• gün itibariyle mail boxıma düşen, frida kahlo tarafından yazılmış oldugu söylenen, paylaşmadan geçemeyeceğim kadar güzel bir yazının başlığı.

    sevmekten ne zaman vazgectim?

    kotu gunumde yanimda olmadigin zaman vazgectim.
    canin sikildiginda benimle paylasmadigini, kirilacak veya tedirgin olacak olsam bile dusuncelerini acikca soylemedigini anladigim zaman vazgectim.
    bana yalan soyledigini anladigim zaman vazgectim.
    gozlerime baktiginda kalbinle bakmadigini ve bana hala soylemedigin seyler oldugunu hissettigimde vazgectim.
    her sabah benimle uyanmak istemedigini, gelecegimizin hicbir yere gitmedigini anladigim zaman vazgectim.
    dusuncelerime ve degerlerime deger vermedigin icin vazgectim.
    agrilarimi dindirecek sicak sevgiyi bana vermediginde vazgectim.
    sadece kendi mutlulugunu ve gelecegini dusunerek beni hice saydigin icin vazgectim.
    tablolarimda artik kendimi mutlu cizemedigim ve tek neden sen oldugun icin vazgectim.
    bencil oldugun icin vazgectim!!
    bunlardan sadece bir tanesi senden vazgecmem icin yeterli degildi, cunku sevgim yuceydi. ama hepsini dusundugumde senin benden coktan vazgectigini anladim. bu yüzden ben de senden vazgectim.

    frida kahlo
  • frida'nın bunları söyledikten sonra bile diego'dan vazgeçememesi ne kadar da trajediktir.
  • frida kahlo'nun henüz vazgeçmemiş olduğunu gösteren yazıdır. çünkü kadın gerçekten vazgeçtigi ve umudunu yitirdiğinde söyleyecek bir şeyi kalmamıştır. yalnızca gider.
  • bu unlu yaziyi frida kahlonun yazdigina dair bir kanit bulamadim internette. ingilizce cevirisini de cok aradim bulamadim. bilgisi olan yesillendirebilirse cok sevinirim.
  • çok beğenilen, eksi şeylere giren ve frida kahlo denen bu metin bizim arabesk ruhumuzun bir yansıması olup metnin frida kahlo'ya ait olduğunu gösteren hiçbir kaynak, kanıt yoktur.

    ayrıca metin kötüdür, baya kötüdür yani. tıpkı can yücel'e, cemal süreya'ya ait sanıp beğendiğiniz ama onların olmayan liseli ergen şiirleri kadar kötüdür.
  • frida kahlo gibi aynısını hissettiğimde ben çekip gitmiştim.sanki yer yarılır yerin içine girersin ya öyle bir çekip gitmeydi.
    gideceğime hiç inanmadı çünkü benim sevgim yüceydi ama onun benden vazgeçtiğini gördüğüm gün belki de ben de vazgeçmiştim.
    edit:(#9239261)
  • sevilmediğimi anladığım vakit vazgeçtim. lermontov'un özetiyle:

    bütün dünyayı sevmeye hazırdım, değerlendiren çıkmadı; böylelikle de nefret etmeyi öğrendim. renksiz gençliğimi, kendime ve dünyaya karşı giriştiğim savaşta tükettim. alaya alınmaktan korktuğum için en iyi duygularımı yüreğimin derinlerine gömdüm, orada silinip gittiler. hep doğru söyledim, inanılmadım. o zaman kandırmaya başladım. kibarların dünyasını, toplumun işleyişini iyiden iyiye kavrayınca, hayat biliminde ustalık kazandım; başkalarının bu ustalığı kazanmadan mutluluğa nasıl ulaştıklarını gördüm; benim hiç yılmadan erişmeye çalıştığım önceliklerin tadını, onlar kendilerini hiç yormadan çıkarıyorlardı. o zaman içimi bir karamsarlık kapladı; tabanca kurşunuyla giderilecek türden bir karamsarlık değildi bu: soğuk, çaresiz, sevimliliğin, iyi niyetli bir gülümsemenin altına gizlenen bir umutsuzluktu. ruh yönünden sakat olmuştum. ruhumun yarısı yoktu; solmuştu, uçmuştu, ölmüştü. ben de o yarıyı kestim attım.
  • sevmelerin, sevişmelerin, vazgeçişlerin, tapmaların, ilişkilerin; birer hayal ürünümüz olduğunu(bkz: oyun)anladığımda vazgeçtim
    edit: 5 ay önce yazdığım bu yazının üstünden yaklaşık 10 gün geçtikten sonra yeni bir kelebeğin ağlarına düştüm.o değilde sevmekten vazgeçtiğimi zannederken meğersem doğa onu bana getirmek için beni hazırlıyormuş, ve hiç sevmediğim kadar çok seviyorum hiç mutlu olmadığım kadar da mutluyum.hayat çok garip
  • bana çiçek al dediğimde, alamam param yok dediğinde. 2 gün sonra maaş alıcam dediğinde. maaş alınca alırım dediğinde. o maaşı rakı masasına yatırıp para mı kaldı lan dediğinde. 5 yıldır rakıya para bulup güle para ayıramadığında. sevmekten vazgeçmedim.

    bir gün bana çiçek alırsa eğer, sevmekten vazgeçicem.

    edit: bana almadığı çiçeği, başkasına aldığını görünce vazgeçtim.
  • bir ilişkide "vazgeçmek" nedir sorusunu sordurtan başlıktır.
    ayrılmak mıdır yoksa sadece ayrılığı göze almak mı? onsuz da yaşayabilirim ama şimdi değil mi?
    ya da bütün bunların farkındayım, bir gün beni terkedeceğinin de farkındayım, şok olmayacağım ve gidişini izleyip kabulleneceğim mi?
    ne?
    yoksa ilişkiye devam edip beklentilerimi sıfıra çekmek mi -ki bu da bütün sevincimi, enerjimi değiştirecek beni ben olmaktan çıkaracak-???
    nedir vazgeçmek?
    tut ki ayrıldın, becerdin ondan uzaklaşmayı kendi kendine ağlarken, hatta nasıl aptaldım diye kendine kızarken, onunlayken yapamadığın şeyleri denerken mi vazgeçmiş olacaksın? bu mudur vaz geçmek?
    bir ilişki için "vazgeçmek" ifadesini kullanıyor olmak aciz ve yaralı bir durumu çağrıştırıyor bana.çünkü insanın kendine vermeye mecbur olduğu kaçamak bir cevap, bir yalan gibi. neyden vazgeçiyorsun? sevmekten mi, ondan mı, beklemekten, kendinden mi? neyden?
hesabın var mı? giriş yap