never there

• hos bir cake sarkisi
  
  i need your arms around me
  i need to feel your touch
  i need your understanding
  i need your love so much
  you tell me that you love me so
  you tell me that you care
  but when i need you (baby)
  baby, you're never there
  
  on the phone
  long, long distance
  always through such strong resistance
  first you say you're too busy
  i wonder if you even miss me
  
  never there
  you're never there
  you're never ever ever ever there
  
  a golden bird that flies away
  a candle's fickle flame
  to think i held you yesterday
  your love was just a game
  
  you tell me that you love me so
  you tell me that you care
  but when i need you (baby)
  baby
  
  take the time to get to know me
  if you want me why can't you just show me
  well, always on this roller coaster
  if you want me why can't you get closer
  
  never there
  you're never there
  you're never ever ever ever there
• cake olanı için söylüyorum: "i need your arms around me, i need to feel your touch" bölümündeki touch, bir ercan taner "taççççç"ıdır.
  
  i need your arms around me
  i need to feel your taççççç.
• son 5 yildir telefonuma zil sesi olan guzide cake sarkisi. oyle keyiflidir ki her telefon calisinda "touch" kismina kadar acmam telefonu. ne zaman ki abimiz "touch" kelimesini seslendirir o zaman acarim. adam benim bu kullanimima gore gelecegi gormus- hos zil sesi yaptigim o zamanlarda henuz dokunmatik ekranli telefonlar yaygin degildi.
• iki kişilik olduğunu düşündüğünüz ilişkinin matematiğine indiğinizde, aslında hayal dünyasında ve tek başınıza olduğunuzu fark edebilirsiniz. bir şeyler demiştir, teoride oradadır, değer verdiğini söyler, hatta -mış gibi yapar; pratikte meşguldür, aradığınız an tele sekretere bağlanırsınız. cake'in muhteşem hit'i.
  
  öfke kusmak, maymunun gözünü açması, hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı.
• gelmiş geçmiş en ''cool'' şarkılardan biri sanırım. hakkında kullanabildiğim tek kelime cool.
  bunun kadar cool olan bir come together var beatles'dan, başka da görmedim.
• istanbul bilgi üniversitesini arayıp birini bağlamalarını istediğinizde dinlettikleri şarkı.
  hele bir de aradığınız kişi cevap vermiyorsa- ki genelde böyle olur- şarkı cuk diye oturuyor.
  senelerdir de bu müzik çalar, bu yüzden artık bıkkınlık vermiştir.
• bu kadar acıklı sözleri olan bir parçada insanlar sürekli dans ediyorlarmis, cunku dans ettikce daha az duymuslar sozleri, azalan sevgileri değilmiş, o kadar cok dinlemişler ki bu sözleri sonunda kulakları duymaz olmuş kalplerindeki acıyı...
  
  "you tell me that you love me so, you tell me that you care
  but when i need you baby, you’re never there"
• tabii bi de başından sonuna kadar ezberlediğim ilk yabancı şarkı olma lütfuna erişmiş çok sevdiğim bir cake şarkısıdır ki kendime nick bile seçmişimdir utanmadan
• eskimek nedir bilmeyen bi garip şarkı. orada burada ucundan kıyısından dahi olsa duyunca eve gelip birkaç milyon kez daha dinletir kendini. söz ve müzikteki ironi insanı saçma sapan bir hale sokar. bir yanda eğlenme eğilimi, diğer yanda vurgun...
• sozlerındeki hüznü müziğindeki eğlencelik dalgalanmalarla dağıtabılen enfes cake sarkısı. şu dünyada bundan daha dolandırıcı bır parca kotarıldı mı haberım yok ama dans ettirirken çarpıyor, dibe vurduruyor, insanı deli deli konusturuyor, ama her sekilde cok eğlendiriyor.