• aslında reform, devrim gibi anlamlara gelen bu kelime, türkiye de tastamam bir darbe kelimesiyle eş anlamlıdır... (bkz: fransiz ihtilali), (bkz: 27 mayis ihtilali), (bkz: 12 mart), (bkz: 12 eylul).
  • mevcut siyasal duzenin bazi guclu onderlerin onculugunde halkin zorla degistirmesidir.

    ayrica;

    inkilabin on asamasi olan kavramdir.
  • "tarih daima göstermiştir ki, ihtilal iki türlü olur: ya doğru yoldan sapmış olan sokak serserileri, meşru hükümetler aleyhine teşebbüs ederler. yahut insan hakları dışında hükümet sürmek sevdasına düşen siyaset serserileri, ihtilali zorla meydana getirirler. siyaset adamlarının bu gerçeği, hiç unutmamalarını tavsiye ederim."

    ismet inönü
  • gelistirilmesi tamamlanis ve kickstarter'da destek bekleyen, turkiye yakin tarihini konu alan bir masaustu oyun. hedeflerini gecmis durumda, su anda stretch goal'lere oynuyor.

    bence hem super hareketli yakin tarihimizi konu almasiyla, hem de gorunen kalitesiyle kult haline gelecek kesin. masaustu oyunculari olarak bekliyoruz.
  • şartlar tamam olunca milletler için meşru olan şey (bkz: ismet inönü)
  • arapça hall kelime kökünden türetilmiş terim. bozukluk, karışıklık, düzensizlik anlamına gelir. inkılap olayının sadece mevcut düzene, otoriteye karşı zora ve silaha başvurulan hareket safhasını ifade eder. gelişme gösterebilirse inkılap olabilir.
  • soyle bir tanitim ve aciklama videosu mevcut olan, kickstarter'da desteklemis olmaktan gurur duydugum oyun.
  • ''inkılâba geçişin aksiyon aşamasıdır.'' (ygs konu anlatımlı tarih)
  • bir devletin , mevcut siyasi yapısını , iktidar düzenini ortadan kaldırmak için, bu konudaki hukuksal kurallara başvurmaksızın, zor kullanarak yapılan geniş halk hareketidir.
  • necip fazıl'ın bir kitabının ismidir.

    kitapta "ihtilal" kavramı beş başlık altından ele alınmıştır:

    1- resuller ve nebiler boyunca
    2- 18. asır sonlarına dek
    3- büyük fransız ihtilali
    4- napolyon bonapart ve...
    5- sentez

    necip fazıl, kitapta devrimleri islami ve bâtıl kutuptan olmak üzere iki vecheden ele almış.

    ona göre, peygamberler mutlak ihtilalcilerdir. ilahi emir doğrultusunda yapılan bu ihtilaller/devrimler, "en ulvi" olanlardır. hz. ibrahim, hz. musa, hz. isa ve peygamberimiz...

    ilk bölümde ihtilal bu şekilde anlatılıyor. necip fazıl bir manada "işte ihtilal böyle olur!" dercesine bu konuyu başa almış. diğer bölümlerde ise, bu ilk bölüm ile sık sık karşılaştırmalar yaparak eleştirmiştir.

    2. bölümde ise roma'da, spartaküs, katilina ve sezar; fransa'da etyen marsel; italya'da mediciler ve birkaç ihtilalden daha bahsediyor. genel olarak kısa anlatılan bu ihtilallerin ardından nfk'ya göre yeryüzünden gerçekleşmiş en büyük bâtıl ihtilal, fransız ihtilalidir. fransız ihtilali'nin neden kaynaklandığı, halkın zihniyetinin nasıl değiştiğini çok detaylı bir biçimde anlatmış. 15. lui ve son fransız kralı 16. lui'nin karakterini çok iyi tahlil etmiş. yine ihtilalde boy gösteren şahısları ele almış. ihtilal boyunca yaşanan inişler çıkışlar...

    4. bölümde, napolyon'un müthiş aksiyonu ve fransa'nın 10 yıl içinde ihtilali unutması...fransa'nın ihtilalin ardından 10 yıl içinde napolyon'un diktatörlüğüne girmesi...

    kitabın sayfa 292 ve 293'ünden alıntı:

    darbenin ismini veren (18-19 brümer) günü, napolyon, yanında birkaç subay, bir gün önce nakledildiği için henüz yerleri bile ısıtılmamış meclisin karşısına dikildi. bu "ihtiyarlar meclisi"... konuşuyor:

    -fransa'yı nasıl bıraktım ve nasıl buldum?!. nereden geldik, nereye gidiyoruz?!. her şey, başını almış tereddiye* gidiyor! hürriyet, eşitlik ve muvazeneyi kurtarmak için ciddi ve şiddetli tedbirler almaya muhtacız!
    bağırmalar:

    -ya anayasa ne olacak?

    cevap:
    -her tarafı sökülmüş, yırtılmış bir anayasa fransa'yı kurtaramaz!

    yerici tezahuratlar:
    napolyon öfkeyle "ihtiyarlar meclisi"nden çıkıp "500'ler meclisi"ne dalıyor.

    meclisten sesler geliyor:
    -bizim için ya anayasa ya ölüm! süngüler bizi korkutamaz! birer birer kürsüye çıkıp anayasaya yemin edelim!

    napolyon bir elinde şapkası, bir elinde kamçı, meclise girdi. arkasında uzun boylu ve iri -yarı 4 (grenadye) eri... kısa boylu napolyon, bunların arasında, 5 mumlu bir şamdanın yarı yarıya yanmış orta mumu gibi duruyor. benzi sapsarı ve hali çok yorgun. işte , bir ihtilal ve aksiyon adamının hamle anında bilhassa üzerinden atması gereken hal... ilk başarısızlığı bu hal yüzünden...

    bu hal hemen karşı tarafa kuvvet ve cür'et verdi ve sesler yükseldi:
    -kanun dışı, kanun dışı!
    -fransa'yı kendin zaptetmek için mi düşman ordularını yendin?
    -kanun dışı, tevkif, tevkif!

    napolyon'un kardeşi lüsyen, eli kampanada, çırpınır, tepinirken, beriki asabiyetiyle döndü ve salondan çıktı. kulaktan kulağa haberler:
    -napolyon'u "500'ler meclisi"nde hançerlemişler.

    içeride kıyamet kopar ve lüsyen bonapart reislik cüppesini çıkarıp atar. curcuna... napolyon, arkasında manga manga asker, salona girdi. metin adımlarla yürüdü ve birden susup, bu asi generalin ne yapacağına bakan mebuslara hitap etti:

    -hepinizi tevkif ediyorum!
    ...

    gerisi malum. fransa'nın başına geçiyor ama bundan ötesi de var. rusya'daki başarısızlığın ardından üzerine gönderilen orduyu tekrar ele geçirip tekrar başa geçmesi... muazzam...

    "ve..." kısmı ile anlatılan bölümde ise, "lenin", "mao", "mussolini" ve bir kaç noktaya daha değiniyor. türkiye'deki hadiselere de atıfta bulunsa bile bunları ihtilal saymıyor. tabi bunların dışında ihtilal denilemeyeğini belirttiği hitler vs. de var. taklitçileri ve "kucağına ihtilal topu düşenleri" de yerin dibine sokmuş.

    son bölümde ise "bunlardan neler çıkarmamız gerek?" sorusuna cevap arıyor.

    okumak isteyenler için pdf'si:

    https://yadi.sk/i/muqnkwfa3uetob
hesabın var mı? giriş yap