• ufacık ayrıntılar hayatın akışını öyle çok değiştirir ki! bir bakış, bir gülüş, basit bir kelime ya da o kelimenin söyleniş şekli o yandan alır öbür yana atar hayatı... olasılıklar sonsuzdur, ufak tefek farklılıklar da olsa kiminin sonu aynı kapıya da çıksa. işte "keşke" bu küçük detaylara takılıp kalanların, "peki ya öyle olsaydı?"ların arasında kaybolanların kafasında büyüdükçe büyüyen, onları şimdiyi/sonrayı düşünemez hale getirendir.

    bu kadar basit şeylerin büyük sonuçlarını hayal etmek hem inanılmazdır hem de alabildiğine ürkütücü. hayatın akışı içinde küçücük hissettirir insanı kendine; ama bir yandan da bir bakış ile pek çok şeyi değiştirecek denli muktedir. zaman zaman halihazırda var olan şeylerin/durumların aslında nasıl farklı olabileceklerine kafa yordurur yahut bazen salt pişmanlık içerir yapılanlara dair, "hiç yaşanmasaydı"lar yankılanır zihinde.

    keşkeler tehlikelidir. hele ki keşkesiz hayatınıza dolmaya başladılarsa; dünü, çok daha önceki günü sorgulatıyorsa size tekrar tekrar; sizi siz yaptığını bildiğiniz ayrıntılardan pişman ediyorsa siz ne kadar hayatınızın aynı gittiğini, mutlu ve rahat olduğunuzu hissederseniz hissedin basit de olsa koca bir değişiklik var onun tam ortasında... orada olmaması gerektiğini adınız gibi bildiğiniz, hayatınızda istemediğiniz ama kontrol edemediğiniz; her seferinde bir köşeden başını uzatıp kaş göz eden keşkeler.
  • işletme biliminde sarf edilmesi istenmeyen bir kelimedir. şöyle ki; iş hayatında herkes alternatifler arasından seçimler yapar fakat seçilen alternatif karlı olmasına rağmen başka bir alternatif daha yüksek getiriye sahip olabilir. işte bu durumda kişi bir alternatif maliyetin altına girmiş olur. buna fırsat maliyeti de denmektedir. kaçırılan alternatifle seçilen alternatifin arasındaki fark bir maliyettir ve keşke denmesine sebep olur.
  • ne kadar az kullanılmışsa,
    o kadar iyi yaşanmıştır hayat.
  • "asla keşke deme....." aylardan kış, deli gibi yağmur yağıyor, üzerimde ince bir mont, çıkıyoruz arkadaşımla içtiğimiz mekandan, vedalaşıyoruz, saat gece yarısı, at gibi sarhoşum ve ertesi gün iş var. sıkıntıdayım uzun zamandır keşkelerimle ve bir keşkem daha düşüyor aklıma o saatte. keşke diyerek alıyorum kutu biramı kapatmak üzere olan bir bakkaldan, başlıyorum adımlamaya bornovanın tanıdık sokaklarını aklımda keşkelerle. yağmur akıyor üzerimden önce ayakkabılarımı dolduruyor sonra sokakları, keşkeler yıkanıp gitmiyor ama üzerimden, bitmiyor, artıyor keşkeler, yeni bir büfe, yeni bir bira, bir tane daha, yağmur da doluyor birama, aldırmıyorum, polisler de aldırmıyor, geçip gidiyorlar yanımdan arabalarının camından bakarak. "keşke", bir daha söyleme, söyleme işte, bir bira daha, oturuyorum bir parka, bank da ıslak, keşke kuru olsa diyorum, asla olmaz, keşke, keşke, keşke, bitmiyor, bitmez, hiçbir şey tam olmaz hayatta asla keşke deme, düşme peşine, yaşanan yaşanmıştır, olan olmuş bitmiştir, keşkeler tamamlamaz insanı eksiltir daha çok, takılma keşkelere, sen bu değilsin, sen bu değilsin, keşke olsaydın, değilsin. asla keşke deme, sonra keşkeler kalır, sen akıp gidersin o yağmurla, yüzün değişir, keşkeler parazit yapar resmine, tanıyamaz olursun kendini. yaşa ve unut, sonucu ne olduysa da boğma kendini keşkelerinle, tamamlamaya, düzeltmeye çalışma, düşme peşine, pişman olursun. asla keşke deme, bana benzersin.
  • "keşke…

    seni öldürmek isterdim. ama olmuyor.
    ne dünüm var, ne sigaram. boşluğun en boş köşesinde, kendimleyim.
    seni görmenin bile hayalde var olamayacağı bir yerdeyim.
    içimde kusmuk ve kabızlık.
    kötü kokan bir nefesteyim.
    bolca bira, rakı ve alkolün en sevimsiz sabah kokusundayım,
    şişmiş kocaman bir yüzde, o yüzün neredeyse içmekten kapanmış gözündeyim.
    niyetim; görmemek.
    oysa unuttuğum bir şey var, ne kadar içersem içeyim,
    şişlikten gözüm ne kadar kapanırsa kapansın,
    seni görmeye devam edeceğim.
    sen; içimde her halinle var olmaya devam edeceksin.
    seni;
    sensiz yaşamak en kolayı.
    çünkü sen benim senim değilsin.
    (tamam bu satırların hepsini silelim)
    yeni baştan;

    seni unutmak isterdim. ama olmuyor.
    ne gecem var, ne gündüzüm. varlığın her köşemi kaplıyor.
    senleyim.
    seni görmemenin hayalini bile kuramıyorum. kabus……………
    içimde acın ve yalnızlık.
    güzel bir bahçedeyim. her yanım aydınlık. her yanım sen.
    bolca aşk, tutku ve
    senin en özel yerindeyim;
    dudağının üzerinde solda,
    küçük bir yarayım;
    ömürlük.
    kocaman yüreğimle yüreğindeyim.
    niyetim; hep orda kalmak.
    oysa unuttuğum bir şey var; sen gideceksin,
    bu yarada daha fazla duramam ben,
    ne kadar kalmak istersem isteyeyim,
    senin olamam ben.
    sen, tutmazsın beni yüreğinde.
    sen; içimde yok olmaya başlayacaksın yavaş yavaş.
    seni senle yaşamak en güzeli.
    kendi yokluğumdayım.
    (tamam tekrardan yaşayalım.)
    yeni baştan;

    seni yaşamaya çalıştım ama olmadı.
    ne ben ne sen bunu yapamadık.
    hep seninle, hep bizimleyim yine de.
    bizi kaybetmek yeterince küstürdü beni. küskünüm.
    içimde aşk’a dair kıskançlık, ümitsizlik ve kırılmışlık var.
    unutulmuş bir hayalim.
    bolca acı, yalan ve gerçeğin en yaralı halindeyim.
    kocaman şaşkın gözlerimle hep dünde, dünün güzelliğinde kalmak ister gibiyim…
    niyetim; güzel hatırlamak.
    oysa hatırlamak istemediğim bir şey var; biz değerini bilemedik gelenin.
    kalmak isteyeni beraber kovduk, korkularımızla.
    ne kadar seversek sevelim; birbirimizin olamadık bir türlü,
    pişmanlıktan ve ağlamaktan gözümüz kapansa da, gerçek budur.
    görüyorum.
    sen içimde var olmaya devam edeceksin.
    çünkü öyle.
    biz ikimiz, boynumuzda, bu güzel değeri bilinmemiş, el dokuması eşarpla yürümeye devam edeceğiz; sen rüzgara karşı, ben sırtı rüzgara dönük.
    bunun içindir ki bir daha karşılaşmayacağız bu hayatta.
    (tamam artık bırakalım.)

    kendi gerçeğimdeyim."
  • karında ağrı yaratan, hafif bir geri dönüş anı, bi kaç resim gözünün önünden geçer insanın. yaşamayı tutsak eder, unutturur, eskiye bağlar, faydasızdır.
  • tekrarlayıp durulacağına battal boy mavi korozo poşete konulup çöbe atılması gereken kelimedir.
  • hayallerin gerceklere oranidir..
    elde bir gercek vardir: "bu kucuk yerde onunla uyumustuk"
    hayale de boyle baglanir: "keske simdi de burada olsa"

    gercek cok uzaklarda..
  • yalın'ın en sevdiğim şarkısı.

    ayrıca bana göre türkçe şarkılar içinde en güzel müziği olan iki şarkıdan birisi. o en sonda biterken ve ortada çalan müzik yok mu işte bayılıyorum ona.. bir diğeri için

    (bkz: ya sonra)-levent yüksel
hesabın var mı? giriş yap