• bazı zamanlarda şirketinin yapmış olduğu hatalı çizim ve sistemi gidip savunman gerekebiliyor. böyle anlarda bu mesleği avukatlığa benzetiyorum..
  • maddi olarak müteahhitlik yapacak gücün varsa inşaat mühendis ol.yok yanlış oldu müteahhit olma gücün varsa inş.müh olmana gerek yok.1200 tl ye 5-6 yıl deneyimli mühendis bulursun zaten kendine köpek gibide çalıştırırsın.bu ülkede seçilebilecek en yanlış mesleklerden biridir.tasarım yapayım dersin mühendislik bürosu açarsın,emeğine bir bedel biçersin,bi bakarsın meslektaşının biri verdiğin fiyatın 3 te birine işi almış.hesap yaparsın kitap yaparsın bu fiyata bu iş nasıl yapılır diye düşünür durursun.yada işveren gelmiş sana şart sunuyor 30 ton demirden fazla çıkmayacak demir diye.iş genellikle mimardan gelir,1 yıl olur işin parasını alamazsın müteahhiti ararsın bide bakarsın mimar senin paranı da almış ama sana ödeme yapmamış.
    şantiye mühendisi olursun ayrı dert.
    kafanıza silah dayalı olmadığı sürece bu ülkede inşaat mühendisliği bölümünü kendi isteğinizle seçmeyin.
  • inşaat mühendisliği mühendislik tarihindeki en eski mühendislik mesleğidir. gerçekten de, inşaat mühendisliği diğer mühendislik dallarının kaynağıdır. geçmişte inşaat mühendisliği terimi, onu askeri mühendislikten ayırt etmek için kullanılmıştır. fakat günümüzde inşaat mühendisliği kalıcı olmasına niyetlenilen nesnelerin tasarımı ve yapımı ile ilgilenen mühendisliğin dalı olarak tanımlanabilir. uygulamada bu tanım; binaları ve konutları, barajları, tünelleri, köprüleri, kanalları, halk sağlığını koruma sistemlerini ve havaalanları, liman yapıları ve demir yollarının yol temelleri gibi ulaştırma yapılarının kalıcı kısımlarını içerir.

    inşaat mühendisliği özel bir mücadele gerektirir çünkü inşaat mühendisleri tarafından tasarlanan ve yapılan yapı yada sistem benzersizdir. bir yapı nadiren diğer bir yappıyı tam olarak kopya eder. yapılar bir birinin aynısı gibi görünse bile, şantiye gereksinimleri veya diğer etkenler genellikle biraz değişikliklerle sonuçlanabilir. barajlar, köprüler ve tüneller gibi büyük yapılar bir önceki yapılardan tamamen farklı olabilir. inşaat mühendisi bu nedenle yeni mücadelelerle karşılaşmaya hazır ve istekli olmalıdır.

    inşaat mühendisliğinin kendi içerisinde alt bölümleri vardır. bunlar yapı mühendisliği, su mühendisliği, yer tekniği mühendisliği, ulaştırma mühendisliği ve çevre yada sağlık mühendisliğidir.

    yapı mühendisliği; binalar, konutlar, gökdelenler ve köprüler gibi kalıcı yapılarla ilgilenir. su mühendisliği; su ve diğer sıvıların akışı ve kontrolünü içeren düzeneklerle ilgilenir. yer tekniği mühendisliği; yapı temelleri ile zeminlerin karşılıklı etkileşimi ile ilgilenir. ulaştırma mühendisliği; yolların, karayollarının, otoyolların, hava alanı uçuş pistleri ve park pistlerinin, demiryolu yatakları ve demiryollarının ve liman yataklarının tasarımı ve yapımı ile uğraşır. çevre yada sağlık mühendisliği; su temini, arıtması ve atık su düzeneği çalışmalarını kapsar. elbette bu uzmanlıkların birçoğu bir biri ile çakışır. örneğin bir su temini sistemi, baraj ve diğer yapılarla su akışını ve depolanmasını içerir.

    inşaat mühendisleri ya hükümet kuruluşları için yahut özel inşaat firmaları için çalışır. diğerleri, kendi bilgi ve deneyimlerini sahalardaki problemleri iş temeli üzerinde çözebilmeyi sağladıkları takdirde danışman olarak çalışabilirler. bir yapının yapımı genellikle bir birinini benzeri olmadığı için, müşavir mühendislik inşaat mühendisleri arasında özellikle yaygın bir mesleki uygulamadır. başarılı bir müşavir mühendis, genel bir alanda deneyim ve bilgi sahibi olmasının yanı sıra arsa ücretleri konusunda bilgili, hükümet görevlileri, sıradan müşteri vatandaşlar gibi diğer insanlarla kolayca çalışabilme yeteneğine sahip olmalıdır.

    inşaat mühendislerinin işlerinin çoğu açık havada, sıklıkla engebeli ve zor arazide yahut tehlikeli koşullardadır. köprü, tünel, baraj, kanal ya da gökdelen inşaatı açık hava işidir. arazi ölçümü bir başka açık hava işidir. keza barajlar da vadiler yada geçitlerde inşaa edilir. tüm bu yerler çalışmak için tehlikeli koşullu yerlerdir. ek olarak iş her türlü hava koşullarında devam etmelidir. müstakbel inşaat mühendisi kendisi üzerindeki fiziksel taleplerin farkında olmalıdır. her halükarda inşaat mühendisi dünyası istekli adaylara birçok heyacan verici fırsatlar sunmaktadır.
  • inşaat mühendisliğinin bilim-ilim-irfan zart zurt kısmını bir kenara bırakırsak, inşaat mühendisliği budur kardeşim.

    cahil kibirinin en güzel örneklerinden birini sergileyene ömer üründül ile cevap vermektir.

    aynı muhabbet benim okuduğum okulun kantininde yaşansa, atıyorum bir makina mühendisliği öğrencisi bu lafı etse, inşaat'ın bölüm birincisi bile bu cevabı verirdi.
  • beton için tavsiyesi taş su ve çimento koyacaksınız demek olan yazarlık kariyerini troll olarak sürdürmek isteyen tercih dönemi liselileri gibi gezen insanların eleştirdiği meslek dalıdır.

    bu arada:
    (bkz: kasnak)
    (bkz: dişli)
    (bkz: zincir)

    (bkz: kayış) *
  • popüler ifade ile organları yer değiştirmiş olanların hakkında atıp tutmaması gereken ilk mühendisliktir.

    ağır durun adam sansınlar..
  • depremde ki hali sakın unutma
    inşaat mühendisine dil uzatma sebepsiz
    sen yine binalarda otururdun ama
    ne zaman yıkılır bilmezdin...

    her sabah derse başlamadan okunur inşaat mühendisliği bölümlerinde. hocalar sonuna küfürüde ekler ama çok elitiz ondan yazmayız ulu orta.
  • turkiye de malesef yonetici konumunda bulunan meslektaslarinin dahi hakettigi degeri vermedigi muhendislik dalidir. yurtici santiyeleri gecin, yurtdisindaki santiyelerde is yapan ulkenin en buyuk insaat sirketleri bile sahada calistirdigi cogu saha muhendisine, uc bes kisilik ekibi olan kalfa kadar bile deger vermez. makam sahibi bir insaat muhendisinin diger insaat muhendisine bu sekilde davrandigi ortamda birakin makina muhendisini, duz isciden bile saygi gormesi cok zordur. bu da bir ulke gercegidir.
  • işini bulduktan sonra yükselmenin çok kolay olduğu bir mühendislik dalıdır.
  • biz makinacılar bizim tükanda ekipman falan yapıyoruz, bu entryde bahsi geçen arkadaşlar zeminini hazırlayıp betonunu falan döküyorlar, ankraj bakıyoruz beraber her gün.

    araya girenlere ne oluyor anlamıyorum.

    (bkz: iki kişi konuşurken üçüncüye bok yemek düşer)
hesabın var mı? giriş yap