• konuşamayan, yürüyemeyen fakat yattığı yatakta gözlerinin yaşını silebilecek kadar gücü olan bir annenin evladı tarafından söylenen söz. bu insanlar ankara'da yaşıyor. türkiye cumhuriyeti'nin başkentinde. ve devletin bu insanlara verdiği aylık para 130 lira. aslında bunun üzerine söylenecek bir söz yok. birileri insanların vergileriyle kendi evine jakuzi yaparken böyle insanlar çöpten bayat ekmekleri toplayıp karnını doyuruyor. sizin yöneteceğiniz devleti, sosyal devlet anlayışınızı, demokrasinizi, gelmişinizi, geçmişinizi...

    edit: sabah evden çıkmadan önce bunları yazmıştım, meğerse adam sahtekarın tekiymiş. vay be. bütün gün senin için üzülmüştüm be adam. o sümüklü gözyaşların, çocuklar gibi zırlaman. belli ki annen kendi durumuna değil, senin gibi bir evlat yetiştirdiğine ağlıyormuş. şu an senin için daha çok üzülüyorum adam. yalancı olmana, aç kalmandan daha çok üzülüyorum adam. sümüklü adam. terbiyesiz adam. benim duygularımla oynadın lan. hıyar olsan cacığa doğranmazsın bundan kelli. al işte edit'i entry'sinden uzun bir entry daha. bunlar hep senin bok yemen sümüklü adam.
  • tüylerim diken diken, adaletini dünya.... :(
  • yardım etmek isteyen sözlükçüleri anlıyorum ve bunları okudukça mutlu oluyorum ama sen ben hangi birine yetişeceğiz? bu bizim gördüğümüz. peki bize sesini duyuramayanlar? bu ülkede her şeyden önce sosyal bir devrim şart. taşıma suyla değirmen dönmüyor.
  • yardım toplamak için bir banka hesap numarası falan var mıdır? ağlamak yerine pamuk elleri cebe atsak hiç fena olmıycak.
  • videoyu paylaşan "kemal ekşioğlu paylaşımları" sayfasının facebook hesabına mesaj atıp iletişim bilgisi sormaktan başka bir şey gelmedi aklıma ve attım. cevap gelirse bilgilendirip bir kampanya başlığı açacağım.

    yalnız böyle meselelerde bu hesap açma işi nasıl hallediliyor, o konuda da biri bana yardımcı olabilirse sevinirim.

    iletişim editi:

    adres etlik / ankara olarak verilmiş facebook'ta. açık adresi paylaşmak doğru olur mu bilemedim, o yüzden yazmıyorum. o civardan teyit edebilecek arkadaşlar olursa veririm. haberi ismail serçe isminde bir gazeteci yapmış, onun da telefon numarası verilmiş. lakin birkaç tane de şahsı tanıdığını ve durumun asılsız olduğunu iddia edenler olmuş, ne derece doğrudur bilemiyorum.
  • (bkz: yersen) bölgesinde söz sahibi, dünya gücü hâline gelmiş, büyük türkiye'de insanların içine düştüğü durum.

    videoyu çeken cihan haber ajansı ile temasa geçebilecek gazeteci sözlükçüler bir kampanya başlatabilir. yalnız herkesin güvenebileceği bir yardım kurumu üzerinden olmalı.

    edit: hürriyet'in haberine göre adamın söyledikleri gerçeği yansıtmıyor. bir memleket tepeden tırnağa aynı karakteri mi gösterir birader?
  • kulak kabartılması gereken feryattır. herkese yetişemeyiz lafı ile geçiştirilmemelidir. bu insanlar için bir şeyler yapılırsa başka bu durumdaki insanların yararına örnek olacaktır. hem şu deniz yıldızı hikayesi de boş hikaye değil. hani şu sahile vurmuş binlerce deniz yıldızını tek tek denize atmaya çalışan insanın hikayesi.

    edit : yalan hikayeymiş diyorlar. vay anasına. bunun ortaya çıkacağını hesaplayamıyor musun be adam. niçin insanların duygularını sömürüyorsun?
  • adaletine sıçtığım dünyası. hani biz müslümandık, hani komşu açken tok yatılmıyordu hani lan.
    şimdi çıkıp "allah bu şekilde sizi sınıyor" diyeceklerin de ağzına kürekle vursunlar.
  • devletten aldığı yardımları gizleyerek gelirini yükseltmeye çalışan bir sahtekârın sözü:

    videoyu izleyemedim. ciddi ciddi 10 saniye sonra kapatmak zorunda kaldım, korkunç üzülmüştüm. video yerine haberini okuyayım dedim, cihan.com.tr'deki habere ulaştım.

    haberi okudum. üç aylığının bir kısmının kredi borcuna gittiğinden, bir de 500 lira kira ödediğinden haberdar oldum. "ekşi sözlük'te de yardım etmek isteyenler var, madem öyle şu kredi borcunu kapatalım" dedim, o gazla cihan haber ajansı'nı aradım.

    iki üç farklı yere yönlendirdikten sonra ankara şubesi'nde bir beyle görüştüm. benden önce arayan bir başkasıyla daha aynı şeyi konuştuğunu, valiliğin bu konuda bir açıklama yaptığını ve adamın gelirinin aslında pek çok kişiden fazla olduğunu, 3 farklı yerden devlet yardımı aldığını ve adamın daha fazla yardım alabilmek için aldığı yardımları gizlediğini anlattı.

    şok oldum ama çamur atmış olmayalım diye düşündüm, görüştüğüm beyden valiliğin açıklamasını e-posta adresime yollamasını istedim. "şimdi meşgulüm, açıklamayı da nereye koyduğumu bilmiyorum" falan derken telefonun diğer tarafında, arkalardan biri bir şeyler söyledi. görüştüğüm bey de "ha tamam bunun da haberini yapmışız, '3 farklı yerden' diye aratırsanız valiliğin açıklamasına ulaşabilirsiniz" dedi. teşekkür edip telefonu kapattım, engellinin adını da katarak "alaaddin arslan 3 farklı yerden" diye aratıp aşağıdaki habere ulaştım:

    http://www.hurriyet.com.tr/ankara/28851213.asp

    özet: adamın geliri, beyan ettiğinden daha yüksek. devlet yardımları resmi geliri, resmi olmayan geliri de (kendi beyanına göre) dilencilik. ağlama işini iyi kıvırıyor ama sahtekârın önde gideni.

    yorum: allah, engelini kullanarak zenginleşmeye çalışan bu tür paragöz sahtekârlardan bizi korusun.
hesabın var mı? giriş yap