• daha geçen sözlükte yazarın biri "bu memlekette kimse kafasına esip adam öldürmez" diye bi şeyler yazmıştı.. bi 17 000 faili meçhul daha olsa gene de bu lafın aynısını söyleyecek diye bi şey yazacaktım, üşendim. al işte ona bu lafı dedirten motivasyon buradan kaynaklanıyor. daha binlerce insan bile öldürseler ne jitem var diyecekler, ne önümüze geleni öldürürüz diyecekler. tarihi türk tipi inkara dayalı bi ülkede başka ne beklenir ki..

    eve dönüş filminde tv'da kenan evren "işkence falan yok" dediğinde seyreden adam "koskoca paşa yalan mı söyleyecek" diyordu.. otuz sene sonra bugünün filmini yapınca aynı sahneyi çekebiliriz. otuz senede arpa boyu yol almamış, dünyanın en boktan ve yalancı memleketlerinden biri burası.. telaşa, şaşırmaya mahal yok.
  • - the first rule of jitem is that you do not talk about jitem.
    - the second rule of jitem is that you do not talk about jitem.
  • yani levent ersöz diyor ki; "jitem diye bir şey yoktur. jitem'in yediği haltları yiyen, hak hukuk tanımayan, işkence yapan, adam kaçıran, infaz eden bir faşist devlet yapılanması vardır ama adı jitem değildir." zaten adı jitem değilse ortada bir sıkıntı da yok, bizim hususi olarak jitem ismi ile ilgili sıkıntılarımız var. başka bir isimle her türlü boku yemiş olabilirler, hiç problem değil.
  • metinde asimetrik psikolojik harekat, bölünmez bütünlük, bölgede geniş çaplı operasyon ve mustafa kemal atatürk geçmediği için yavan gelen açıklama.

    (bkz: hiç mi yok)
  • - alooo
    - 156 jandarma buyrun
    - hocam ben bir kurum buldum. size aitmiş.
    - nasıl?
    - sizinmiş hocam bu. jitem diye bir şey. deve mi kuş mu anlamadım ama size aitmiş. gelin alın.
    - bize öyle bir bilgi gelmedi.
    - ohh. doğur sokağa sal di mi? sahip çıkın kardeşim kurumunuza.
    - beyefendi jandarma içişleri bakanlığına bağlıdır. bir yamuk varsa hükümete sorun.
    - vay vaay. şimdi bakanlığa mı bağlı olduk.
    - yani.
    - kardeşim ben bu işi burda bırakmam. gerekirse dna testiyle ispatlarım bu çocuğun sizin olduğunu.
    - valla sen neyi ispatlarsan ispatla. biz çocuğu koyduk zamanında. bir şikayetiniz yoksa kapatıyorum.
    - babalık davası uzun sürecek, ama o çocuğu kucağınıza vereceğim beyefendi.
    - şimdi biraz tırstım, siz kimsiniz?
    - ne ben anlatabilirim ne siz anlayabilirsiniz.
    - dediğim gibi. biz depolarımızda sayım yaptık. kayıp kurumumuz yok. bir de tarım bakanlığından sorun, belki onların vardır.
  • bir gün komşusu nasrettin hocadan eşeğini ödünç almak istemiş ve hoca da eşeğin evde olmadığını söylemiş. konuşma esnasında eşek ahırda anırmaya başlayınca, komşusu hocaya eşeğin içerde olduğunu fark edip bunu dillendirince hoca da komşusuna: yahu sen bana mı inanıyorsun yoksa eşeğe mi inanıyorsun diye tersliyor.

    kısacası olay bundan ibarettir.
  • iki yıl önce, marmara üniversitesi hukuk fakültesi'nde kamu hukuku bölümünde yüksek lisans yapabilmek için üç kişiyle mülakata girdim. adaylardan biri mülakat kuruluna kendini tanıtırken:

    mülakat kurulu başkanı: nur centel
    diğer üyeler: osman doğru ve ahmet gökcen

    nur centel: evet sıra sizde

    aday: sayın hocalarım ben hukukçu değilim, yaptığım iş hukukla çok ilgili. bu yüzden teşkilatımıza hukuk donanımlı insanların girmesi gerek...

    osman doğru: nedir meslek, teşkilat falan dediniz?

    aday: sayın hocam ben emniyetin istihbarat bölümünde çalışıyorum. teknik dinleme ve takip bölümündeyim.

    osman doğru: neler yapıyosunuz peki orada?

    aday: çeşitli kurumlardan gelen talepler üzerine işlem yapıyoruz, mesela mit gibi, jitem gibi...

    osman doğru: [????]

    ahmet gökcen:[gülüyor]

    nur centel: [o da gülüyor]

    ben: [oha ???]

    osman doğru: jitem mi dediniz?

    aday: evet hocam.

    osman doğru: jitem var mı ya? herkes yok diyor, yalanlıyor.

    aday: [gayet saf, hukukçu olmamasının verdiği rahatlık ve bilgisizlikle] evet hocam var tabi.

    ben:[oha ]
  • (bkz: yedik onu biz)
hesabın var mı? giriş yap