• 11 yıl sonra gelen edit: çok fav'lanan bir entry olduğu için, kimseyi yanlış yönlendirmemek amacıy bu düzeltmeyi boynumun borcu biliyorum. bir süredir psikolojik danışmanlık alıyorum ve görünüşe göre bendeki problemin manik depresif bozuklukla hiçbir ilgisi yokmuş. anksiyete ve onaylanma ihtiyacının bir harmanı olarak ortaya çıkan sıkıntılarım, ağırlıklı olarak olayları ve kişileri anlamlandırabilmek için uçlarda bir kategorizasyon yapma alışkanlığımdan besleniyorlarmış. şema terapisi ile üstesinden gelmeye başladığım için mutluyum. bir çıkış yolu arayanlara tavsiye edebilirim. sevgiler.

    kendime uzun zaman önce koyduğum teşhis.
    tedavisi var mı bilmiyorum. tek bildiğim artık bu şekilde yaşamaya dayanma gücümün kalmadığı.
    karşımdaki insanın tek sözüyle havalara uçup, iki saniye sonraki bakışından bin bir mana çıkartarak depresyonlara gark olmak istemiyorum bundan sonra. sabah uyandığımda uyanabilmenin bile ne kadar güzel olduğunu düşündüren polyanna karakterimi, iki saat sonra kahvaltı masasında kara kara kariyer planlaması yapmaya çalışırken kaybetmek istemiyorum. on dakika önce "kendime güvenmemem için hiçbir sebep yok, oh be şöyle havaya çekeyim ciğerlerime gürül gürül!" diye gaza gelip, sonrasında ayaklarımın aslında beni taşıyamayacak güçte olduğunu itiraf etmek istemiyorum. an geliyor en yakın arkadaşlarımı bile düşman gibi görüyorum. beni sevmediklerine, bana kıymet vermediklerine inanıyorum. her laftan, her hareketten bir anlam çıkartıyor, bu yüzden de hayatımda olan her güzel şeyi kendi ellerimle mahvediyorum ben.

    yeni bir ilişkiye başlıyorum - iki hafta her şey çok güzel gidiyor. sonra diyorum ki bu işte bi yanlışlık var, benim hayatımda hangi ilişki güzel gitmiş ki bu gitsin? hooop sil baştan, bütün enerji gidiyor vücudumdan, karşımdaki bir anda hoşlandığı manik insan yerine, dünyanın en karanlık, en depresif insanını buluyor.

    hatanın kendimde olduğunu biliyorum - ama buna rağmen insanları suçlamaya devam ediyorum. bir fanusun içine kapatılmış gibiyim - hiçbir yere kıpırdayamıyorum. her şeyi yeni baştan yaşıyorum, bir gıdım yol alamıyorum ama. her seferinde başa dönüyorum.

    tedaviye ihtiyacım var.
    ama evde benden daha çok tedaviye ihtiyacı olan fiziksel hastalıklı insanlar olduğu sürece kendimi sadece karpis yapıyormuş gibi hissediyorum.

    ve böyle günlerde inan sözlük, ölmek yaşamaktan daha kolay geliyor.
    ps: bu bir ergen söylemi değildir. eşşek kadar oldum. yok artık.

    ps2: intiharı filan düşünmüyorum. ona da yok artık.
  • manyaktan gelendir. eğlencenin, konuşmanın, uykusuz gecelerin, zekice esprilerin, çılgın alışverişlerin, zeki bir insandan çok daha hızlı düşünmenin hat safhasıdır. fakat bununla yetinmeyip kendini balkondan atma derecesine gelebilendir. acaba burdan atlasam ölür müyüm?dür.
  • gah u tavana, gah u tabana vuran halet i ruhiye.
  • (bkz: şurdan atlasam ölür müyüm insanı)

    aslında çevrenizde gördüğünüz çoğu insanın manik depresif olduğunu biliyor muydunuz?
    bilmiyordunuz, evet çünkü kendileri de bilmiyorlar zaten.

    ilk olarak bu durumdan korkmanın lüzumu yok. doğru süreçle kesinlikle kontrol altında tutulabilen bir hede bu.
    şimdi kim bu manik depresif arkadaş?

    günün bir vaktinde kişi manik, başka bir vaktinde depresif olur. mesela geceleri depresif, gün içinde manik olabilir. manik depresifler normal insanlara göre sevinçlerini ve üzüntülerini en ultra düzeyde yaşarlar.olmayan şeyleri görüp duyabilir ya da hissedebilirler. kendilerini farklı bir konumda görebilirler, bazı hasta hatunların kendini fransız asilzadeleri gibi gördüğü olmuştur. kişi bir şeye konsantre olamaz. çok ciddi bir şey konuşurken birden başka bir konuya atlayabilir, şarkı söylemeye başlayabilir. anlamsız hareketlerde bulunur. manik episode dönemlerinde yaptıkları şeyin yanlışlığının-doğruluğunun farkında olmazlar. yaptıkları şeyleri doğru göstermeye çalışırlar, bunun için bazen bazı şeyleri eksik ya da yanlış söylemeyi bile kabul edebilirler. sürekli yeni oluşumlara girme isteği, projelere katılımlar, enerjik ruh hali sık görülür ancak bazen ölüm düşüncesi, hayattan kopukluk da hakimdir.

    manik depresiflik, gerçek bir hastalıktır dostlar, şımarık kız tribi veya zengin oğlan hastalığı değildir. hatta araştırmalara göre her 5 bipolardan 1'inin intihar ettiğini düşünürsek hafife almamak gerektiğini anlayabilirsin.

    manik depresivite ciddi ve belirli zaman aralıklarında kendini tekrarlayabilen bir beyin hastalığıdır. hastalık diyorum çünkü bir teşhis gerektiren ve tedavi süreci olan ayrıca gelecekte olmaması için belirli koruyucu tedbirler almanız gerekmekte.

    öncelikle teşhis için mynetten,kadınlar kulübunden falan test yapmak tanı koymak için yeterli değildir, orda anlaşalım.
    zaten çevrende bu rahatsızlığınızı farkeden birileri olmuştur ki bu bazen sevgilidir.çünkü böyle bir insanla duygusal ağırlıklı bir ilişki yaşamak hayatında onarılamayacak hasarlara sebep olabilir. karşındakinin duygusal dibe vurmasını sağlayabilirsin, saçlarını beyazlatabilir ve onu da manik olmayan depresyona itebilirsin. yaptığın hatalar geri dönüşümsüz sonuçlar doğurabilir. o yüzden şüphelendiğiniz anda mutlaka bunun için bir psikiyatrdan randevu almanı öneririm.
    tanı için vücudun değil, ruhun tahlil edilir, öyle laboratuvarlar,röntgenler bekleme. fiziksel tanı için birkaç soru sorulur, aile ve tıbbi geçmişin kaydedilir (ki genetik faktörler de önemliymiş) neden böyle hissettiğini anlatırsın, çevrenden gelen tepkileri anlatırsın.
    yapılan bazı şeylerin yanlış olduğunu farkedebilir olmak yani olması gerekenle olmaması gerekeni ayırt edebilir olmak, hastalığın başlangıcı demektir, bu da iyi bişeydir (:

    teşhiş konulduktan sonra, tedavi sürecinde ilaç kullanılması şart. tamam psikoz şeklinde gelişiyor ve psikolojik hastalıkların tedavisinde ilaç kullanılmamalı belki ancak aslında hastalığın temelinde belli vücut kimyasallarının yoksunluğu yatmakta o yüzden ilaç kullanacaksın, ilaçtan korkma. bazı şeyler salgılanmıyor vücudunda ve sen ilaçlarla bunu tetikleyeceksin veya vücudu eski halinde getireceksin, en basit tanımı bu. ilaç kullanımı kadar, ilacın kullanım süresi de önemlidir öyle iyileştim bırakayım yok en azı 6 aydan başlar. alışacaksın bu antipsikotik arkadaşa.

    en yaygın ve başlangıçta kullanılan lityumdur. (bkz: lithuril)
    belli aralıklarla kandaki lityum aralığı, kan testiyle ölçülür. lithuril belli değerler arasında ancak koruyucu olabildiğinden bu testler oldukça önemlidir. buna ek birçok antidepresan da kullanılabilir tabi. kullanılan ilaçlarla alakalı bilgi almak isteyen olursa yeşillendirebilir.

    ilaç kullanmaya başlamadan önce de kan tahlili yapılması tedavi süreci için önemli çünkü baskılayan endojenler olabilir, dikkat.
    ilaçlar tek başına yeterli mi değil.
    düzenli bir hayat şart. uyku düzeni çok önemli. sabahlamak falan unut onları.
    sabit şeyler olmal hayatında. stabil olmak, manikliğini yatıştıracaktır. o yüzden dengeni bozacak kişi, kurum ve kuruluşlardan uzak dur. hatalı olsan bile ara.

    bu durumda yardımcı olacak güçlü bir dayanak isterseniz ; (bkz: tasavvuf)
    dinle ve maneviyatla alakadar olma, hayatla daha rahat baş etme, düşük anksiyete ve daha düşük depresyon riski gibi iyi sağlık sonuçlarını ortaya çıkarır. maneviyat, yaşamda umut duygusu, huzur, yönelim,anlam ve amaç sağlayabilir. dua etmek en güzel çözüm olabilir bazen.

    sana en yardımcı olacak şey, insanlardır. inandığın insanlara karsı açık ol ki, durumunu bilsinler.. yarın ola ki bir episode olursa sana karşı temkinli olabilsinler. olabilsinler ki onları kırıp kaybetme ihtimalin olmasın. çünkü kaybetmek, çok daha tetikleyicidir. normal bir hayat sürmek mümkündür, sevmek mümkündür,eğer yarısında brakıp çıkmayacaksalar evlenmek mümkündür ve en iyisi de dürüst,stabil,huzurlu bir hayat sürmek çok mümkündür.

    bol seratonin ve dopaminli günler dilerim..
    o zaman sıradaki şarkı benden tüm bipolar bozuk arkadaşlara gelsin ;

    "bu ne çıldırtan denge
    yaprak döker bir yanımız
    bir yanımız bahar bahçe.."
  • kul nesimi tarafından,
    "kah çıkarım gökyüzüne seyrederim alemi, kah inerim yeryüzüne seyreder alem beni"
    dizeleriyle, melamet hırkası geydirilerek maneviyat atfedilmiş duygu durum bozukluğu.

    (bkz: bipolar bozukluk)
    (bkz: manik depresyon)
    (bkz: inişlerim çıkışlarım)
  • hicbirsey gorundugu gibi degildir i ispat eden insanlarin halidir. cosku icinde yaklasan huznu, huzun de cosku dalgasini barindirir icinde.
  • maniyi ve depresyonu bir bünyeye sığdırabilen insanı anlatmak için kullanılan tanım. herkes manik depresif olmayı çok karizmatik(!) bulmuş ama gerçek öyle değildir. manik depresifler ölüm riski olan yorucu insanlardır.

    manik dönemde çok konuşur, çok hızlı düşünür, çok yaratıcıdır, çok hareket eder, az yer, az uyur, kendini üstün görür, çok çalışır ama konsantrasyon problemi nedeniyle iş sonuçlandıramaz, konuşurken el kol hareketleri dahi takip edilemez, film izlemek bile işkenceye dönüşür. mani arkasından gelen depresif dönemde ise kişi kendi dünyasına çekilir, iletişimi keser, az ya da çok yer, yataktan çıkmak istemez, başarısız olduğuna inanır, bir işe başlamak için adım atmaktan kaçınır, hiçbir şeyden keyif almaz.

    dönemler arasında geçişin süresi ve şekli değişkenlik gösterebilir. maniden depresyona geçiş illa kahkaha atarken ağlamak şeklinde olmayabilir(ki genelde böyle değildir.) aşık olduğunu söylediği insana intihar notu bırakıp intihar edebilir. başarılı olduğu çalışma yaşamını hiçbir gerekçesi olmadan sonlandırabilir. manik depresif olmak özenilecek bir şey değildir.
  • manisinin gelmesi durumda eğer kişi direksiyon başındaysa ölümüne gaza basabiliyormuş. ölümüne!
    süreç kısaca söyledir: ilk aşama inanılmaz bir kendine güvenle başlar. küçük dağları ben yarattım sendromu, hiç çalışmadan bütün sınavlardan aa çakarım sendromu, hiç uyumadan 30 saat dans edebilirim sendromu.... ikinci aşama farkındalik. aslında bi bok olmadığının anlaşılmasıyla birlikte dibe vurma. depresyonun en babasını yaşama. sonrasından küllerden doğma bir anda mani patlamaları ve gene o gereksiz kendine güven... kıp kısır bi döngü.
  • hayatı ya manik modda ya depresif modda geçer iki uçta gidilip gelirler, eğer ilacını alırsa ikisinin ortası noktada durulur. böyle bir turistle karşılaşmıştım.hatun manik fazdaydı çırağan da kalmış bütün parasını harcamış önüne gelene vermişti.parası bitince otel yetkilileri getirip hastaneye bıraktılar.ama hatun mutluydu hayatından memnundu.neyse iyileşti ülkesine döndü.bir sonraki sene tekrar geldi.ama bu sefer depresyondaydı.mutsuz ,umutsuz teşekküre gelmiş yardımlarımız için.... tekrar ilaçlar başlandı normale döndü ülkesine gitti. velhasıl bu insanların hayatları ve hastalıkları zor.
hesabın var mı? giriş yap