• siyasi kampanyalarında abdurrahman dilipak, emre aköz gibileri konuşturup, nazlı ılıcakla yan yana yürümekte beis görmeyenler, volkan konak'ın etkinliklerine katılıp şarkı söylemesini yadırgamış.

    (bkz: acil şifalar)
  • emre aköz sıkı bir marksist leninist,
    abdurrahman dilipak, gerçek bir eşcinsel hakları savunucusu,
    nazlı ılıcak, gerçek bir sol dostu,
    yıldıray oğur has bir devrimci olduğundan, onlarla aynı toplantılarda konuşup, kendi platformlarında ağırlayıp, el ele darbelere karşı yürüyen, akp'nin maaşlı elemanları volkan konak türküsü tutturdu gidiyor.

    size "ortanın solu" desem volkan konak'a "marksizmin 20. yüzyıldaki en büyük teorisyeni" demek zorunda kalırım.

    edit: akp'ye karşı direnirler ve mustafa kemal zamanında kurulan halkevlerinden farklıdırlar.
  • 1932 yılında çekoslavakya'daki şokollar'ın bir benzeri olarak kurulmuş cumhuriyet dönemi örgütlenmesi.

    şu an 3.dönem de olduklarını belirtirler. 1.dönem: 1932-1951; 2.dönem: 1960-1980; 3.dönem: 1987'den günümüze.

    türk ocaklarının yerine geçmiştir ancak onların yerine kurulmamıştır.

    kurulma gerekçelerinin başında menemen olayı vardır. devrimlerin halka ulaşmadığı düşüncesinden hareketler, atatürk'ün emri ile avrupa'da bulunan öğrenciler, halk örgütlenmesine model olacak yapıları incelemeye başlamışlardır.

    inceleme yapılan avrupa ülkeleri ağırlıkla slav ve germen ülkeleridir.

    şokollar'ın (yamulmuyorsam) 1931 yılında ülke çağında 200 bin kişilik kuruluş yılı etkiliği, model arayanları etkilemiştir.

    tüm düzenlemeler hazırlandıktan sonra 19 şubat 1932 yılında açılmıştır.

    her chp il başkanı, o ilin halkevlerinin de doğal başkanıdır.

    dil, edebiyat, tarih şubesi, güzel sanatlar şubesi, temsil şubesi, spor şubesi, sosyal yardım şubesi, halk dershaneleri ve kurslar şubesi, kütüphane ve neşriyat şubesi, köycülük şubesi, müze ve sergi şubesi temel şubeleridir.

    1940'lı yıllarda köylere doğru yayılmaya başlamış ve halkevlerine bağlı köy odaları kuruluştur.

    cumhuriyet dönemi olarak adlandırılan süreci bir başka açıdan izlemek için önemli alanlardan birisidir:

    misal halkevlerindeki müzik çalışmaları cumhuriyet döneminin sadece müzik politikalarının izini sürmekle kalmaz, aynı zamanda genel politik havaya dair değişiklikleri de birebir gösterir.

    örneğin: ahmet adnan saygun, ankara halkevi dergisi ülkü'deki yazılarında, atatürk hayatta iken "milli müziğin batı armonisi" ile düzenlenmesi gerektiğinin en önemli temsilcisi ve savunucusu olmuşken, atatürk'ün ölümünden kısa bir süre sonra aynı dergide "zamanında bizim müziğimize (türk sanat müziğine) saray müziği enderun müziği denebilmiştir" diyerek bir dönemi eleştirir.

    eleştirisi yapılan enderuni müzik tabirini kullanan bizzat atatürk'tür. bu tabiri cumhuriyet başlangıcındaki müzik tartışmalarında ilk akla gelen ünlü sarayburnu konuşmasında yapmıştır.
  • emperyalizme kar$i mucadelenin*, ilericiligin, aydinligin, kisacasi kemalist devrimin halkla bulu$masini kolayla$tiran olu$um. 19 $ubat 1932 tarihinde resmen acilmi$tir.

    14 kent merkezinde cali$malarina ba$lami$, devletin destegiyle kisa zamanda ulkenin dort bir yanina yayilmi$lardir. halkevlerinin yayginla$tirilmasiyla ulkede kentler ile koyler arasinda ortak bir kulturel ortamin yaratilmasi amaclanmi$ ve bu yoldan da kitlesel butunle$meye yonelen adimlar atilmi$tir.

    boylesine aydinlik bir olu$um, ancak demokrat parti hukumeti tarafindan telef edilebilirdi. nitekim oyle de oldu... 14 mayis 1950 secimlerinde iktidara gelen dp hukumeti, halkevlerinin mal varligina tumuyle el koymu$, bu kurumlari i$leyemez hale getirmi$ ve kapatmi$tir. 27 mayis ihtilalinin ardindan yeniden acilan halkevleri; 12 eylul'de buyuk bir darbe daha yemi$, el konulan mallarinin buyuk kismini geri alamami$ ve gucunu onemli olcude yitirmi$tir.
  • zaman gazetesini yaptığı asılsız, iftira niteliğindekli haberler sebebiyle tazminat manyağı yapmış örgüttür...

    http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=26742

    http://www2.bianet.org/…kevlerine-tazminat-odeyecek
  • hopa olaylarından sonra süren gözaltı terörü kapsamında bölge temsilcisi taylan kaya, hopa halkevi yöneticileri kamil ustabaş ve bülent ustabaş'ın bugün saat 10:00'da hopa'da gözaltına alındığı örgüt.
  • metrobüs zammından sonra en çok sesi çıkan, sürekli eylem yapan topluluk olarak, bugün de zammın durdurulmasından sonra haklı olarak zaferlerini kutlamışlardır, hem de parasız ulaşım haklarını kullanarak.

    http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=28788
  • çok beleşçidirler. (bkz: parasız eğitim parasız sağlık)

    not: ironiden de hiç mi hiç anlamazlar.
  • "karadeniz akp terörüne teslim olmayacak!

    halkın hakları mücadelesi durdurulamayacak!

    samsun’da halkevleri üyesi ve üniversite öğrencisi toplam 11 kişinin gözaltına alındığı ve 4’ünün tutuklandığı operasyon akp hükümetinin faşist-otoriter yüzünü bir kez daha açığa çıkarmıştır. akp iktidarının sermayeden, faşizmden, gericilikten, emperyalistlerden yana olduğu bir kez daha açığa çıkmıştır. akp iktidarının yandaş basınıyla, cemaatleriyle tarikatlarıyla, kolluk kuvvetleriyle nasıl bir demokrasi istediği bir kez daha ortaya çıkmıştır.
    samsun’da halkevleri üye ve yöneticilerinin, üniversite ve lise öğrencilerinin maruz kaldığı polis operasyonları yaratmak istedikleri yeni türkiye’nin nasıl bir şey olduğunu göstermesi açısından ibret vericidir.

    “zaman ayarlı” operasyon
    halkevleri uzun zamandır iktidar yanlısı medyanın yalan ve iftira dolu saldırılarına maruz kalmaktadır. ancak bu sefer samsun halkevi hakkındaki yalan ve iftiraların bir tezgahın parçası olduğu ortaya çıktı. 26 mayıs’ta zaman gazetesinde halkevi üyelerinin “terör örgütü operasyonlarında gözaltına alındığı” yalan haberinden sonra 1 haziran’da sabaha karşı evlerinin kapıları kırılarak yapılan polis operasyonlarıyla samsun halkevi başkanı halil mert dahil 11 kişi gözaltına alınmıştır. zaman gazetesi, samsun halkevi üyelerine yapılacak baskını önceden bilmiştir.

    basın desteği, uydurma iddialar ve delil olmayan delillerle, akla hayale gelmedik uydurma polis fezlekeleriyle samsun halkevi başkanımız dahil dört kişi tutuklanmıştır. deniz, mahir posterleri bulundurmak, 1 mayıs’a katılmak, künyeli yasal dergi ve kitap okumak, yasal meşru eylem hazırlıkları için bez ve flama almak üzerine telefon konuşmaları yapmak delil olarak gösterilmiştir.
    yandaş medya tutuklamalar sonrasında da görevini sürdürmektedir. tutuklanan 17 yaşındaki bir gencin annesinin ağzından yalan haberler yazılmaktadır. oğlunun tutuklanmasındaki hukuksuzluğu, haksızlığı eleştiren bir annenin duygularına bile tahammül edemeyen yandaş medya, annenin, oğlunu ve samsun halkevi’ni suçladığını yazabilmektedir.

    “suç”umuzu biliyoruz
    neden, bütün faaliyetleri, kimlikleri, etkinleri açık yasal ve meşru olan örgütümüzün üye ve yöneticileri hakkında gizlilik kararı verilen bir soruşturma sürdürülmektedir? neden samsun halkevi hedef alınmaktadır? neden üniversite ve lise öğrencileri sabah evleri basılarak gözaltına alınmaktadır?
    halkevleri bütün türkiye’de olduğu gibi karadeniz’de de halkın hak ve çıkarları doğrultusunda mücadelesini sürdürmektedir. karadeniz son yıllarda bir yağma ve talan saldırısı altındadır. akp hükümetinin, her derenin başına kurmak istediği yüzlerce hidro elektrik santral (hes) yağmacıların iştahını artırmıştır. karadeniz’de akp iktidarında derinleşen yoksulluk ve işsizlik ayakları altındaki toprağı kaydırmaktadır.

    doğanın, karadeniz’in o güzelim yeşilinin tahrip edilmesi için yapılan bu büyük saldırıya karşı bütün karadeniz halkı ayaktadır. isyandadır. akp hükümeti bu isyanı bastırmak için “korku ve dehşet” duygusunu yaymak istemektedir.

    hepimiz “suç”luyuz
    karadenizli halkevciler suçludur! çünkü onlar, giresun’da, ikizdere’de, tonya’da, kalkandere’de, uzundere’de, şavşat’ta, macahel’de doğal yaşamı olduğu gibi kültürel yaşamı da şekillendiren karadeniz derelerinin yağma ve talan projeleriyle yok edilmesine karşı durdular.

    karadenizli halkevciler suçludur! çünkü onlar, derelerin suyun özelleştirilmesine, alınıp satılmasına karşı çıktılar.

    karadenizli halkevciler suçludur! çünkü onlar, kumsalıyla balıklarıyla ünlü samsun-dereköy sahilinin akaryakıt dolum tesisi yapılarak katledilmesini istemediler.

    karadenizli halkevciler suçludur! çünkü onlar, sinop-gerze’yi çöle çevirecek olan termik santralin yapılmasına karşı geldiler.
    karadenizli halkevciler suçludur! çünkü onlar, karadeniz köylüsünün temel geçim kaynaklarından olan çayın ve fındığın üç kuruş paraya köylünün elinden alınmasına karşı durdular.

    karadenizli halkevciler suçludur! çünkü onlar, “karadeniz kararmasın” diyerek bölgelerindeki kanser vakalarına dikkat çekip ücretsiz kanser tedavisi ve kanser hastanesi istediler.

    karadenizli üniversiteliler de suçludur! çünkü öğrenci kolektifleri, filistin halkıyla olan dayanışmalarını “van münit” şovlarıyla değil, israil elçisini trabzon’dan kovarak göstermişlerdir.

    karadenizli üniversiteliler suçludur! çünkü öğrenci kolektifleri’nden öğrenciler, “okumuş insan halkının yanındadır” diyerek yaz aylarını yoksul mahallelerdeki halkevleri’nde öğretmenlik yapmaya gelmişlerdir.

    dişe diş mücadeleyle eğitimi daha fazla piyasalaştırmaya çalışan akp’nin önüne geçen, masa başında yapılan planları sokakta bozan, harç zamlarını geri aldıran, üniversitelerini ve geleceklerini, sermayeye-akp’ye teslim etmeyen üniversiteliler suçların en büyüğünü işlemişlerdir.

    türkiye’deki bütün halkevciler suçludur. halkın eğitim, sağlık hakkına sahip çıktıkları için suçludurlar.

    biliyoruz ki, türkiye’nin birçok yerinde kentsel yağma projelerini durdurmak, sermaye projelerine taş koymak hedef olmak için yeterlidir.

    biliyoruz ki, ankara’da, istanbul’da ulaşım zamları karşısında yerel yöneticileri köşeye sıkıştırmak, hatta geri adım attırmak en büyük “suç”lardan biridir. bu suçları en çok işleyen halkevciler’in ve öğrencilerin, başbakan tarafından “bunlar milleten değil, illetten yana” diye hedef gösterilmesi, “bunlar komünist” söylemlerine sarılmaları hedef alınacağımız saldırının içeriğini önceden açık etmişti.

    halkın hakları mücadelesinin örgütü halkevleri yukarıda yazılı suçları işlemeye devam edecektir. evet biz örgütüz, halkın hak mücadelelerinin örgütüyüz. böyle olmaya da devam edeceğiz.
    varsın akp devletin tepelerini işgal etmiş olsun… biz ülkenin en güzel topraklarında, yoksul mahallelerinde, en güzel kampuslarında konuşlandık. ağaçlarımızı diktik, suladık. köklerini güçlendirdik, hazırlandık. buyurun gelin. geri çekilmeyeceğiz, aksine yeni topraklara ağaç dikmeye gideceğiz.

    halkın hakları mücadelesi durdurulamayacak…emeğin güvencesizleştirilmesine, temel hizmetlerin piyasalaşmasına, toprağın ve suyun sermayenin hizmetine sunulmasına karşı her yerde karşınıza çıkacağız. bilesiniz bir halk örgütüne saldıran, halka saldırmıştır; karşısında halkı bulur. bizleri hapse atsanız da sesimizden, bilincimizden, isyanımızdan kurtulamayacaksınız! çünkü siz nereye giderseniz, bu isyan sizi kovalayacak…biz buradayız, biz her yerdeyiz. halkın hakları mücadelesi her yerde. arkadaşlarımızı sizin zindanlarınızdan söküp alacak olan da halkın hakları mücadelemizdir, isyanımızdır.

    halkevciler olarak samsun’da adana’da tutuklanan arkadaşlarımıza, halkın hakları mücadelesine sahip çıktığımızı göstermek için tüm dostlarımızla beraber sesimizi yükseltiyoruz. yapacağımız yürüyüş ve basın açıklamasında sizleri de aramızda görmekten mutluluk duyacağız. "

    9 haziran çarşamba
    buluşma/ yürüyüş başlangıcı: saat 18.45 – taksim tramvay durağı
  • 4+4+4 e karşı hareket eden en aktif örgüt bence şu aralar.

    sadece bunun için bile sempatiyi ve takdiri hak ediyorlar.
hesabın var mı? giriş yap