gülten akın
-
"bir hayal kahvesinde
oturup ömür çayından içiyoruz.
her seferinde biraz daha az yaniyor dudaklarimiz.
her seferinde biraz daha soğuk çayımız.
kahvede yıkılmak uzere zaten...
gelenler aynı, gidenler ayni...
çıkalım mı artık bu kahveden?
bir yudum daha mı? neden???
yanmadı mı dudaklarin hala....?
seni sevdim
seni birden bire değil
usul usul sevdim.
"uyandım bir sabah" gibi değil
nasıl yürür özsu dal uçlarına
ve gün ışığı sislerden düşsel ovalara...
seni sevdim
artık tek mümkünüm sensin"
demiş.. iyi de etmiş.. -
kadınlar iyi şiir yazamaz tezini çürüten hanımefendi..
"...
sana büyük caddelerin birinde rastlasam
elimi uzatsam tutsam götürsem
gözlerine baksam gözlerine konuşmasak
anlasan
elimi uzatsam tutamasam
olanca sevgimi yalnızlığımı
düşünsem hayır düşünmesem
senin hiç haberin olmasa
senin hiç haberin olmaz ki
başlar biter kendi kendine o türkü
yağmur yağar akasyalar ıslanır
bulutlar uçuşur geceleyin
ben yağmura deli buluta deli
bir büyük oyun yaşamak dediğin
beni ya sevmeli ya öldürmeli
yitirmeli büyük yolların birinde ne varsa
böcekler gibi başlamalı yeniden
bu allahsız bu yağmur işlemez karanlıkta
yan garipliğine yürek yan
gitti giden...
" -
"dünyada fransa diye bir ülke yokmuş da
fransızmışım gibi dolanıyorum" -
bu perişan halime sebeptir
senin unutmuşluğunu
affetmeyeceğim
dizelerinin de sahibi şair.
keşke bu kadar yaşlı olmasa ya da böyle insanlara iki - üç ömür yaşama hakkı verilse diye düşündüğüm his insanı. -
"dost,
cennetten nefret ederim. ama cehenneme de dayanamıyorum artık. yaşlandım da ondan mı, 'neredesiniz?' diye bağırırım bazan. bazı dostlara, sana ve bir iki başkasına (sana gücenişimde bir dost umudu sezmedin mi?)
insan kendi yanlışlarıyla yakalanırsa, kimi çağırabilir? kim gelir onu kurtarmaya? bir de onur geleneği var. onu ne yapmalı?
cemal kardeş, bu mektup böyle başladı, böyle de gönderilme şansı varsa, bil ki gerçekten kötü durumdayım. alışılmış, anahtar açıklama sözleri vardır. hastalıklar, alışılmış ilgilerden yoksunluklar gibi. hiçbiri değil. belki bunlar da var. bunlar hep olmuştur ama, böyle bir mektup yazılmamıştır. öyleyse.. durum berbat.
bu yılı (yani geçen), hemen hemen hiç yazmadan geçirdim. bir iki ay daha yazmayacağım. sonra, ya hiç. ya da gerçek bir toparlanış. gönderdiklerimin hepsini severek yazmıştım. o "anı-öykü"ler biriktirip bir kitaplık olacaktı. uzadı. ben de sana gönderiyorum. bak bakalım.
tanımadığım zuhal'i ve seni kutlarım.
içten dilerim mutluluğunuz sürsün.
rüzgârı mı istersiniz, kışın? denizi mi istersiniz, yazın? gelin gerze'ye. zuhal'le.
sevgiler." (gülten akın'ın cemal süreya'ya mektubundan)
dostun geliyor cemal abi akşam sofrasına; hazırlan. -
"hiç kimse ağlamıyor artık özlerken" dizesinin biricik şairidir.
-
ah, kimselerin vakti yok
durup ince şeyleri anlamaya...
yanaklarından son bir kez öperim, insanı insan, hakkı hak, aşkı aşk belleyen gülten... -
kendimi dünyada koyacak bir yer bulamadığımda dizeleriyle içimin aynası olan şair.
"bende bir gülten kaldı
hangi bağa diksem yabancı" -
gülten akın'ın, yky tarafından yayınlanan son kitabından:
veda
ben yoruldum gidiyorum
kendi endişeni kendin seç...
(bkz: veda) -
"bu güz öleceğim. bütün işlerimi bitirdim
derede yıkandım, cevize tırmandım. kuş ürküttüm
kaçırdılar on iki çocuk doğurdum. bekledim gözlerim
oğlan everdim. kız yetirdim. otuzuma vardım"
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap