• yer: imralı

    tarih: üç gün önce

    olay zamanı: apo'nun avukatlarıyla konuşmasına, talimat vermesine on dakika var.

    apo günlük işlerini tamamlıyor...

    - pkk liderlerine gönderilecek talimatlar... tamam.

    - dtp milletvekillerinin yapacakları... tamam.

    - haftanın elemanı...

    yanında işaret olmadığı için apo aceleyle eleman belirliyor. diyarbakır belediye başkanı osman baydemir'in açıklama yapmasını istiyor. çayından bir fırt alıyor ve baydemir'in konuşmasını yazmaya başlıyor.

    - ... bizleri şahin ve güvercin olarak ayırmayın...

    derken apo çay bardağını yazdıklarının üstüne döküyor.

    - hasiktir, hasiktir...

    bir anlık dalgınlıkla ağzından çıkanları yazıya döküyor ve tam o sırada görüş saati diye gardiyanlar içeri giriyor. apo kağıtları toparlayı avukatlara teslim ediyor. talimatı alanlardan kimi iç savaş tehditi savuruyor, kimi istifadan cayıyor kimi de haftanın elemanı olarak açıklama yapıyor. açıklama metnini gördüğü zaman anlam veremiyor ama emri sorgulamaktan da çekiniyor. mecbur bire bir okuma yapıyor.

    - bizleri şahin ve güvercin olarak ayırmayın, hasiktir diyorum hasiktir...

    başka türlü açıklamak zor zira edilen küfür yerinde kullanılmış bir küfür değil. o açıklama o küfürle devam etmez. küfür edilecekse daha münasip küfürler seçilip kullanılır.
  • demokratik?? açılım?? kürt sorunu??

    has.tirin diyorum has.tirin.. (bkz: öyle başa böyle tarak)

    edit: ulan adam devlete has.tir çekiyo bi tarafına giren bişey yok.. bizim herşey gotumuze giriyor..

    yokmudur bu adamı ispiyonlayacak birisi ya da bu adamı silecek bi moderatör..
  • pkk'nin silah birakmasinin gerekliligi disinda her seyden bahseden adam.
  • zamanın ötesine geçenler arasında benzerlikler:
    osman baydemir'in diyarbakır belediye başkanı olduktan sonra söyledikleri:
    "kurşuna değil, sevgiye ve barışa ihtiyacımız var. olaylar ve şiddetle anılan diyarbakır'ı ticaret ve kültür merkezi yapmayı amaçlıyorum"
    "aydınlar, politikacılar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri acilen bir komite oluşturup, barış ortamını sürdürmenin ve güçlendirmenin yollarını aramalı"
    sonuçlar:
    1) kendisi apo denen katilin avukatlığını yapmış, imralıdan yükselen tehditleri medya ve terör örgütüyle paylaşmış, sevgiye ve barışa olan ihtiyacı karşılamıştır kendince.
    2) kendisi bir komite oluşturup teröristlerin evine ziyarette bulunmuş ve dediği gibi barış ortamını güçlendirmiştir.

    edit: yeni bir açıklama: 'bin yıl önce de belediye başkanları, öldürülen teröristlerin evine taziyeye giderdi' demiş baydemir. artık bir best of albümü çıkartma zamanı geldi bunun, bakalım kim elinden tutacak
  • 1998 yılında askerlik görevi icabı diyarbakır'daydım. haftanın bir günü, halka bedava ilaç ve muayene hizmeti veriyorduk, bu sayede halkla yakın temasım oldu.çarşı izinlerinde şehirde geziyorduk, halkın ve esnafın genel durumunu görüyorduk. açıkçası gördüğüm tek şey, halkın, devletten hizmet adına pek de birşey almadığı, bu yüzden kendini biraz ırakta hissettiğiydi. fakirlik dizboyu, ilaç falan değil, sırf "devletten birşey alabilmiş olmak için" gece yarıları karakolun kapısında kuyruğa giriyor insanlar, perişanlık iç burkar şekilde..detaylar uzun.

    o zamandan beri gitmedim diyarbakır'a.

    şimdi bakıyorum diyarbakır'ın çok popüler bir belediye başkanı var. güle güle kullansınlar. ama merak etmeden geçemiyorum, acaba o makus talihleri değişti mi. çünkü maşallah osman baydemir'i hep dtp-pkk çizgisinde siyasi olayların içinde görüyoruz. çıktığı haberler, isminin geçtiği yayınlar hep siyasi içerikli. bir günden bir güne de "osman baydemir diyarbakır'da bilmemne projesinin açılışındaydı" veya ne bileyim "osman baydemir, diyarbakır'ın çehresini değiştirdi" gibi bir habere rastlamadım. orada yaşayan arkadaşlar yazarlarsa sevinirim, eğer gerçekten böyle birşey varsa.

    eğer yoksa, yani diyarbakır benim bıraktığım yerde kalmışsa, hala ordu ve üniversite'nin getirdiği ticarete mahkumsa, bağlar ilçesi hala o bıraktığım sefillik içindeyse, lütfen buraya kalkıp "devletin kürtlere karşı yanlı tutumu bik bik" edebiyatı yapmayın. niye yapmayın biliyor musunuz?

    pkk ve dtp yöneticileri, kendilerine "kanaat önderleri" diyen bir kısım yönetici kürtler, öteden beri ayrı özerk bir yönetim peşinde ve hatta mümkünse bağımsızlık peşinde değil miydiler? sen iyi kötü bir devlete bağlıyken, ondan bazı gelirleri elde ederken bölgeni kalkındıramıyorsun, tek başına bağımsız veya özerk olduğun zaman o insanlara ne verebileceksin? diyarbakır belediye başkanlığı sıfatını sırf siyasi toplantılarda kullanmak için mi aldın? hani bu insanların ekonomisi, hani bu insanların huzuru, hani bu insanların yolu, suyu, okulu? kürtçe okutmuyorlar diye mi okula gidemiyorlar o çocuklar..böyle üçüncü sınıf demogojilerle o insanların hayatlarını ne kadar düzelteceksin? ben oturduğum yerden kurduğum hayallerle yazmıyorum, orada yaşadım, gördüm arkadaş..o insanlarla birebir aylarca konuştum, ne istediklerini gördüm duydum öğrendim..

    dtp'li vekiller, osman baydemir vs..o bölge insanına kavgadan, kandan, devletle papaz olmaktan başka birşey vermiş mi bugüne kadar..bunu öğrenmek istiyorum. belediye başkanlığı mı yapmış osman baydemir yoksa miting elebaşılığı mı? eğer "devlet bize muslukları kapatıyor" diye ağlamaktan öte geçmeyecekse rica edeceğim, bıraksın koltuğu.çünkü belediye başkanlığı milletvekilliğine benzemez, çalışmak ister, taş üstüne taş koymak ister. eğer kendisi milletvekili olsaydı hiç bunları yazmazdım. ama belediye başkanı olan insandan benim beklentim, üretmektir. gerçi bu kelime bu arkadaşlara yabancı, onlar daha çok, söylenmek, bağırmak, vurmak kırmak gibi kelimelere aşinadır.

    biri lütfen anlatsın, ben döndükten beri, osman baydemir belediye başkanı olduktan beri diyarbakır'da hayat güzelleşti mi? öyleyse mutlu olurum, yazdıklarımı da bir fantezi olarak köşeye koyarım. ama öyle değilse, oradaki halkım da biraz düşünsün "tamam ankaralı birşey vermedi bana ama, diyarbakırlı ne verdi" diye..laftan başka tabi..
  • ilkokul öğretmenlerimizin eğitim anlayışının dayak odaklı olduğu gerçeğini etnik mağduriyete saydırmaya çalışan uyanık.

    ulen hadi sen, "ben kürtüm ondan dayak yedim" diyip semeresini yiyorsun, ben kompozisyon yarışmasında birinci değil ikinci olduğum için öğretmenimden bi araba sopa yemiştim, ben ne halt edeyim? demagoji yapacaksan yap da bi araştır öğren, bu memlekette ilkokulda dayak yememiş adam var mı, diye rezil olma, şark kurnazı seni...
  • söylediği söz kürtçe "barış" anlamina gelmektedir. yerseniz
  • ordunun ittirmesine yahut dayatmasına değil, 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı'na katılmayı reddeden, öte yandan terörist başının* doğum günü, yakalanmasının yıldönümü, vs... gibi pek değerli etkinliklere katılmayı ihmal etmeyen diyarbakır belediye başkanı.

    herhalde zat-ı muhteremleri ve sözlükte zat-ı muhteremleri gibi düşünen aşırı sığ görüşlüler, çocukların dünyadaki tek çocuk bayramını kutlamak yerine apo posterleri açarak, terör gibi bir insanlık suçuna ortak olarak, cahil ve ödlek provokatörlerin oyunlarına alet olmalarını tercih ediyorlar.
  • sırf hdp li olduğu için söyledikleri eleştirilen millet vekili!

    savaş bitsin diyor,
    ceylanpınar'da uykusunda katledilen polisler kardeşimizdir diyor,
    çatışmasızlık ortamının kıymetinin ne kadar değerli olduğunu bugün daha iyi idrak edebiliyoruz diyor.

    ama bu söyledikleri doğru değil. hatta bu söylediklerinin tam tersini istiyoruz. neden; çünkü adam hdp'li.

    ne kadar susamışsınız kana, ne kadar bonkörsünüz milli gelirimizi savaşa yatırırken!
hesabın var mı? giriş yap