• bu genelde bişeyler tıngırdatan eleman ve gaza gelen eleman ikilisinin başının altından çıkar..

    - olm bak dinle..
    - ne lan bu?
    - cın cın cıncıgıgıcıncın cın cın...
    - ne lan bu?
    - olm seek and destroy'un girişini çıkardım işte?
    - haaa evet lan (pek tanımamıştır zaten tanınacak pek bişey de yoktur da davulunu çalmaya başlar havada, dizlerinde biyerlerde..) tısss tass..
    - şu ara geçişi tam yapamıyom ama.. cicucüücüüüüüü cicücücüüüü..
    - olm grup kuralım lan bak? süper işte sen çalarsın ritmi.. ben bi davul aldırırım..

    böyle gider bu..
  • - tamam abi gurubu kuruyoruz. ben davuldayım, erkin gitarda, sana da basıveriyoruz. nihahahaha
    - eheueuheue
    - yihohahahaha

    ne var olm biz anca bu kadar kurabiliyoduk amına koyim. fakirliğin gözü kör olsun fakof :((
  • grubu kurmakla kalmayıp video klip bile çekenleri vadır:

    http://www.youtube.com/watch?v=tvitcfagr6w
  • bu grupların şarkıları, şarkı sözleri, kayıtları, konserleri olmaz ama şahane isimleri ve hatta logoları ve hatta bazı durumlarda flyerları olur.
    (bkz: vomit tv eye)
    hayatımızda sanatsal bir dışavurum platformu olarak değil de, bir gecelik muhabbet vesilesi olarak yer alırlar.
    (bkz: one night stand)
  • yaptim ben bunu. 17 yasimdaydim; enstruman calmaya baslamak icin biraz gec bir yas olmasina ragmen, kanin damarlarda en hizli aktigi yas olmasindan sebep, hayallerimize gem vurmasina izin vermemistik bu olumsuzlugun. enstrumanimiz da yoktu; ugur'un bir klasik gitari vardi ama o lars ulrich olacakti, serkan eric clapton olma hayalindeydi, kubilay ise axl rose; bana steve harris kalmisti (tamam ulan! bana da basiverdiler; oldu mu?). adini snakes koyarak basladik; s'ler tabi ki slayer'dan asirma. sozleri yazma isini bana verdi sagolsun arkadaslar; enstrumansiz beste faaliyetlerine basladim. eve gidip kenara koseye yazdiklarimi karistirdigimda, birine vokal melodisi oturtabilecegimi fark ettim ve kendi kendime soylemeye basladim.

    lise bitti, ugur davul, serkan gitar, kubilay vokal hayallerini bir kenara birakti. ben ise 18 yasimda ogrenim kredimle aptal bir bulgar basi aldim; ucuncu el. ilk yaptigim sey, yegane bestemi notalara dokmek oldu ve sonra dizmeye basladim; riff1, riff2, riff3...

    19 yasimda, 17 yasinda 5 dakikada metal grubu kurmus 2 genc ile tanistim; erhan ve alper. evdeki hesabi, erhan bas, alper ve onur gitar, sinan davul calacak diye yapmislar, ancak carsiya indiklerinde, erhan ve onur gitara, alper davula gecmis, sinan muzikal farkliliklar sebebiyle ayrilmisti; isin ilginci aralarinda muzikal farkliliklar ortaya cikan bu 4 gencten erhan disinda hicbirinin henuz enstrumani yoktu. bir gun beni arayip, "seninle calmak istiyoruz" dediklerinde hala yoktu. o zaman "ben muzik yapacaksam, 5 dakika metal grubu kuran bu 3 genc ile yapacagim" diyerek, "olur" dedim; artik grupta bir klasik gitar ve bir bas gitar vardi, gozlerimizi ise anthrax'in black lodge'una dikmistik. ona calisirken, "benim bir sarkim var cocuklar" dedim; "bir dinlesenize".

    sonra alper vazgecip gitara dondu ve okul hayatini muzik bolumunde devam ettirdi, onur gitari elden birakti, ama erhan ile ben 11 yil oldu, ayni sarkiyi caliyoruz be sozluk ve inan ergenlik caginda kurdugun grupla yaptigin muzigin tadi bir baska oluyor.
  • genellikle profili belli bir kıza ya da kainat üzerinde hacim kaplayan tüm kızlara yazma girişimli çabalardır.

    misal; gülçin vardı sınıfta, sarışındı, hoş kızdı. alelacele grup kurduk. metal grubu kursak, underground şeyler icra etsek saçı sakalı uzatsak daha hoş olmaz mıydı? olurdu tabi. ama gel gör ki gülçin'imiz hazzetmezdi öyle şeylerden. pop kültürüne daha yakın bir insandı. kendisini de solist yapacağımız için ses çıkaramadık. o vakit bünyelerimizdeki hoşumuza giden anlaşılamamazlık duygusundan anında döndük. 15 dakikada saçlarını serçem yapıp gelen kolejli semiz çocuk modlarına bile giriverdik. dört civan gibi delikanlı saniyede manowar'dan feragat ettik. mavi sakal şarkıları söylemeye bile razıydık ki teoman'dan, yeni türkü'den gram öteye geçemedik. kız kime ok. verirse diğerleri saniyede çekilecekti. o derece de kati kurallar koyduk. aradan 2 hafta geçti. bu süre içinde 2 kez çalışma bile yapmıştık. ardından kara haber tez duyuldu; gülçin grup dışından bir sevgili yapmıştı. saniyede yıktık müzikal kariyerimizi grubu dağıttık. 'hayatımı kararttınız mna koduğumun çocukları' dedim sessizce. x'in babaannesinin evinde bulduğu o çıkıntı darbukayı bana vermeyecektiniz. heba ettiniz güzelim kızı. tek artısı dıtdırı dıtdırı dıtdırı rıt tıt fotmatındaki 'yedi düvel zindanından beterdir yedikule' ritmi oldu. sıralara, taşa, toprağa, tenekeye vur vur çal artık.
  • okuldaki* dandik stüdyoyu*** kullanabilmek* için sıraya girmiş bir ton grup arasına isim yazdırılır, günü gelip de girince stüdyonun duvarındaki dev pantera posterine bakılıp feyz alınırdı.

    ciyak ciyak manowar söyleyen vokalistle kadro tamamlanır, sene sonu gelsin de bilimum okulun bahar şenliğinde çıkılıp çalınsa diye düşünülürdü.

    bir de stüdyo öncesi ideal bir gaz alma kaynağı için (bkz: #1083321)
  • repertuar aşaması alemdir bu işin.. bahsettiğim 15 sene öncesi, konya..

    - olm bak şindi.. koyalım mı bi hangar 18?
    - lan delirme nası çalcaz onu? notası da yok.. bi halta benzemez..
    - napcaz o zaman?
    - megadeth çalalım da şöyle solosu kolay bişeyler olsun..
    - bak o zaman anarchy in the uk var bunların? sololar kolay?
    - ha bak o olur.. bi de countdown to extinction atarız.. solo yok riff var bi tek..
    - hah nefis..
    - abiler running wild da çalsak?
    - en kolay ne var onların?
    - chains and leather var abi.. davullar bi garip gerçi.. dabılkros..
    - abi ben floortomla yaparım onu.. tamam yaz onu da..
    - metalikadan çalsak?
    - yaz abi nothing else matters..
    - çok geyik be o..
    - olsun abi.. seyirci sever..
    - lan bi de for whom the bell tolls var.. solo molo yok onda da..
    - süper süper yaz.. bi de seek and destroyun başını çalarız.. atraksiyon olur..
    - manowar da çalsak?
    - kendiniz söylersiniz paşam.. ben gırtlağımı sikemem kusura bakmayın..
    - olm hadi be.. naz etme..
    - o deil de ben bi beste yaptım baksanıza.. cıgıcııgıcııgı..

    neyse neticede o zamanlar bu işler mod'nin milk'i, judas priest'in love bites'iyla falan başladıydı..
    sora ne fade to black'i, ne peace sells'i, ne holy diver'i, ne slayer'ı bıraktıydık çalmadık..
    ha slayer'dan sonra soldier of fortune da çalıyoduk.. üstüne sodom, üstüne scorpions.. onlar ayrı konu..

    hey gidi be..
hesabın var mı? giriş yap