• filmden çıktıktan sonra hakkında tek kelime bile etmek istemediğim filmdir. boşuna konuşuyoruz çünkü. o çatışmayı şimdiye kadar kim bilir kaç kişi yaşadı ve kaç kişi daha yaşıycak. belki de o çatışmayı yaşıyacak olanlardan biri ben biri de sen olacaksın.

    --- spoiler ---

    ama şunu söylemeden yapamayacağım.
    film esnasında en çok sinirlendiğim şey telefonda sevgilisine evet senin sayende geceleri rahat uyuyorum triplerine girip bıdıbıdı yapıp ayrılan kaşar karıdır aq senin vicdansız karı adamın illede ölmesi gerekiyordu dimi inanman için? bgn bile bu şekilde olan kaşarlar vardır aq sizin.

    --- spoiler ---

    edit: bu entry bahsettiğim kaşarlar tarafından zamanın ötesine gönderilmiştir.
    edit 2: 2014 temmuz ayında bu kaşarlardan biriyle 2 sene geçirdiğimi acı bir şekilde öğrendim.
  • her ne kadar küçük eksikleri olsa da o kadar süre beklediğime değmiş filmdir. başta hayal kırıklığı olabilir mi diye çok düşünüyorum lakin olmadı. öncelikle görüntü, ses ve müziklerin süper olduğunu söylemek istiyorum. hakikaten özenerek yapılmış. sesler çok gerçekçi ve müzikler insanı geriyor. teknik olarak çok kaliteli.

    --- spoiler ---

    yüzbaşının ekibinin karakola 1 gün önce gelmesi ve karakolu hazırlıksız yakalaması, onlara içtimada verdiği dersle film daha başında artı puanımı aldı. zaten bu içtima sahnesi fragmanını çoğu kişi izlemiştir. daha sonra eğitim ve hazırlıklar, askerlerin yaşadıkları çok güzel aktarılmış. sonunda beni pek beklemediğim bir sonla karşılatırmıştır bu film. her ne kadar karakol baskınında teröristler başarısız olmuşsa da karakol çok ağır bir darbe yemiştir ve yüzbaşı dahil bir çok asker (nerdeyse hepsi) şehit düşmüştür. ayrıca baskında teröristlerin bu kadar ağır silahları kullanabilmeleri mümkün müdür pek bilemiyorum. çok büyük patlamalar yaşanmıştır çünkü. belki de filmi böyle bitirerek bunlar acı gerçekler ve yüzleşmeliyiz mesajı verilmek istenmiştir. ayrıca filmin senaryosunun son zamanlardaki politik gelişmelerden de etkilendiğini düşünmekteyim. sanki çoğu sahne kesilip biçilmiş, bazıları filmden çıkarılmış gibi geldi. filmde savaş biraz kişiselleştirilmiş sanki. yani terörist-asker çatışması değil de bunun yerini doktor-yüzbaşı çatışması almış. bir de baskın sırasında bir askerin anne anne diyip fenerle annesini arayarak piskopata bağlaması abartılmış. kesinlikle yaşananlar çok zor bir psikoloji ama bu kadar olacağını pek sanmıyorum. içtima sahnesinde de bir asker bandırma diyerek tekmil veriyor. halbuki bandırma bir il değildir ve tekmiller il olarak verilir.

    --- spoiler ---

    tabi ki bu küçük eksiklikler filmin süper olmasını engelleyemiyor. karabal tepesindeki ortam ve askerlerin yaşadıklarının çok iyi aktarıldığı kanaatindeyim. çok emek sarfedildiği belli ve kesinlikle izlenmesi gereken bir türk filmi.
  • filmi değil fragmanlarını seyrettim. askerlik anılarım canlandı gözümde. uzman çavuşun gariban bir çocuğu tokatlaması, üst devreyi alt devreye kırdırarak odasında keyif çatan komutan, evdeki halılarını asker çocuklara yıkatan subay karısı, kemik tümörüm olduğu için şişen ayak bileklerimi postala sokamayışım ve terlikle yemekhanede çalıştığım için üstüme dişlerini sıkarak yürüyen başçavuş, bana topal diye seslenen uzman, dişi hafif ağrıyan uzun dönemlerden bir çocuğun dişinin bağırta bağırta çekilmesi (dolgu-molgu ne lüzum var), ona yanlış selam verdi diye 30 yaşındaki devreme 200 kişinin önünde yarım saat ağaca tekmil verdirten yüzbaşı, sikerim belanızı diyen üstteğmen vs...

    ha bir de akşam ağrıdan, acıdan, sinir bozukluğundan uyuyamaz haldeyken defalarca "uyusam ve sabah uyanmasam" diye düşünmem geldi aklıma. uyursan ölürsün dese biri o an ne düşünürdüm acaba?

    ha bir de pimi çekilmiş el bombası ile ceza veren komutan geldi aklıma nedense.

    sonra fragmanı tekrar seyrettim. yok, ben bu filme gitmeyeceğim...
  • fragmanının kişi üzerinde yarattığı beklentiye göre mükemmel veya başarısız olarak değerlendirilebilecek film.
    ictima sahnesi internette dolaştığı haliyle arka fonunda müzik olmadan çok daha etkileyiciydi.
  • ulan bi kere de önyargısız gidin be* demek istediğim film. bence olmuş film. çok gerçekçiydi, hele ki o çatışma sahnesi.
  • o kadar süre beklemeye değen bi film olmuş. özel efektler, diyaloglar, konusunun gerçekliği.

    --- spoiler ---

    elliyedi saniyemiş...

    --- spoiler ---
  • film uzun süredir "nefes" bekleyen insanları tatmin edebilecek gibi. asker psikolojisini iyi yansıtmışlar.

    --- spoiler ---

    aileleri ile telefonda konuşma sahneleri ve karakol baskını sahnesi etkileyici idi.

    a.q bakkalı...

    --- spoiler ---
  • militarist propaganda ile türkün gücü gazını birleştiren yapım. ziyan.

    edit: söylediklerimin en güzel kanıtı oldunuz.
  • --- hafiften spoiler ---

    filmi izledikten sonra en çok sevindiğim şey, 2 saat içine savaşı, kürt sorununu, pkk terörünü, bunu oluşturan etkenleri, nasıl çözüm bulunacağını, kardeş kavgasını, siyaseti, ekonomiyi, uyuşturucuyu, petrolü, büyük devletlerin oyunlarını kısacası bölgeyle ilgili tüm sorunları ele almaya çalışıp çorba etmemiş olduklarıdır. bundan korkuyordum açıkçası. bir savaşın ortasındaki bir karakol ve bu karakoldaki askerlere odaklanmış bir film. bu yüzden de militarizm propagandası falan yok arkadaşım, sadece o karakoldaki askeri anlatıyor, hem de gayet yalın haliyle. nöbette uyuyor mesela, şafak sayıyor, arkadaşlarıyla eğleniyor, gülüyor, şarkı söylüyor, sevdiğiyle konuşuyor telefonda, annesinin yüreğini ferahlatıyor "yok biz orada değiliz, onlar başka yerdeydi" diye, korkuyor, umutlanıyor, heyecanlanıyor. savaşı, onu yaşayan askerin gözünden anlatıyor ve bunu da gayet başarılı bir şekilde yapıyor bu film.

    film sizi öyle içine alıyor ki bir an kendinizi bir sınır karakolundaki asker olarak düşünebiliyorsunuz. hele ki karakol baskını sahnesiyle (ve şaşırtıcı derecedeki başarılı özel efektleriyle), böyle bir hadiseyi yaşamadan ancak bu kadar hissedebilirdim herhalde.

    kısacası gidin, görün. pişman olmazsınız.

    --- hafiften spoiler ---

    edit: spoiler'ı unutmuşuz...
  • güzel bir film. güzel bir deneme.

    ellibin trilyar milyon satırlık kitaptaki düşünceleri kısaca özetlemiştir. özgürlüğü, dili, dini kısıtlanan bir halk, karşısında o toprakları elde etmek için yüzyıllardır kan döken, kaybeden başka bir halk. bir özgürlük arayışı, kimin maktul kimin katil olduğunun karıştığı olaylar silsilesi, kimin yargılanacağının karıştığı bir dönem... güzel özetlenmiş.

    ..ve evet, o eğlenceli, hayat dolu, sevdalarını yaşamak isteyen o gencecik delikanlılar artık yok. onlar artık yok adamım, yok...

    tek hoşlanmadığım nokta o kadar mücadelenin kişisel bir mevzuya indirgenmiş olması... o kadar basit olmamalı bu işler... olmamalı.
hesabın var mı? giriş yap