • öldürmüştür, ölmüştür. etkeni olsun edilgeni olsun şiddet eksenli bir toplumun tam orta yerinde bir hayat geçirmiş. kurban olmuş, kurban etmiş, kurban olmuş. güler zere'ye de yazıktır. o da insandır. zenginlik içinde ölmemiş kadın. hapislerde çürümüş. seçtiği demek doğru olur mu bilmiyorum ama yine de seçtiği hayat kendisini gül bahçelerine götürmemiş. kadın ölmüş gitmiş artık. her insan hata yapabilir, o da yapmış. cezasını da çekmiş.

    bakın pkk olsun dhkpc olsun; bu örgütlere bizim sözümüz geçmez. teröristlerin yaptıklarının bu açıdan bize(en azından bana) bir ahlaki yükümlülüğü yok. öldürmek istiyorlar, öldürüyorlar. ezilenlere bunun hizmet ettiği yanılgısına düşüyorlar. kendileri bilirler. sonuçlarına da katlanıyorlar. ölüyorlar, hapise giriyorlar, yaralanıyorlar, zor hayatlar geçiriyorlar. kapalı örgütler. kuru eleştiriyle yıkılan faşizm görseydim eleştirirdim. onları eleştirmeyeceğim. nihayetinde savaştıkları şeye dönüşmüşler. ama teröristlere yapılan herşeyin yükümlülüğü bizdedir. neyse konu da o değil.

    ama bu hapishaneler bizim hapishanelerimiz. içinde neler olduğundan biz sorumluyuz. insanlığa yakışır durumda olmak "zorundalar". cezaevlerinde olan insanlık dışı muameleler ülkemiz insanına bu zamana kadar bir şey kazandırmadı. bugünden sonra da kazandırmayacaktır. gelişen hapishane şartları, sadece içeridekileri değil dışarıdakileri de iyiye götürür.

    allah rahmet eylesin.
  • devletin muazzam çifte standardının son kurbanıdır.

    ben merak ediyorum. devlete karşı değil de devlet adına kurşun atmış olsaydı kendisine nasıl bir muamele yapılırdı? aslında merak etmiyorum, suskun çoğunluk gibi farkındayım ki, içeride kraliçeler gibi yaşatılırdı.

    merak ediyorum. içeri bir deri bir kemik, fare gibi bakımsız giren ve sonra nasıl oluyorsa besili tosuncuk olarak çıkan ogün samast kansere yakalanmış olsa ne olur? aslında hepimiz biliyoruz değil mi o durumda ona nasıl davranılacağını? hepimiz biliyoruz cezaevine girmesiyle gata'ya kapağı atması bir olan subayları, emekli askerleri? hepimiz biliyoruz değil mi onbinlerce insanın hayatını karartan kişilerin kendi koydukları yasa ile 30 yıl dokunulmazlık kazanıp marmaris'lerde resim sanatıyla uğraşıp keyifli hayatlarını sürdüklerini?

    hepimiz biliyoruz aslında herşeyi, öyle değil mi?
  • hayatını kaybetmesi üzerine bir açıklama yapan tayad, şöyle demiş:

    "akp kendinden önceki iktidarlar gibi, tecrit politikasında ısrar ederek hapishanelerde güler zere gibi hasta olan onlarca tutsağı ölüme mahkûm etti.

    güler zere'nin tedavisini engelleyerek, bilinçli bir politikayla geç tahliye ederek ve tecrit politikasını ısrarla uygulayarak zere'nin katili olmuştur.

    122 insanı katledilmesinin nedeni olan tecrit politikası güler zere'nin ölümüyle sürmektedir. akp bu politikayı uyguladığı sürece yaşanan ve yaşanacak ölümlerden sorumludur."

    http://www.marksist.org/…/884-zereyi-devlet-oldurdu
  • burda tecelli edemeyen adalet umarım diğer tarafta tecelli edecektir kendisi için.
    huzur içinde yatamayasıca.
41 entry daha
hesabın var mı? giriş yap