• bir döneme damgasini vurmus, o nesle sabir, sebat gibi erdemleri asilamis, ortalama bir datasette kullanicisinin
    ömründen 1 seneye yakin zaman yemis bir fenomen.
  • zamanında deve yüküyle para verip aldıgım kafa ayar kartusu sayesinde kurtuldugum ve arkadaslarimin gozunde tanri seviyesine yukselmemi saglayan ayar seysi.
    herkeste led varken bende commodore'in kartus girisine takilan 10 ledli bir aygit vardi,o aygittan datasette'ye kablo giderdi.(onu anneme nasil aldirdim hala sasarim,bi kafa ayari ayarlamak icin 6 ay taksit ödemisti kadincagiz.)kafa ayari vidasiyla oynadiginizda maksimum sayida led yandiginda kafa ayari olmus demektir.arkadaslarim gercekten bir sure bana ve bilgisayarima taptilar,taaa ki sevgili köpegimin bilgisayardan cikan kablolarin arasina girip hepsini koparmasina,datasettemi ve kartusumu kirmasina kadar.sonra yedim o köpegi.
  • commodore, datasette'lerin kafa ayarini fabrikada yapar uzerine balmumuna benzer bi$ey damlatir sabitle$tirirdi. dunya uzerinde datasette'inin kafa ayarini bozup sonra o bozuk ayarla oyun cekip dagitan ilk akli evveli merak ediyorum. (bkz: seinfeld)
  • bir nevi terapiymis... 15 sene sonra yine yaptim... o pembe ekranda akan cizgilere bakarken insanin icini bir huzur kapliyor... degerini anliyamamisiz...
  • disk drive'a terfi edememi$ 64 kullanicisin en buyuk belasi. benim gozum donmu$(tu) ($ahsen hatirlamiorum olay anini), kablosunu 64'un portundan cikartip 10 kere vurmu$(t)um. icindeki 2mm kalinligindaki demir yamulmu$, bilgisayarci nooldu kamyon mu gechti uzerinden demi$ti. zorunlu diskdrive terfisi oldu. iyi de oldu.
  • bir kusagin genc yasta olgunlasmasini, hatta yer yer ermesini saglayan zimbirti.
  • manyetik bandli teyp lerde okuyucu kafa araliginin band uzerindeki manyetik isaret in tam uzerine bindirilmesi.
  • mahallece toplanılıp herkesin kafasından bir ses çıkarak ritüel şeklinde gerçekleştirilen olay. teybi alıp bilgisayarcıya gitmeler, "abi kafa ayarı yap" demeler.. sonra bigün bilgisayarcı abinin bize öğretmesi ve "bi daha gelmeyin amuğa koduklarım" demesi.... benim o akşam anneme "halıya koyduklarım ne demek anne?" diye sormam.. babamın pis sırıtışları arasında annemin bu lafı nerden duyduğumu sorgulaması.. (ah ah eski günler de, konudan saptık..)

    commodore 64 olayına babamın teknolojiye olan bitmez tükenmez sevdası dolayısıyla direk disket drive ile girmiş bi insan olarak kafa ayarıyla uğraşan arkadaşlarımı büyük bir hayranlıkla izler ve onlara ufağından bir hackerlık payesi yüklerdim.
  • yil 1988 avcilar gibi allahin dagindan bakırköye gidip 64ler dergisinde okuduğun bir oyunu (last ninja 2) bayıla bayıla satın alıp gelirsin. kavga dövüş evdeki televizyonu gasp eder commodore 64 ü şöööyyyyllee bir yayarsın. bu güne kadar kaset çektirmeye hep kafa ayar vidası en sona sabitlenmiş teybinle gittiğinden neredeyse hiç kafa ayarı yapmaya gerek duymamışsın hatta bu sebepten arkadaşlarının arasında bir acayip adam kafa ayarı bile yapmadan oyun cıkartıyor diye micro bir karizma da yapmissin, gel gör ki o kodumun oyunu bir türlü yüklenmez kardeşim! ihtiyaç duymadığın için evde kafa ayar programında yoktur. inat edersin oyunu çikaracagım diye artık nasıl kurcaladıysan vidayı da yerinden çıkarirsın bir yandan televizyonda çizgi seyretmekten bayilan ev halki oyun çikarda seyredelim demeye başlarlar (evet ya bizimkiler oturup oyun seyrederlerdi) artık yirminci denemeden sonra datasette yi yerinden nazikçe çıkarırsın şöyle kablosunu eline bir tur sararsın william wallace edasıyla savurup teybi yere çakarsın nereden ögrendiğini bu gun bile bilmedigin bir de kufur patlatırsın sinirlerin bosalir teyp 40 parca olmustur.

    "oglan elden gidiyor" diye dusunen anne babanın kafasının etini yer ertesi hafta eve bir amiga 500 gelir...

    bir daha ne vida ne tornavida gormezsin mutlu mesut kick off 2 oynarsin...

    bir yere kadar sabır sebat sahibi yapardi adami ama vida cikinca sabir sebat kalmazdı gençliğimizi yedi pezevenk
  • bej renkli teypten kullanan commodore kullanıcılarının ömürlerinin normal insanlara göre daha kısa olmasının yegane sebebidir bu kafa ayarı denilen lanet.
    sürekli kafa ayar programını takıp kırmızı zemin üzerindeki kara noktacıkları hizaya dizmekten sapıtan her commodore sahibi gibi alternatif çözümlere yönelmiştim ben. "madem bu vidanın dönmesi sorun yaratıyor, o halde biz de onu zamklayalım dönmesin" diye düşünerek kafa ayar seansı sonrasında yapıştırıcı kullanarak sabitlediğim vida ile iki gün sorunsuz kullandım teybi. üçüncü gün kafa ayarının yine bozulduğunu farkettim, kastım uğraştım ve vidanın üzerindeki yapıştırıcı katmanını temizledim. dehşetle farkettim ki vida minik bir naim süleymanoğlu edasıyla onca dirence rağmen dönebilmiş. kafa ayarımın bozulduğunu hissettim o an.
    kafa ayar tornavidasını yedim sanırım cinnet anında, bir daha bulamadım zira kendisini. bu da böyle bir anımdır işte.
hesabın var mı? giriş yap