1064 entry daha
  • dizi bitiş jeneriğinin sonunda söyle bir yazı geçti. "bu bölümde hiç bir canlıya zarar verilmemiştir". içime su serpildi. hamamböceğinin ali nin ayağı altında gerçekten ezildi mi sorusuna cevap oldu. teşekkür ederim kendilerine.
  • --- spoiler ---

    04.01.2010 tarihli bölümde ali'nin ezdiğini sandığı hamam böceği, ramiz dayı'nın çürümüş mutfak dolabından çıkarıp adam ettiği hamam böceği olabilir. önümüzdeki bölümde çıkar kokusu.

    --- spoiler ---
  • hep bize gelecek hakkında ipucu veriyor ama anlayamıyoruz.

    --- spoiler ---

    tefo'nun ali'ye acımayacağını, kardeşine bile acımadığını göstererek anlattılar ama ben yine sonradan anladım.

    --- spoiler ---
  • kamil'in karizmasının yegane kaynağı bıyıkları değil sesidir. dayıdan sonra dizideki en etkileyici ses tonuna sahip kişi ilan ediyorum kendisini.
  • diziyi izleyen ve böyle bir dizinin türkiye sinirlari icinde cekildigine sevinen insanlarin, bu diziyi "izlemeden!" atip tutan onlarca insana kahkahalarca güldügü dizidir. bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmanin en güzel örneklerini burada bizlere izletmistir de. kendilerine türkish rambo dvd'si hediye etmek isterdim ama param yok.

    ayrica kazanana ucak bileti hediye ediyormus gibi gibi;
    (bkz: #17664292)

    edit: monte cristo
  • --- spoiler ---
    ramiz karaeski'nin kumarhane patronu olduğu bilinen bir durumdu. dizinin resmi web sitesinde yazdığı gibi, önceki bölümlerin birinde de bu konunun bahsi geçmişti.

    ali ve cengiz'in soydukları kumarhane ramiz'in midir, değil midir bilemem ama ramiz'in yaşanan olaylarda taraf olmasının sebebi o kumarhane değildir.

    hapisten çıktığında cebinde bir kuruşu olmayan, meteliksiz ezel'i bu duruma getirecek kadar servete sahip olan ramiz karaeski'nin, ali, cengiz ve eyşan arasında pay edilen para için (sanırım on milyon dolar civarıydı) canını ortaya atacağını zannetmiyorum.

    ramiz'in hesabı daha eski ve başka bir mevzuya dayanıyor. daha önce de yazmıştım, ramiz ile serdar arasında geçmişte yaşanan bir olay var, dayı'nın böyle intikam hırsı ile yanıp, tutuşmasına sebep olan bir olay. hatta, vakti geldiğinde ezel'i bile bir kalemde silip atmasına değecek kadar.

    velhasıl kelam, benden söylemesi;

    yeğen ayağı, göt ayağı.

    edit : black eyed witch ikaz etti, sağolsun. kumarhane soygunundan kaldırılan para 4.3 milyon dolarmış. dayı bu para için sikini bile kıpırdatmaz.
    --- spoiler ---
  • kimin kime nasıl hitap ettiği, etmesi gerektiği belli olmayan dizidir. ezel dönüyor bir kamil diyor, sonra kamil abi oluyor, şebnem keza aynı şekilde. hepsini anlarım fakat; ezel tutup da koskoca dayıya ramiz demiyor mu, işte onu anlayamıyorum.
  • --- spoiler ---

    her şey tamam da sınırsız, açık büfe, tam pansiyon nedir sevgili cengiz?
    bu mudur ayarın sevgili cengiz, feyz al azcık ordan burdan... ali'nin dayı'ya vermeye çalışıp, elinde patlattığı ayarlar var ya, onların bile her türlü gideri var seninkilerin yanında.
    kalk git, görmesin gözüm.

    --- spoiler ---
  • türkiye'ye dönmenin en güzel tarafı ne iskender, ne baklava, yoo bebeğim yoo, en güzel taraf yeni dizi keşfetmek, dizi nokta net türevleri sitelerden devamını izlerim yalanlarıyla kendini kandırmayı bile bile göze almak, yes.

    yurt dışındaki arkadaşlardan ezel hayranı çok. canım arkadaşlar. da, şöyle ki, ben ezel'i cansu dere sanıyordum. hadi tanım bu olsun, kendisini cansu dere sanıyordum. tüüh ki tühler tühü di mi? ilk kez bu akşam izledim ve şahane hayat dersleri çıkarttım.

    1) aşıksam bundan sonra yapacağım şey belli: adamı gördüğüm her kapı önünde "sanki ellerim seni tanıyor, nedense sana sana koşmak istiyorum, ay reenkarnasyona da inanmıyorum, bu çekim de neyin nesi ayol?" dedikten sonra en yakın kalabalık caddeye çıkıp geri geri yürümeye başlamak, hemen akabinde cehennemlerde yanıcaz diye bağırırken adama göz süzmek. tebrikler cansu. peki ya adam az safoşsa ve peşimden gelmeye devam ediyorsa, yaylanarak bir hilal çizecek şekilde kollarına atılarak o ivmeyle kendi etrafımızda en az üç tur dönmek ve bu arada dişleri kırmamayı başaracak şekilde öpüşmek ihtimaline ne demeli? zannımca nadia comaneci'lik diyebiliriz; helal cansu! bunun ön şartı olan "aşk dediğin estetik ameliyata rağmen aşkını tanımaktır" var ki, o ayrı bir maddenin konusu.

    2) ali karakterinden yola çıkarak, anladım ki beyaz perdedeki en iyi sayko tipleri lost'un benjaminine benzeyen börtlek yeşil gözlü ve ince dudaklılar. bu bilgiyle hayatta sırtım yere gelmez. fakat sayko dediğin, antisosyal kişilik bozukluğu, hadi o olmadı sınır kişilik dediğin öyle uçlarda gezecek, artistliğin kendi kafasına silahı dayayarak yapılanını yapacak. da, bir dizide bu kadar çok sayıda uç karakterin olması ve bunların hepsinin damat tween erkeği olması yemez. mimkin değil, güzel müziklere ve elele tutuşurken alttan çekmeli çılgınlıklara, flaşbeklerdeki sepya duygusallığa rağmen gene olmaz, gene olmaz. sıcak patatesli gözlemeyi beklemeden yiyip yanarken garip sesler çıkartan eştin kuçır da olsa, gene sevişmem, gene sevişmem.

    3) kurtiz boş kaset çekse izlerim. bunun çok açılacak bir tarafı yok, o kır ve pos bıyıkların hastasıyım, kardeş sözcüğünü de nasıl içini doldurarak söylüyor belli değil, ali'yle karşılıklı sahnelerden de de niro'yla al pacino karşı karşıya oynasaydı, en fazla bu kadar zevk alırdım. canım kurtiz be!

    4) face-off meğer bir baş yapıtmış! oy dertli başım ayol, yıllarca face-off gibi güzide bir filmin kıymetini bileme sen? nicholas cage en malöz ve peltek haliyle "my name is seth" diyen bir melekken iyi, yüz nakli yaptırınca kötü? nicholas yapınca saçmalık, imirzalıoğlu yapınca brava şahane olmuşsun çiçeğim, yazıklar olsun size be!

    5) her ölüm erken ölüm olmayabilir, süpheleniyorum tanrım. hastanedeki teyze ivedilikle ölsün, rica ediyorum, gerekiyorsa allah adı veriyorum. kötü oyunculuğun böylesi "sinannnnn nnnooollurrr sinannnn.." diye nazal ses çıkartan aliye'den beri görülmemiştir. evlerden dışarı. hele ayak üstü, krize girmeden otuz saniye önce içebakışa ortam hazırlamaya çalışmalar, freud tadında "anlat derdini birilerineeehh" diye nazal seslerle catharsis'e yönlendirmeler? o başkası adına utanıp ekrana bakamamamıza sebep olan ikircikli duyguyu bu kadar ustaca uyandırabilmeler? pes!

    6) imirzalıoğlu için hav yu duin beybi denmesi farz olabilir. o capone gözler, o dağınık kaşlara rağmen gözleri dolu dolu her ekrana baktığında "ayy bunlar erkekmiş ayol!?" diyen bir ayşen gruda olasım geliyor. yüz nakli yaptırmasına ve gayri meşru çocuğuna rağmen kendisini kabul edebilirim. ay o gerçek karakter değil ama di mi? i-hi-hi. bak, sadece geri geri yürüyebilen üstüne oynamayıp cansu'ya buna benzer bir safoş kadın ruhu da verebilirlerse, dizi tadından yenmez. anafikir kaçmasın. anafikir canım imirzalıoğlu.
  • oldukça gerçekçi olmasına rağmen finansal konularda zaman zaman sıçtığına şahit olduğumuz dizi. eyşan hanım cengiz'e teminatı alabildin mi diyor? cengiz de alamadım diyor. bankaya gidip teminat alabilen insanlarla zaman zaman karşılaşılsa da (örneğin yüklü miktarda mevduat yatıracak bir mudinin bankadan teminat mektubu istemesi gibi) genellikle kredi almak için teminat verirsin, kredi alırsın. teminat verilmez alınır. teminat kredinin garantisidir. evini ipotek ettirirsin kredi alırsın, mevduatını rehnedersin kredi alırsın, çek verirsin kredi alırsın gibi...para - çokomel eğrisi gibi.
8845 entry daha
hesabın var mı? giriş yap