• oyunun oynadığı salon kaç kişilik siye sorduğum kadının, niye bilmek istiyorsunuz diye soruya soruyla karşılık verdiği yer. neden mi bilmek istiyorum canım çünkü dünya fındık üretiminin yüzde 73'ü türkiye'de olmakta.
  • bu akşamki cat power konserini burnumdan getirmiş, bana ve arkadaşlarıma sinir krizi geçirtmiş mekan.
    öncelikle, bilette ve biletix'te yazan saat ile konserin başlama saatinin uzaktan yakından alakası yok. cat power için belirlenen 21:00'de garajistanbul'un sokağının hıncahınç dolu olduğunu gördük, biletix'in taksim'deki şubesi kapandığından biletlerimizi internetten almıştık nasıl olsa etkinlik gişesinden rahat rahat alırız diye düşünerek. ne saf, ne iyi niyetliymişiz. kapıdaki iki güvenliğin sıkı sıkıya tutup basından başka kimseyi geçirtmediği o barikatta ilerlemek ve gişeye ulaşabilmek için bekleyen herkese özürler yağdırarak gişeye vardık. bu arada kar yağdığını ve havanın delicesine soğuk olduğunu da ekleyeyim. neyse, biletlerimizi aldık, ancak bu sefer de güvenlik arkadaşlarımızın bir kısmının barikattan geçmemesine karar verdi. aynen öyle, doğru okudunuz. birkaçımız geçtik, birkaçımız hepimizden iki kat iri yarı güvenlik görevlisinin önünde kalakaldık. adının emrah olduğunu söyleyen bu görevli bir saattir bekleyip biletini bile alamayan arkadaşım sesini yükseltti diye kulağındaki kulaklığa "ben diyene kadar girişleri kapatıyorsun" diye direktif verdi. inanabiliyor musunuz? bir organizasyon güvenlik görevlisinin keyfiyetine kalsın. bu arada bu arkadaşımın 45 kilo bir kadın olduğunu ve bu arkadaşın yarısı olduğunu ve bundan da öte bir dayılanmaya maruz kaldığını ekleyelim.
    bu durum tabi ki kapıdaki diğer görevlilerin hoşuna gitmedi, arkadaşımı olay yaratmasın diye alelacele biletsiz içeri aldılar. yani bunca curcuna kimseyi biletsiz içeri almamak içinken "olay çıkmasın" diye apar topar içeri alındık. tabi ki saçmalıklar bununla da bitmedi. sanki artık herkesin elindeki iphonelarla fotoğraf çekilemiyor, kayıt alınamıyormuş gibi fotoğraf makinelerimize el koydular. elimize de belediye otobüslerinde 10 sene önce kullanılanlara benzeyen biletimsi bir şey tutuşturdular. sonra gördük ki, makinelerimizi başında yine bir güvenlik görevlisinin beklediği bir köşeye yığmışlar. bakın dolap, kilit filan demiyorum. bir duvarın önündeki bir masadan bahsediyorum. içeri girdik, artık bir sorun çıkmaz diye düşünürken saat 22:50'e kadar içeride cat power'ın sahne almasını bekledik. cat power iki saat boyunca ara ara olan yuhalamalara karşılık olarak sanırım sahneye çıkar çıkmaz "kusura bakmayın bize sahneye 11'e çeyrek kala çıkmamız söylendi," dedi. bir saati kar altında bir saati içeride beklemiş biz zavallı dinleyicilerin o vakte ne sabrı ne hali kalmıştı, dolayısıyla da çoğu insan bağır çağır arkadaşıyla konuşuyordu. daha fazla rezillikle uğraşıp moralimiz bozulmasın diye ellerimizde tutup belimizi büken montlarımız ve çantalarımız da cabası.
    ancak iki şarkıya dayandık o gürültüde ve dayanamayıp dışarı attık kendimizi. ve çıkınca gördük ki insanlar konserin bulunduğu alanın dışındaki girişte yerlerde oturmuş muhabbet ediyorlar. insanlar 55 tl ödeyip bu havada kalkıp geldikleri bir konseri neden kapının yanında oturarak geçirmek istesin bana söyleyebilir misiniz? bizim bunca vakit ve para harcayıp hevesle geldiğimiz bir organizasyonda böylesine kötü muameleye maruz kalıp bu kadar kötü bir gece geçirmemizin hesabını kimsenin vermeyecek olduğunu bilmek de yanımıza kar kaldı. gitmeyin. gitmeyin ki babylon, ghetto, salon gibi işini hakkıyla yapan yerler daha çok iş yapsın ve dinleyicisine bunca aksiliğe rağmen böylesine kötü hizmet veren mekanlar ortadan kalksın. emin olun hepimiz bundan daha iyisini hak ediyoruz.
  • havalandırmanın şahane! olduğu mekan. bütün etkinlik boyunca peynirli doritos kokladık.
  • okuduklarımdan yola çıkarak -bir cat power hastası olmama rağmen- 9 şubat 2012 cat power istanbul konseri'ne "iyi ki gitmemişim" dediğim mekan. anlamıyorum, mekan zaten küçük, bu durumda organizasyonların çok daha akılcı planlanması gerek.

    kapı sorunu her zaman var. en basitinden pınar selek için oynanan bir oyun vardı geçen sene yanılmıyorsam. insanlar kapı önünde uzun süre bekletildi, üstelik bu sırada kimileri kalabalığı yararak içeri girebiliyordu. ulaşmayı başardığımızda bir kısmın sandalyelerle kaplı olduğunu ve insanların çoktan oturmuş olduğunu gördük.
    insanlar tıkış tıkış oturmak zorunda kaldı, kimisi ayakta kaldı... (zaten oyun da berbattı ya neyse)
    ayrıca insanların zamanını gasp etme hakları varmış gibi saat konusunda inanılmaz keyfi davranıyorlar.

    konsere de büyük ölçüde mekan yüzünden gitmemiştim, görüyorum ki gayet iyi yapmışım.
  • el değiştirdikten sonra pek bir havası kalmayan davetlileriyle, müşterileriyle, ilgilenme konusunda insan ilişkileri bir hayli zayıf bir yönetim kadrosuna, rezalet ses ve havalandırma sistemine sahip, konumu itibariyle istanbul'un a+ bir mekanı olabilecekken başarısız ellerle yönetilmesinden dolayı istanbul'un en vasat mekanı olma yolunda hızla ilerleyen bir yer. star bir sanatçı konser vermediği sürece` *
  • ankaranın dikmeni 'garajistanbul'

    *
  • ınsanin gozune gozune mavi ışıkları patlatan, kapalı mekanda gunes gözlüğü ihtiyaci doğuran uzak durulmasi gereken mekan.
  • bayıla bayıla mutlaka her ay gittiğim konser mekanı. sonrasında da (bkz: kadıköy sahne) geliyor. ama burası çok farklı, geniş, huzurlu, temiz. gidiniz efenim.
  • cat power konser rezaletini okuyunca bugünkü büyük ev ablukada konserine gitmekten vazgeçtim.

    zamanında bi nekropsi konseri izlemiştim burda. çok kötü değildi ama iyi de değildi.

    edit: ya arkadaş o kadar da heves ettim gidecem diye, okumayaydım keşke.
  • havalandırması rezalet, sahnesi küçücük, ses sistemi skandal olan, maksimum 150 kişilik mekandır. konser monser hak getire...

    zorunda kalmadıkça gitmemek lazım, yoksa verdiğiniz paraya pişman oluyorsunuz zaten.
hesabın var mı? giriş yap