• dünya kupasında ayağı kayıp düşesice ve düşmesi esnasında dik duran vuvuzelaya oturasıcadır.
  • şu adama bakıyorum. televizyondaki hal ve tavırlarını gözlüyorum. sonra da meslek olarak buna ne gider diye düşünüyorum. olsa olsa soytarı emeklisidir diyorum. evet, sepp blatter futbolun kralı değil, soytarısıdır. zira bu kadar trajikomik hadise ancak bir soytarının önderliğinde yaşanabilir. dünya kupası play-off maçlarında seri başı uygulamasına karar verilmesiyle başlayan olaylar zinciri tamamen soytarılık. ancak, son alınan karar tam bir skandal. fifa'nın gerçek niyeti ortaya çıkmıştır bence.

    dünya kupası'nda altı hakem yerine yine dört hakem görev yapacakmış. babalar, altı hakem uygulamasının oyunun hızına bir katkı yapmadığını düşünüyormuş. oysa dört hakemli sistemle, hakem hatalarının daha çok yaşandığı aşikar değil mi? örneğin fransa - irlanda maçında çizgi hakemi olsaydı, o meşhur pozisyonun gole dönüşmeyeceğinde herkes hem fikir. peki bu tarz hakem hataları kime ne fayda sağlıyor da bilerek ve isteyerek devamı sağlanıyor?

    şimdi biraz düşünelim. fransa - irlanda maçı sayesinde fifa ve dolayısıyla futbol günlerdir gündemde. eğer böyle bir hata yaşanmasaydı, bu maç oynandığından beri dünya kupası'yla ilgili gündem sadece grup kuralarından ibaret olacaktı. yani hakem hataları futbolun gündemdeki payını arttırıyor. öte yandan, maçın ardından bariz bir şekilde fransa'dan nefret eden, kupada başarısız olmalarını dileyen bir kitle oluştu. bu kitle, dünya kupası'nda fransa maçlarını özellikle izleyecek. bu maçlardan önce gündem tekrardan coşacak. daha yoğun bir yayın yapılacak. daha fazla izleyiciye ulaşılacak. daha fazla para dönecek.

    kısacası hesap ortada. hakem hatası demek, futbolun daha çok konuşulması ve dolayısıyla daha popüler olması demek. bu da daha çok para demek tabii ki. sizin anlayacağınız, blatter'in bırakın kamera ve çipli top kullanımına, altı hakem uygulamasına bile taş koymasının altında, futbol hatalar oyunudur tarzı romantik nedenler bulunmuyor. olay yine tamamen parayla ilgili. endüstriyel futbol dediğimiz şey öyle elli liralık bilet fiyatlarından, taraftarın seyirciye dönüştürülmesinden ibaret değil. futbolu endüstriyel yapan faktörler aslında böyle ayrıntılarda gizli. daha çok para kazanmak için hatalı bir oyun oynatılıyor. daha ne kadar endüstriyelleşebiliriz ki?
  • bu adam bence göğsünde fifa kokartıyla doğdu ve durumun öğrenilmesiyle, son nefesini verene dek başkan olması sağlandı. senelerdir o koltuğu bırakmamasını başka şekilde açıklayamıyorum ben. süleyman demirel bile sıkıldı arkadaş koltuktan, ne bitmez bir hırsın varmış ya hu. kıl dönmesi olursun; ameliyathanede rüsva ederler stajyer hemşirelere. kalk torununu parka bahçeye götür be adam; kalk nefes alsın gözeneklerin. rahatla.

    dişe dokunur pek icraatini de hatırlamam. daha doğrusu hatırlamazdım. düne kadar, cristiano ronaldo'nun transferiyle ilgili yaptığı "futbolcular köle değil" açıklaması vardı işte kenarda nazar boncuğu niyetine duran.. onun haricindeki mesaisini futbolcularla mahkemelik olan türk kulüplerine ayırıyodu muhtemelen. ancak dün başkan olduğunu hatırlamış olmalı ki, güzel bir açıklama yapmış. ağzına sağlık.

    mevzu, bayern münşen başkanı hoeness'in , fifa'nın dünya kupasını güney afrika'da düzenlemesine "fifa’nın bugüne kadar yaptığı en büyük yanlış" deyu tepki göstermesiynen başlıyor. blatter yaşlı başlı adam, çevresi var futbol camiasında. hoeness'in söyledikleri kulağına gidiyor haliyle. kıpkırmızı oluyor sinirden ve bi' basın açıklaması yapıyor:

    "koloniciler, son 100 yılda afrika'nın herşeyini aldıkları gibi, şimdi de en iyi futbolcularını alıyor. güney afrika'ya karşı önyargılı davranan herkesi kınıyorum.”

    ha benim blatter'ime, ha benim yiğidime.. anası nutellaynan beslemiş ayar versin deyu elleham. maşallah. sanıyorum ki başkanlığı boyunca yaptığı en müthiş iş bu. gerçekten müthiş.. mübalağa yok kesinlikle. zira fifa gibi bir kurumun başında olup da bu açıklamayı yapmak taşşak ister. adammışsın be isviçreli. helalin var.

    http://www.ntvmsnbc.com/id/25056855/
  • futbolda teknolojik imkanların kullanılmasına karşı yıllardır sürdürdüğü muhalefetten* dolayı, 27 haziran 2010 almanya ingiltere maçından sonra artık kellesi istenecektir. mesela guus hiddink de bu konuda kendisini uzun bir süredir acımasızca eleştirenler arasında.

    "billion dollar industry, no technology. an embarrassment for the sport, no matter who scores."
    -- bbc spikeri.
  • ve sonunda tatmin edici açıklaması gelmiş:

    "top fileye değecek arkadaş! öyle gol mü olur? vay çizgiyi yarım metre geçmiş de, vay dev ekranda da görünmüş de... kimse bana bu laflarla gelmesin."
  • hakemler adına özür dilemiştir ki bu dallamalıktır. hakemlerin o skandalların mimarı olduğunu düşünmüyorum. ofsayt gol, çizgiyi geçtiği görülmeyen top, bunlar mili-saniye düzeyinde konsantrasyon eksikliği sonucu kaçırılabilecek şeyler. hakemler hata yapmıştır, kendisi ve zihniyeti bu hakem yapısını endüstriyel futbol ve teknoloji çağında dayatarak hataların sebebi olmuştur. çizgilerde hakem olsa, oyun akışını bozmayan pozisyon incelemesi (video üzerinden) ve (bunu talep eden) itiraz hakkı olsa adlarına özür dilenecek hakemler olmazdı.
  • mafya patronundan farksız kişilik.
  • ---
    previously on b612: (bkz: joao havalange/#19689673)
    ---

    1998'de fifa başkanlığına seçilmesi konusunda ingiliz araştırmacı yazar david yallop (bkz: how they stole the game) der ki:

    «johansson'a* tembih ettim: "blatter bir şey yapmıyor, onun için çalışanlar var. oy satın alıyor. sizin oylarınızı." kitabımda önemli bir isme parmak basıyorum: katar futbol federasyonu başkanı bin hammam. bu adam her 20 oy için 50.000 dolar dağıttı. dosyalarıma bakıp bu rüşveti kabul eden ülkeleri gösterebilirim size. mesela kenya var listede ve birçok diğer doğu afrika ülkesi. veya tacikistan, hatta ismi '-istan' ile biten hemen hemen tüm ülkeler.»

    blatter'ı daha iyi anlamak için alman gazeteci jens weinrich'e de kulak verelim:

    «aslında blatter para peşinde koşmuyor. 'güç' peşinde koşuyor. dünyanın ilgi odağı olmak, dünya liderleriyle yan yana durmak istiyor. bana bir keresinde futbolun dünyadaki tüm dinlerden daha önemli olduğunu söylemişti. demek istediği şuydu: "ben futbolun papasıyım." kendisini dünyanın hakimi olarak görüyor.»

    blatter yönetiminde fifa'ya üye ülke sayısı 208'e çıkmış. bu sayı dünyadaki bağımsız resmi devlet sayısından daha fazla. ve bu 208 ülkenin tümünün, başkanlık seçimlerinde ve dünya kupası'nın hangi ülkede düzenleneceğine dair oylamalarda, birer oy hakkı var. bu ülkelerden biri örneğin, henüz bağımsızlığını bile kazanamamış, karayiplerdeki anguilla adası. söz yine weinrich'de:

    «anguilla'nın nüfusu yaklaşık 12.000. oraya tatile gittim ve tek bir futbol sahasına rastlayamadım. ada küçücük zaten, uzunluğu 12 kilometre. bir zaman sonra bir fifa kongresinde anguilla futbol federasyonu başkanı raymond guichard ile tanıştım. kendisine anguilla'ya gittiğimi söylediğimde, şaşırdı, ve bana hemen bir teklifte bulundu: adanın en iyi otelinde bedava tatil yapabilecektim. laf lafı açtı ve anladım ki guichard, fifa'nın üye federasyonlara dağıttığı yıllık 250.000 dolarlık desteği, anguilla federasyonunun genel sekreteri olan karısıyla birlikte, kendi cebine indiriyormuş. alın size anguilla. adada futbol oynanmıyor, ama fifa bazında anguilla federasyonunun sonuçta bir oy hakkı var, almanya, hollanda, brezilya, abd, ingiltere gibi. anlayacağınız - anguilla blatter için çok önemli.»

    kaynak: kro reporter.

    ---
    to be continued: (bkz: fifa/#19690744)
    ---
hesabın var mı? giriş yap