• hiç şaşırtmayan olay. şaşırtmayacak bir şey daha var:

    bu skandalla ilgili soruşturma açmaya yeltenen savcı, bir ay içinde ergenekon sanıkları arasına katılacaktır.

    bir allah kulu çıkıp da canı yürekten "yok canım olmaz öyle şey, yazdıkların çok mantıksız" desin. desin ki içimizdeki son umut kırıntısı da ölmesin.
  • çeşitli çıkarımlar yapılabiliniyor konu hakkında;

    1- türk halkının ortalama zekası birden yukarı fırlamış olabilir. genetik bilimini kökünden sarsacak bir olay!
    2- 3 vakte kadar kıyamet kopacak. hani imanlı görünüp imansız olan o.ç.'lerin bu sayıda artması islamiyette kıyametin yaklaştığını gösterir.
    3- türk halkının böyle bir organizasyona imza atıp, atıyorum 3000 kişiden birinin bile fire vermeden sırrını koruması sosyolojiyi yalan eder.
    4- ösym'nin sınav değerlendirme merkezinde muntazam bir yapılaşma var!
    5- bizdeki götü kollama içgüdüsü o derece baskın ki, ne medya konunun üstüne gidebiliyor, ne osym açıklama yapabiliyor, ne adli merciler refleks gösteriyor.
    6- başta öğretmenlerimiz olmak üzere kpss adayları kendine ve adalete yeterince güvenmiyor ki suç duyurusunda bulunulmuyor.
    7- bu bir rüya olabilir. zira yukarıdakileri okuyunca bilinçaltımda uuu beybi güzel bir hareketlenme oldu. (bkz: inception)
  • yazdıklarım kalabalıkta gümbürtüye gidecek olsa da duyduğum bazı şeyleri anlatmadan geçemeyeceğim.

    2009 yılı aralık ayı kadrolu öğretmen atamalarında okumuza bir adet kimya öğretmeni kadrolu olarak atandı. adam 2008 kpss'den 92 almış bir süre sözleşmeli çalışıp nihayet bizim okula kadrolu olarak malatya'dan bulunduğum ilçeye gelmiş.

    malatya'da kpss dersanesinde eğitim derslerine giriyordum diyince bizim okuldaki sözleşmelilerle ücretliler de adama kendilerine eğitimden özel ders vermesini teklif etmişler o kabul etmiş.

    velhasıl gel zaman git zaman adam ağzındaki baklaya çıkarmış; bu kpss'ye hazırlanırken dersanede bir deneme yapılmış ve denemeye girmesi için tüm öğrenciler tek tek telefonla aranmış. eleman denemeye girmiş, denemenin akabinde sorular derste hocalar tarafından çözülmüş ve kpss 2008 gelip çattığında bir de bakmış ki o denemedeki soruların aynı.

    anlattıklarım şehir efsanesi, hurafe değil. bizzat kendi okulumda yaşadığım, adamdan özel ders alanların her birinin ağzından tek tek duyduğum şeyler.

    bu durumların ayyuka çıkması için gemi azıya almaları gerekiyormuş demek. geçmiş yıllardaki gibi sinsi devam etseler kimsenin ruhu duymayacaktı münferit olaylar dışında. ha bu olanlar umurlarında mı sanıyorsunuz, bence umursayacak olsalar böyle kör gözüm parmağına yapmazlardı.

    arsızlık, yüzsüzlük almış yürümüş. ne hak kalmış ne adalet. birileri de hala ben puanımdan memnunum olay çıkmasın istiyorum diyor.

    üzüntü verici, utanç verici. ben bir yılımı verdim kpss'ye. 2009'da girdim ve kadrolu atandım. mutlaka ki o zaman da bu dolaplar dönüyordu. yine de bu pişkinlik insanın canını çok acıtıyor. eğer benim girdiğim yıl bu olaylar olsa idi muhtemelen şu an psikolojik destek almak zorunda kalacaktım.

    ne olursa olsun şunu savunuyorum, "her halk hak ettiği şekilde yönetilir.".
  • kopya skandalı falan değildir. ışık evlerinde polis okulları sınavlarının, kpss'nin, liselere ve üniversitelere giriş sınavlarının birebir aynı olmasa bile benzerleri verilmektedir. polis okulları ve kpss'nin birebir aynısı verilmektedir.
  • şimdi fethullahçı kadrolaşma kpss 2010 sınavında organize bir şekilde kendi grubuna full yaptırmış deniyor. daha evvelinde polis sınavında da yapıldığı söylennmişti. ben ne öss bilirim, ne kpss bilirim. diğer insanlarla yarışmayı reddetmiş bir adam olarak bana bu kurulan oyun çok iğrenç geliyor, adaletsiz geliyor. sınava giren kişilere bakıyorum, yapılacak bir şey olmadığını söylüyorlar. mağdurların haddi hesabı yok. dershanelere ödenen paralardan tutun da zaman ve emek harcanarak bir yılı feda etmeye varana kadar maddi ve manevi kayıplar var. e arkadaşım, e kardeşim siz yıllarca birbiriniz ile yarışmaktan, yüksek puan ile geçerek daha rahat yaşama amacı güderken size yapılan haksızlıklara karşı gelmeyi mi unuttunuz? eğitimin sisteminin insanı robotlaştırmasının cisimleşmiş hali misiniz? organize olmak, bir araya gelmek çok mu zor sizin için. sadece mail grupları ile mi haberleşirsiniz? bu olay herhangi bir ülkede olsa neler olurdu, kıyamet nerede kopardı hayal edemiyorum. mağdurlar hala dilekçe yazma peşinde.
  • tuzun bir kez daha koktuğunun resmidir. ancak burada kpss'de kopya vs. yanında üzerinde düşünmemiz gereken, gözden kaçan bir durum var. memlekette milyar dolarlarla ifade edilecek bir sınav ekonomisi var. lys, ygs, sbs, kpss... devlet bunlardan para kazanıyor. yan yayın, dersane vs. hariç. devlet okul var, girebilirsen; iş var; sınavı kazanabilirsen havası içinde suni bir bariyer yarattı. işsiz üniversite mezunu da bu yolla oyalanıyor. asıl karşı çıkılması gereken bu sınavların varlığıdır. bir örnek: öss'de ilk bine girip yan dal da yaparak matematikçi olmuş birini sen kimsin de sınava tabi tutarsın. ya da zor koşullarda okulu birtirmiş insanları. sistem, ben üniversiteme güvenmiyorum, bir daha bakayım yeterli misin, diyor. demek ki mesele din, iman, vatan, millet, evet, hayır... değil. sistemin sürdürülebilirliği. elbette son kertede para!
  • şöyle bir düşünmeye başladım da, sonunu getiremedim düşüncemin.
    kul hakkı konusunda çok hassas olmaya çalışırım. hakkını yediklerim olmamış mıdır? olmuştur, maalesef ki, mutlaka olmuştur. "bana kimsenin hakkı geçmedi" demek de oldukça zordur zaten.
    hak geçer, bunun önüne geçmek mümkün değildir. bilerek veya bilmeden, hayatın akışı içerisinde mutlaka birilerinin hakkını yemişizdir. allah affetsin.
    ama bu "skandal"ın aktörlerinin durumunu düşündükçe, aileleri adına üzülüyorum.

    "bir haksızlık yaptım, oldu bitti" denecek bir durum değildir bu. düşünün ki, o puanla bir işe girilecek. bir ay değil, bir yıl değil, bir ömür oradan maaş alınacak. maaşla ömür boyu yiyecek alınacak, giysi alınacak, aileye ilk maaş hediyeleri alınacak, belki araba alınacak, belki ev... hepsi haram parayla ve başkalarının hakkı yenerek.
    çocuğuna alacağı şeker, çikolata, uçan balon, hatta su bile haram.
    çocuğu hastalanacak, gittiği doktordan alacağı hizmet haram parayla.
    bir gün değil, ömür boyunca alacağı her şeyde, yapacağı her şeyde başkalarının hakkı olacak.
    benim içim ürperiyor...
    emekli olunacak, emeklilikte alacağı paralar haram.
    torunlar bayramda el öpmeye geldiklerinde verilecek harçlık haram.
    ramazanda iftar açarken içilen suyun haram olması garip bir ironi değil mi?
    600.000 kişinin hakkı bu, üç beş kişi değil ki helallik alasın.
    600.000 kişinin hakkını yiyerek alacağın ev, çocuğuna, belki de onun da çocuğuna kalacak. kim bilir kaç nesile aktarılacak bu haram mallar.

    e hadi diyelim istediğin oldu, saygın bir işe girdin. olmaz ya, hepiniz toplaştınız devlet dairelerine o çok istediğiniz düzeni getirdiniz ülkeye. cennetlik mi oldun şimdi sen?
    altıyüzbin kişinin hakkını sırtında taşıyarak geç bakalım sırat köprüsünden. haram parayla büyüttüğün çocuklarının da ellerinden tut ki geçerken sendelemesinler.
    umarım annene babana bir şeyler almazsın da onları bu haksızlığa bulaştırmazsın.

    soru ve/veya cevapları verenlere, kopya çekenlere zerre kadar acımıyorum. ama ailelerine hakikaten üzüldüm.
    bir de namusuyla çalışıp sınava giren arkadaşların durumuna üzüldüm; ama hiç olmazsa bir ömür boyunca taşımak zorunda kalacakları bir veballeri yok.
hesabın var mı? giriş yap