• celis-i halvetim, varım, habibim mah-ı tabanım
    enisim, mahremim, varım, güzeller şahı sultanım

    hayatım hasılım,ömrüm, şarab-ı kevserim, adnim
    baharım, behçetim, rüzum, nigarım verd-i handanım

    neşatım, işretim, bezmim, çerağım, neyyirim, şem'im
    turuncu u nar u narencim, benim şem'-i şebistanım

    nebatım, sükkerim, genc,m, cihan içinde bi-rencim
    azizim, yusuf'um varım, gönül mısr'ındaki hanım

    stanbulum, karaman'ım, diyar-ı milket-i rum'um
    bedahşan'ım ve kıpçağım ve bağdad'ım, horasanım

    saçı varım, kaşı yayım, gözü pür fitne, bimarım
    ölürsem boynuna kanım, meded he na-müsülmanım

    kapında çünki meddahım, seni medh ederim daim
    yürek pür gam, gözüm pür nem, muhibbi'yim hoş halim!
  • “…
    saçı mârım, kaşı yâyım, gözü pür-fitne bîmârım
    ölürsem boynuna kanım, meded hey nâ-müselmânım

    kapında çün ki meddâhım, seni medhederim dâim
    yürek pür-gam, gözüm pür-nem, muhibbîyim, hoş halim”

    hürrem sultan'a gazel'den
  • kanuni sultan süleyman'in eserlerinde kulandigi takma ad. (bkz: mahlas)
  • "dostum, ben gönlümü senden yana yolladım
    onun bir daha benden yana gelmesi mümkün değildir."

    kanuni'yi bilmem ama, muhibbi iyidir.
  • garbın tabiriyle magnificent, magnifique, grand turc, der prachtige bizim kanunî sultan süleymanımız. bütün padişahların içinde 3000 den fazla şiiriyle sanatta da tartışılmaz birincidir. bakınız ne demiş sultan:

    sakın aldanma cihâna olmasun sende gurûr
    ne kadar devlet bulursan kendi özüni eyle mûr

    her ne denlü derd ü mihnet kim gele eyle kabûl
    hîç işitmedün mi kim dünyâ degül cây-ı sürûr

    eyleme kibr ü hased merdûd olan şeytâna bak
    zühdüne tayanma gel gör noldı bel'âm-ı ba'ûr

    sabr kıl kim sabr ile dirler koruk helvâ olur
    gitmesün hergiz dilünden zikrün olsun yâ sabûr

    çirk-i dünyâ ile olmışdur mülevves bu gönül
    cehd kıl tevhîd ile anun yirine tola nûr

    tâc ü taht ü zûr-ı bâzûya muhibbi bakma gel
    hîç bilür misün ki şimdi kandedür behrâm-ı gûr

    (bkz: fâ'ilatün fâ'ilatün fâ'ilatün fâ'ilün)
  • muhibbi, osmanoğulları hanedanının onuncu padişahı sayılan kanuni sultan süleyman'ın şiirlerinde kullandığı mahlâs olup, sevene mensup, seven demektir.

    bir gazeli şu mısralar ile bitmektedir:

    ey muhibbî, bâşım üzre şûle-i âhım alem,
    şâh-ı aşkım, sağlı sollu aşk leşkerdir bana!

    günümüz türkçesi ile "ey muhibbî, ahımın ateşinden çıkan parıltı başımın üstünde yükselen bayraktır. ben aşk padişahıyım; aşk sağımda solumda yer almış askerlerimdir".

    yetmiş yaşını geçip hastalandığında yazdığı mısralar dilden dile atasözü gibi dolaşmıştır:

    halk içinde mûteber bir nesne yok devlet gibi,
    olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.

    saltanat dedikleri ancak cihan kavgasıdır,
    olmaya baht ü saâdet dünyada vahdet gibi.

    ger huzûr etmek dilersen ey muhibbî, fârig ol;
    olmaya vahdet makaamı kûşe-i uzlet gibi!

    şair padişaha göre aşık nasıl olmalıdır? işte aşağıdaki mısralarında bunu yanıtlıyor:

    ey muhibbî âşık oldur derd-i yârı hoş göre,
    derdden kurtulmasın derdîne kim derman arar!

    (ey muhibbî, sevgiliden gelen dertleri hoş gören kimse hakiki âşıktır; aşk derdine derman arayan, derten kurtulmasın).
  • gazel

    halk içinde mu'teber bir nesne yok devlet gibi
    olmaya devlet cihânda bir nefes sihhat gibi

    ko bu ays u isreti çünkim fenâdur âkibet
    yâr-i baaki ister isen olmaya tâat gibi

    olsa kumlar sagisinca ömrüne hadd ü aded
    gelmeye bu sise-i çarh içre bir sâat gibi

    saltanat didükleri ancak cihân gavgaasidur
    olmaya baht u saâdet âlem-i vahdet gibi

    ger huzûr itmek dilesen ey muhibbî fârig ol
    var midur vahdet makaami gûse-i uzlet gibi
  • "ey gönül mecnun gibi çıplak ol, gömlekten vazgeç
    aşk şehidi olmak istersen, kefenden vazgeç
    muhibbi atlastan kefen giyip övünme
    bu beden can üstünde emanettir, tenden vazgeç."
  • celâl-i cehennem cemâl-i cennet
    bugün cism-ü cânda cim cim'e düştü

    demiş söz sultanı.
  • can atilla'nın aşk-ı hürrem adlı albümündeki şiir.

    senin gamın, derdin bu gece güçsüz candan geçti gitti.
    gözyaşlarıma bak.
    yeryüzünü ve gökyüzünü doldurdu şimdi.
    kimsesizim, hali perişanım, kalakalmışım.
    aşığım, sabırsızım ve acılar içindeyim.
    o yürüyen servinin, sevgilimin ayrılığından, ayağı toprağa bağlı bir çam gibi kalmışım şimdi.
    aşk derdim için ne söyleyeyim ki, söylemek, anlatmak mümkün değil.
    ey doktor bir çare bul bana, çünkü gönül derdi bu canı aştı geçti.
    ey ay yüzlü sevgilim, senin aşkınla dertli oldum, ne yapayım.
    kendi kendime bu bela içine düştüm, ne yapayım.
    ey eziyet eden sevgili, senin elinde muhibbi gibi akşam sabah kıyamete kadar feryat ediyorum.

    yakar.
hesabın var mı? giriş yap